Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ready
Ready translate Turkish
118 parallel translation
- Pronto, sr. Bradley.
Ready, Mr. Bradley.
Prontos?
Ready?
Sir, the prisoner's menu for tomorrow is ready.
Mahkumların yarınki yemeği hazır efenim.
* Eu'II estou pronto...
# I'll be ready...
Aquele em que Ninguém Está Pronto Sincronização : Dream _ off e forneiro
The One With No Ones Ready Çeviri : m1r4culous ( LâEdrî ) 21 / 08 / 09
De agora em diante, eu saco as miúdas e tu passas a noite de sábado em casa a ver o Ready, Set, Cook!
Bundan sonra, Ben çıkıyorum sen de cumartesi geceleri evde "Hazırla, Kur, Pişir" i seyrediyorsun!
Pode passar a factura para Ready Demolition?
Faturayı Ready Demolition, Tuscon, Arizona adına yazarbilir misiniz?
- Paramos no Ready Teller.
- Para çekme makinesine uğrarız.
O Andy consegue correr 100 yards antes de conseguires dizer "Ready, set, go".
Andy, "Hazır, dikkat, başla" demenizle 100 m ileri koşmuş olur bile.
Are you ready to rock and roll?
Rock Roll yapmaya hazır mısınız?
And if you're ready to rock and raise the roof downtown
Ve rock'a hazırsan çatıyı havaya kaldır
Ready
Hazır.
- E terás notícias do amor!
- You must be ready for love.
Íamos casar e os "Ready for the World" iam cantar no nosso casamento.
biz evleniyorduk, ve evleneceğimizi dünyaya duyurmaya hazırdık.
Fala da Ready-Travel Resorts.
Hazır Ulaşım Tatil Hizmetleri'nden arıyorum.
" Ready, Set, Let Go :
Hazır, başla, bırak :
O livro chama-se "Ready, Set, Let Go". Está disponível nas melhores livrarias.
Hazır, Başla ve Bırak kitabı, bütün kitapçılarda satışta.
" Ready, Set, Let Go :
Altyazılar :
Eu acho que ele devia ter intitulado o livro de "Ready, Set, Go Nuts ( enlouquecer )".
Bence kitabının adını değiştirmeli. Hazır, başla, çıldır.
O coração está cheio de inquietação'.
And my heart is ready to sink. "
Calcem as luvas e preparem-se para lhes sugarmos o tutano... com alguns clips ao estilo de Family Guy!
So lighten those loafers and get ready for us to suck your funny bone with some Family Guy-style show stoppers.
O Ready Eddie apostou 20 mil em como não fico um mês nos lavabos do Aladdin.
Nakit Eddie 20 katına bahse girdi, bir tuvalette bir ay yaşayamazmışım.
Depois de uma longa noite no ar da montanha gelada, As garças estão prontas para a sua próxima tentativa.
After a long night in the frigid mountain air, the cranes are ready for their next attempt.
Então, esta noite o teu programa favorito de TV "Tivo'd and ready to go" a tua lasanha, e pensei em passar-mos no shopping e comprar-te umas t-shirts que não tenham tinta nem manchas de suor.
Bu gece en sevdiğin TV şovu Tivo var ve lazanyan hazır olacak ve alış veriş merkezine uğrayıp üstünde boya ve tatlı lekesi olmayan birkaç gömlek alabiliriz diye düşündüm.
Leonardo Ready? Si, si, si, temos um monte de propostas!
Evet, bir çok önerimiz var.
Luke... o nome é "ready to die".
- Luke! - Hey! Bunun adı Ready to Die.
Quando o Roundup era espalhado, matava todas as ervas daninhas, exceto os rebentos de soja Roundup Ready.
Tarla Roundup'la spreylendiğinde, oradaki bütün yabani otlar ölüyordu ama Roundup Ready soya filizleri ölmüyordu.
Em 1996, quando a Monsanto começou a vender rebentos de soja "Roundup Ready", só 2 % dos rebentos de soja nos E. U. continham o seu gene patenteado.
1996'da, bu soya filizleri piyasaya çıktığında, ülkedeki soya filizlerinin % 2'si patentlenmiş bu geni içeriyordu.
Não está assim tão mau, está?
DON READY "Ben araba satarım, orospu çocuğu"
Don "The Goods" Ready.
Don "Mallar" Ready. Evet.
Sou o Don Ready, e tenho o que é preciso.
Ben Don Ready ve mallar bende.
Sou o Don Ready.
Ben Don Ready.
- Don Ready.
- Don Ready.
Sabe, Mr. Don Ready, aqui a nossa Ivy deixou a pré-faculdade. para voltar e ajudar-nos com o Peter.
Bay Don Ready, Ivy'miz yüksek lisansını bırakıp küçük Peter'a bakarken bize yardım etmek için geri geldi.
Ok, Mr. Ready, este negócio está na nossa família à 40 anos por isso nada de trafulhices, ok?
Peki, Mr. Ready ailemiz 40 yıldır bu işin içinde, ahlaksız şeyler olmasın, tamam mı?
Mas, Mr. Ready, deixe-me fazer-lhe uma pergunta.
Ancak Bay Ready, bir şey sormama izin verin.
- Chamo-me Don Ready.
- Ben Don Ready.
Don Ready tem o coração de um campeão.
Don Ready'de bir şampiyonun kalbi var.
Nas escolas, um Don Ready é um eufemismo para um grande tesão.
Bir okul bahçesinde "Don Ready", malafatın şahlanması yerine kullanılabilecek bir terim.
Nos próximos dias, Don Ready e a sua equipa vão monotorizar as vendas.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca satışları Don Ready ve takımı yürütecek.
Parece que está com um Don Ready.
Bir Don Ready almış sanırım.
Eu sou o Don "The Goods" Ready.
Ben Don "Mallar" Ready.
Estás a ouvir, Ready?
Duydun mu, Ready? On buçukmuş!
Sou o Don Ready.
Ben, Don Ready. İyi geceler.
Hey, Don Ready, parece que tiveste um dia duro.
Görünüşe bakılırsa zor bir gün geçirdin Don Ready.
- Ya. Hey, Don Ready, vemo-nos na "vila-nova-de-não sei vender carros".
Don Ready, seninle "araba satmayı bilmiyorum köy" de görüşürüz.
- Pronto, sr. Borg?
Ben de öyle, Bay Tyler. Ready, Mr. borg?
Segura-te, aqui vamos nós.
* I'm ready to rock * Bekle. İşte gidiyoruz.
Now I'm ready to sing
Kendimi topladım Artık şarkı söylemeye hazırım
Friday Night Lights S02E03 "Are You Ready for Friday Night?"
ARE YOU READY FOR FRIDAY NIGHT? Çeviri : Numenor
are you ready for me?
Hey.