Translate.vc / Portuguese → Turkish / Queda
Queda translate Turkish
4,480 parallel translation
Camião 81, Esquadrão 3, Ambulância 61, queda de árvore na Rua Aberdeen, 537.
81 nolu müdahale aracı, 3. Manga, 61 nolu ambulans. Ağaç düşmesi, 537 Aberdeen Sokak.
Não importa o tamanho da queda, nunca irão desistir de algo que vale a pena lutar.
Ne kadar kötü düşerlerse düşsünler savaşmaya değecek bir şey varsa hiçbir zaman pes etmezler.
- Prepara-te para a queda.
- Yere çakılmaya hazır ol.
A queda foi grande.
Kötü bir şekilde düşmüş.
O teu próximo passo É uma queda.
# Sonraki adımın düşüş olacak #
O único homem que viu o El Mecanico tem uma queda por metáforas inúteis.
El Mecaniko'yu gören tek kişi. Pek yardımcı olmayan benzerleri var.
Ele sobrevive a uma queda destas.
Böyle bir düşüşten sağ kurtulabilir.
O indivíduo do vinho tem uma queda por mim.
Şarapçı benden hoşlanıyor.
Sabem o homem que saltou em queda livre do espaço?
Tamam, hani şu uzaydan atlayan adam varya?
Se tu e a Robin estivessem pendurados num penhasco e eu só tivesse uma mão livre... Aprecia a queda.
Robin'le sen uçurumdan düşecek olsanız ve bir elim boşta olsa sana iyi düşüşler.
A queda de uma plataforma maior teria sido devastadora.
Daha büyük bir platformun düşüşü, yıkıcı olurdu.
Sempre tive uma queda pela Taberna do Dragão Verde.
Ben hep, Green Dragon Tavern düşkünüydüm.
Senhor, houve uma queda de energia que merece sua atencao.
Efendim, bilmeniz gereken bir elektrik kesintisi yaşandı.
Grandalhao verde, E se a gente primeira pergunta? Apos queda.
Koca yeşil neden bu sefer soruları önce sorup ezme işini sonraya bırakmıyoruz?
Chegue mais perto, por isso a queda.
- Yakına gelin ki sizi parçalayabileyim.
Transformando o arco reator, turbina, tambem extinguiria que iria provocar a queda ea destruicao da aeronave.
Ark reaktörünün kapanması türbin motorlarının da kapanması anlamına gelir bu da tüm geminin muhtemel yok oluşuna sebep olur.
É um milagre, depois de uma queda daquelas.
Öyle bir yerden düştükten sonra bu bir mucize.
Então o que achaste da tua primeira queda livre?
İlk gökyüzü dalışın hakkında ne düşünüyorsun?
Quanto maior a altura, maior a queda.
Nerede dürüst biri var hep gider sahtekârları bulur.
- Era uma queda de 30 metros na água.
Suyun derinliklerine gömüldü.
Ninguém poderia sobreviver àquela queda.
- O düşüşten kimse sağ çıkamaz!
Cornetas continuavam caindo naquela superfície em formação aumentando a temperatura a cada queda.
Kuluçka dönemindeki yüzeye kuyruklu yıldızlar çarptıkça yüzeyin ısısı artmaya devam ediyordu.
As acções da empresa estão em queda.
Şirketin hisseleri çok düşük.
Estão com problemas, por causa da queda de 48 % nas acções, da sua maior Divisão.
Büyük sorun yaşıyorlar, en iyi oldukları alandaki hisseleri % 48 oranında düşüş yaşamış. Hangi alanda?
Felizmente, a sua queda deu-nos tempo para atar algumas pontas soltas.
Allahtan bu düşüşü açıkta kalan bir ucu bağlamamız için bize zaman kazandırdı.
E entretanto, vais ajudando à sua promoção, porque quanto mais alto ela estiver, maior será a queda.
Cahilliği beni dehşete düşürüyor. Bir mürebbiye tutmak niyetindeyim.
Era por um carro assim que tinha uma queda.
Bu arabaları her zaman çok sevmişimdir.
Bem, a tua imprudência e má vida, deram-me uma hipótese, e a queda da Josie Marcus aumentou-a.
Senin cüretkarlığın ve hovardalığın o camı kırdı, ve Josie Marcus'un çöküşü onu ardına kadar açtı.
Então, o Sherlock deve estar certo, a queda não era parte do plano.
Demek ki Sherlock haklıydı. Düşmesi planın parçası değildi.
Ele só tinha uma queda inocente por mim.
O sadece bütün olduğunu, zararsız bir ezilme vardı.
O miúdo do Sal Annuncio foi morto por um piano em queda!
Sal Annuncio'nun çocuğu üstüne piyano düşmesi sonucu ölmüş!
De início, pensei que as lesões na pélvis e fémur foram causadas pela queda pelo monte, mas olhe para estes cortes nas superfícies corticais.
Başlangıçta pelvis ve kalçadaki hasarların tepeden düşmeyle olduğunu düşünmüştüm ama kortikal yüzeydeki şu kesiklere bakın.
Segundo o médico, ele magoou-se numa queda.
Doktorun iddiası, onun düşüp elini kırmış olması.
- Uma queda resultaria numa fractura de Colles, não numa cominutiva, que está mais associada a trauma por pancada.
- Hayır. Düşme, bilek kırılması ile sonuçlanmış. Ufalanmış kırıklar ile değil.
Talvez você tivesse uma queda por ela.
Belki onun için içinde bir şeyler vardı.
Lucraste muito com a queda do helicóptero em Copenhague.
Kopenhag'da ki helikopter kazasından.. ... bu yana çok kazanç sağladın.
A minha mãe conheceu o meu pai em Goa, e foi tiro e queda. Cá estou eu.
Annemle babam Goa'da görüşüp işi pişirmişler ve ben olmuşum.
Já considerou a possibilidade... dele não ter sobrevivido à queda?
Bu düşüşten kurtulamamış olma olasılığını dikkate aldınız mı acaba?
Achas que o Peter teve culpa na queda do avião onde ia?
Uçak kazasının Peter'ın suçu olduğunu mu düşünüyorsun?
Queda da Bexiga?
Mesane Şelalesi?
A queda foi um bocado grande.
Epey sert bir şekilde düştük.
E bateu com a cabeça na queda. Assim.
Düşerken de iste kafasını gözünü sağa sola çarptı o şekil yani.
Fico feliz por ter amparado a queda do Freddie.
Freddie'nin düşüşünü kırdığım için mutluyum.
O que fiz foi, mudar a letra para Summer Of'29, evocando memórias da queda de Wall Street e a hiperinflação alemã.
Ama şöyle ki sözlerini "Summer Of'29" olarak değiştirdim. Almanya'daki enflasyon ve Wall Street krizini çağrıştırmak için.
- Não sabemos o que causou a queda.
- Onu düşmek ne yaptı bilmiyorum.
Na televisão, a queda de uma maquina da Addy não parecia que iria magoa-lo.
Düşen bir Addy otomatı, televizyonda çok da acıtacakmış gibi durmuyor.
Assim que a notícia se espalhar, as vendas da "average kok" entram em queda livre.
Bunun haberi yayıldığı anda ortalama Kok'ın satışları düşecek.
Sem tretas. Às 16h a bolsa tinha caído 508 pontos, o maior mergulho desde a queda de 1929.
Saat 4'e kadar borsa 508 puan düşüş yaşadı.
O problema é a recente queda do mercado, e eu receio que as tuas acções não são sejam garantia suficiente, para que possamos conceder-te um empréstimo.
Asıl problem, George, borsadaki ani düşüşe bakılınca hisselerinin sana kredi verebilmemiz için yeterli bir teminat olmaması ne yazık ki.
Um Corcunda foi responsável pela queda dos Portões de Fogo.
Sıcak Geçitler'in düşmesinden bir kamburun sorumlu olduğu söylendi.
Vamos virar o feitiço contra o feiticeiro e deixar que prepare a sua própria queda.
Sen ne yapıyorsun?