Translate.vc / Portuguese → Turkish / Quill
Quill translate Turkish
260 parallel translation
Um homem chamado Barney Quill violou a Sra. Manion.
Barney Quill diye biri Bayan Manion'a tecavüz etmiş.
O tenente vai a casa do Quill e dá-lhe uns cinco tiros, o que provoca a morte por envenenamento de chumbo.
Teğmen, Quill'in barına gidip adama beş el ateş etmiş. Quill de kurşun zehirlenmesinden ölmüş.
O Barney Quill fez-lhe isso?
Bunu Barney Quill mi yaptı?
O Barney Quill violou a minha mulher.
Barney Quill karıma tecavüz etti.
Não, a não ser que seja do Barney Quill.
Barney Quill tohumlarını atmadıysa hayır.
Que arma usou para atirar nele?
Quill'i nasıl bir silahla vurdunuz?
E não viu o Quill violar ou bater na sua mulher?
Quill'in karınızı dövüp ona tecavüz ettiğini görmemişsiniz.
Quanto tempo antes de ir ter com ele e matá-lo?
Ne kadar zaman sonra Quill'in barına gidip onu öldürdünüz?
Qual é o seu pretexto legal para ter morto o Barney Quill?
Barney Quill'i öldürmek için mazeretin nedir?
Foi você quem matou o Quill.
Quill'i öldüren sensin.
A que horas foi para o bar do Quill?
Quill'in barına gitmek için saat kaçta çıktın?
Lembro-me... de ir ao bar do Quill com uma arma.
Elimde silahla... Quill'in barına gidişimi hatırlıyorum.
E lembro-me da cara dele atrás do balcão, mas não me recordo de mais nada.
Barda duran Quill'in yüzünü de hatırlıyorum... ama başka bir şey hatırlamıyorum. Eve dönüşümü bile.
A roupa interior que o Barney Quill rasgou :
Barney Quill'in yırttığı iç çamaşırı...
Aquele era o Barney Quill, não era?
O Barney Quill, değil mi?
- Exacto, o Barney Quill.
- Evet, Barney Quill.
Quando o Barney Quill foi morto.
Barney Quill'in öldürüldüğü gece.
Onde estava quando o Barney Quill foi morto?
Barney Quill öldürüldüğü sırada neredeydiniz?
Era propriedade privada do Quill.
Quill'in kapatmasıydı.
A Mary Pilant pode ter sido ou não... a amante do falecido B. Quill.
Mary Pilant bir ihtimal... müteveffa B. Quill'in metresiymiş.
A sua lealdade pelo falecido Sr. Quill é muito comovente.
Müteveffa Bay Quill'e olan sadakatiniz göz yaşartıcı.
Segundo ele, quando matei o Quill, eu sofri uma "reacção dissociativa".
Quill'i vurduğum sırada... "tepkisel kişilik bölünmesi" nden mustaripmişim.
Significa que tive um "impulso irresistível" de matar o Quill.
Yani Quill'i vurmak için "dayanılmaz bir itki" varmış içimde.
Disse que você conhecia a diferença... entre o bem e o mal, quando matou o Quill?
Peki Quill'i vurduğun sırada... doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor muymuşsun?
O corpo do Quill sofreu cinco ferimentos de bala.
Quill'in cesedinde beş kurşun yarası vardı.
Foi chamado pela polícia... para tirar fotografias ao corpo do falecido, Bernard Quill, antes e depois de ser retirado do local do crime?
Maktul Bernard Quill'in cesedi... ölüm mahallinden kaldırılmadan önce ve sonra fotoğraflarını çekmek üzere... polis tarafından çağrıldınız mı?
Mostravam o aspecto dela depois do Barney Quill ter sido morto?
Bunlar, Barney Quill öldürüldükten sonra onun halini mi gösteriyordu?
Trabalhou na noite que o Sr. Quill foi morto por Frederick Manion?
Frederick Manion'un, Bay Quill'i vurduğu gece orada mıydınız?
Falou com o Barney Quill?
Barney Quill'le konuştu mu?
- Nessa noite, o Barney Quill saiu do bar?
- Barney Quill o gece bardan ayrıldı mı?
- O Barney Quill era um Don Juan?
- Barney Quill azgın bir adam mıydı?
O Barney Quill não o mandou ir para a janela ver se o Manion aparecia?
Barney Quill pencereye gidip Manion'un gelişini kollamanızı söylemedi mi?
Viu o Tenente Manion na noite do dia 15,
Ayın 15'inde, Barney Quill'in öldürüldüğü gece...
- a noite em que Barney Quill foi morto?
- Teğmen Manion'u gördünüz mü?
Disse-me : "É melhor prender-me porque acabei de matar o Barney Quill."
"Beni tutuklamalısınız Bay Lemon, çünkü demin Barney Quill'i öldürdüm" dedi.
Não há provas que tornem relevante o aspecto de Barney Quill, mas não protestou contra isso.
Barney Quill'in halinin davayla ilgili olduğuna dair kanıt yoktu... ama ona itiraz etmediniz.
É por saber que ele tomou banho e mudou de roupa... depois de violar e bater nesta pobre senhora?
Barney Quill'in bu zavallı kadını dövüp ona tecavüz ettikten sonra... yıkanıp üstünü değiştirdiğini bildiğiniz için mi?
Foi chamado a Thunder Bay pelo Xerife-Adjunto Lemon...
Barney Quill'in öldürüldüğü gece, şerif yardımcısı Lemon...
- na noite em que Barney Quill foi morto?
- sizi Thunder Bay'e mi çağırmıştı?
Disse-me que a mulher tivera problemas com o Barney Quill, que tinha ido ao bar e disparado sobre ele.
Karısıyla Barney arasında bir sorun çıktığını... kendisinin de bara gidip Quill'i vurduğunu söyledi.
Perguntou se ele estava morto ou não e nós dissemos que estava.
Quill'in ölüp ölmediğini sordu, biz de öldüğünü söyledik.
Declarou que o Tenente Manion lhe disse ter morto o Barney Quill... depois de saber que a mulher tivera problemas com ele.
Verdiğiniz ifadeye göre Teğmen Manion, size Barney Quill'i... karısıyla arasında bir sorun çıktığını öğrenince vurduğunu söylemiş.
Porque o Tenente Manion matou o Barney Quill?
Teğmen Manion, Barney Quill'i neden öldürdü?
O núcleo da nossa defesa baseia-se no facto da insanidade temporária do réu... ter sido originada pelo dito problema que houve com o Quill.
Bizim savunmamızın çekirdeği, sanığın geçici deliliğinin... Quill'le aralarında çıkan bu sözde "sorun" dan kaynaklandığıdır.
Diga ao tribunal como o Tenente Manion descreveu o problema... que a mulher teve com Barney Quill.
Karısıyla Barney Quill arasındaki sorunu Teğmen Manion'un... nasıl nitelendirdiğini söyleyin.
Disse que o Quill tinha violado a mulher.
Quill'in karısına tecavüz ettiğini söyledi.
Procurámos no carro do Barney Quill e no quarto do hotel.
Barney Quill'in arabasına ve oteldeki odasına da baktık.
Nessa noite, ela jogou fliperama com o Barney Quill, não jogou?
O gece Barney Quill'le tilt oynuyordu, değil mi?
Qual foi a pose dela perante o Barney Quill?
Barney Quill'e nasıl davranıyordu?
Diria que a Sra. Manion estava a atirar-se ao Barney Quill?
Sizce Bayan Manion Barney Quill'le kırıştırıyor muydu?
Diria que a Sra. Manion era desinibida com o Barney Quill?
Sizce Bayan Manion, Barney Quill'e karşı olan tavırlarında serbest ve rahat mıydı?