English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Raptor

Raptor translate Turkish

1,114 parallel translation
A maior distância entre 2 pontos é a que existe entre um raptor e o seu dinheiro.
Çocuğu kaçırarak o parayı almak hiç de fena bir fikir değildi.
E tem cadastro como raptor de cães.
Ve köpek çalmaktan da sabıkası var.
Queres dizer que o raptor trouxe a sujidade consigo.
Yani kadını kaçıran adam bilerek mi bıraktı o izi?
- Se lhe der o dinheiro, o raptor não tem razão para falar connosco.
- Bakın parayı öderseniz, Karınızı kaçıranın bizle konuşması için hiçbir sebebi kalmaz.
- Temos o nosso raptor.
- Kaçıran adamı yakaladık.
"Que tipo de raptor põe uma mulher atada e inconsciente no lugar da frente?"
"adam kaçıran biri baygın olan birini neden ön koltuğa oturtsun ki?" diye düşündürür..
Mas um raptor arriscaria pôr uma mulher inconsciente no assento da frente do seu carro mesmo sem amarras?
Peki sence adam kaçıran biri elleri bağlı olmayan birini ön koltukta oturtma riskine girer mi?
- Acabei de falar com o nosso raptor
BRASS : Kadını kaçıran adamı getirdik - Chip.
O raptor vendeu o carro dela ou está a usá-lo ele próprio.
Onu kaçıran, kartı ya sattı ya da kendi kullanıyor.
Deveria parecer um Caça F-22.
F22 Raptor gibi görünmesi gerekiyor.
Isto permite-nos teorizar, atenção, teorizar... que o Raptor era capaz de vocalizações sofisticadas, que seriam uma enorme vantagem evolutiva.
Bu da, Raptorların gelişmiş sesler çıkarma yetisine... sahip olduğunu varsaymamıza, dikkat edin varsaymak dedim... yol açar ki, bu büyük bir evrimsel avantajdır.
Introduzi os dados sondados do crânio do Raptor.
Raptor'un kafatasına ait verileri yüklüyorum.
Raptor.
Raptor.
- É uma garra de Raptor.
- Bir Raptor pençesi.
Ovos de Raptor.
Raptor yumurtaları.
Roubaste ovos de Raptor?
Yumurta mı çaldın?
Estão a ser montadas mais linhas de telefone em casa dos Roses, na eventualidade de o raptor...
Teknisyenler Bay Rose'un evine ekstra telefon hattı çekiyorlar. Eğer zanlı...
Não foi a si que o raptor telefonou. Qual é o seu objectivo?
Suçlu sizi aramadığına göre sizin yapmak istediğiniz ne?
Você é um raptor e é tarado.
Hem çocuk hırsızısın hem de sapıksın.
- O teu cachorro é um animal feroz.
Köpeğin bir raptor.
Ontem depois do trabalho conduzi até às 9 : 30... à procura da porra da mota Raptor!
Dün akşam işten sonra saat 9 : 30'a kadar o kaykayı aradım!
Foi criada pelo raptor.
Onu, kaçıran adam büyüttü.
Que era também o raptor da Melissa.
Aynı zamanda Melissa'yı kaçıran adam.
O raptor foi seguido até este motel ranhoso.
Köpek kaçırıcısının izi bu salaş otele kadar sürüldü.
Segundo o Munch, o método do raptor é idêntico ao do violador.
Munch'a göre kaçıran kişi Avcı'nın yöntemini aynen uyguluyor.
Ele é o raptor.
Adam kaçıran.
Xerife, se ele é o raptor, por que é que ele está a ajudar a resolver este caso?
Şerif, o bir adam kaçıransa, niye bu davayı çözmek için yardım etsin?
O Grant é o raptor, mas não tem culpa.
Grant kesinlikle adam kaçıran, ama o'nun suçu değil.
Tens que ultrapassar a fronteira do estado para ser um raptor?
Eyalet sınırını geçince hâlâ adam kaçırma mı sayılıyor?
- Para o raptor.
- Adam kaçıran.
- Que raptor?
- Ne adamı kaçıran?
Isso significa que não é o raptor. Ele é um refém.
Bu durumda kadını babam kaçırmış olamaz, o da rehin alınmış!
Eles conhecem o raptor.
Silahlı adamı şahsen tanıyorlar.
O raptor aceitou um ferido grave após ter-se barricado no hospital?
Ben Tuck Lampley. Silahlı adam kontrolü aldıktan sonra acil yaralı bir adamın getirildiği doğru mu?
Porque estás a descer de rufião inofensivo para bruto raptor de skates.
Çünkü kabadayılıktan gözü dönmüş kaykay hırsızlığına düşüyorsun.
Eu não sou um raptor!
Ben adam falan kaçırmadım!
O meu raptor favorito.
Benim favori adam kaçırıcım.
O agressor, o raptor anda todos os dias por aqui.
Hırsız ya da benzeri birşey hiç olmadı buralarda.
Passou a noite a tentar convencer-me a divulgar isto do raptor da Nicole...
Butun gece Nicole'un tecavuzuyle ilgili her seyi aciklamam icin ugrasip...
O Rick não é um raptor.
- Rick kimseyi kaçırmadı.
Enquanto o meu pai pagava um resgate em troca do meu amigo, eu e o Vaughn entrámos para destruir uma das instalações do raptor.
Babam, arkadaşımın fidyesini öderken Vaughn'la ben onu kaçıranların araştırma tesisini imha etmeye gittik.
Porque eu vou ver o meu raptor.
Çünkü beni kaçıranla görüşeceğim.
O meu telemóvel tocou e era o raptor.
Cep telefonum çaldı ;
- Pode ser o raptor.
Bu, kaçırana ait olabilir.
O raptor forçou a entrada.
Onu kaçıran kişi eve zorla girmiş olmalı.
Que melhor maneira de proteger os seus bens do que pagando a um raptor que já tem uma avença?
Servetini korumak için avukatlık ücreti ödediği bir fidyeciye biraz daha para vermekten daha iyi bir yol olabilir mi?
a rapariga sequestrada, Annie Fisher, foi encontrada morta no local há poucos minutos, assassinada pelo seu raptor, que continua à solta.
kaçırılan kız, Annie Fisher, az önce olay yerinde ölü olarak bulundu, kendisini kaçırıp öldürense, ele geçirelemedi.
É uma nave batedora raptor.
Bu bir Raptor keşif gemisi.
Daqui a Raptor Somraw Klingon a contactar a Enterprise.
Bu Klingon Raptor gemisi Somraw, Atılgan'ı selamlıyoruz.
MULHER DISPARA CONTRA O RAPTOR
Kadın kendini kaçıranı vurdu.
É a Raptor.
Bu Raptor, efendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]