Translate.vc / Portuguese → Turkish / Rfid
Rfid translate Turkish
69 parallel translation
Mas, depois de um exame cuidado, amplifiquei-a mais de mil vezes, e é na verdade um chip RFID.
Ama daha dikkatli inceleyince bunu bin kez büyülttüm ve RFB çipi çıktı.
RFID significa identificação de frequência de rádio.
RFB, "Radyo Frekansı Belirleme" demek.
As minhas fontes dizem que a Agencia sabe que extraíram um chip RFID do Sr. Lang.
Kaynaklarım bana Teşkilat'ın Bay Lange'deki çipi aldığınızı bildiğini söyledi.
Usam os scanners RFID?
Evet. RFID tarayıcılarını mı kullanıyorsunuz?
Eles chamam-lhes IFR.
Bunlara RFID denir...
É um chip RFID.
Bu bir RFID çipi.
E respondeu : " O principal è chipar todas as pessoas do mundo com um RFID.
Şöyle dedi : " Asıl amaç dünyadaki herkese çip takmak, RFID * çipi yerleştirmek. ( * Radyo-frekans kimlik belirleme )
que inclui um código de barras com a tua informação pessoal. Contudo este código de barras è apenas um passo intermédio, antes do cartão ser equipado com o Módulo de Localização RFID VeriChip, que usa frequências de rádio que te localizam em qualquer lugar do planeta.
Halbuki bu barkod sadece bir geçiş aşaması, bu kimlik kartına daha sonra, radyo frekansları sayesinde gezegendeki her hareketinizi takip edebilecek bir VeriChip RFID izleme modülü eklenecek.
Se estiver a soar a ficção a mais, toma nota o chip de localização RFID já existe em todos os passaportes americanos ( e europeus ).
Eğer bu size saçma geliyorsa, bilginiz olsun bu RFID izleme çipi yeni çıkan tüm Amerikan pasaportlarında mevcut.
mas este gajo tem um leitor de cartões de segurança de identificação por radio-frequência, Portanto estou um bocado ocupado.
vermek isterdim ama bu adamın güç kaynağına bağlı bir RFID güvenlik kartı okuyucusu var yani biraz meşgulüm.
Temos de conseguir o cartão de radio-frequência do Eliot.
Eliot'a bir RFID kartına ihtiyoacımız var.
Prender etiquetas RFID à minha roupa, vai permitir ao meu computador ler e identificar as peças através desta varinha.
RFID etiketleriyle giysilerimi etiketleyerek, bu asa sayesinde giysilerimin tüm bilgilerini bilgisayarım aracılığıyla görüp tanımlayabileceğim.
Tem nano tecnologia térmica dentro, como os chips RFID... mas estes aquecem e permitem-me redistribuir a energia com o impacto do taco.
İçinde termal nanoçip var... tıpkı RFID çipleri gibi, ama bu sıcaklığı yükseltiyor ve yönlendirmeme izin veriyor.
O Smartphone da Sophie captou o sinal RFID do cartão do patrão.
Sophie'nin Smartphone'u büyük patronun giriş kartı bilgisini topluyor.
Isto parece ser um RFID implantável.
Bu, deri altına yerleştirilebilir RFTÇ'ye benziyor.
Implantei cirurgicamente um RFID no meu pulso.
Bileğime bir RFID çip yerleştirttim.
Encontrámos a pen do Jason na mala dela, cheia de palavras-passe, informações de contas, e os códigos de acesso RFID de quase todas as áreas restritas daquele edifício.
Jason's Flashdiskini, kadının çantasında bulduk. Şifreler, üyelik bilgileri ve binanın her bir odasına girmek için gerekli erişim kodları içeriyordu.
Essa protuberância em sua orelha esquerda... Você foi implantado com um microchip RFID.
Sol kulağının altındaki çıkıntıya bakılırsa üzerine RFID mikroçipi takılmış.
Os espiões também usam um pequeno localizador RFID.
Casuslar da çok hafif olan * RFID * etiketleri kullanırlar.
Reflicta ondas de rádio de um localizador RFID com um localizador modificado de profundidade digital, e pode seguir o que quiser sem ter que chegar muito perto.
60 papel. Bir * RFID * izleyicisinin radyo dalgalarını geliştirilmiş bir dijital derinlik ölçerle çarpıştırarak istediğiniz kişiyi kancalayabilirsiniz. Hem de çok yakınına sokulmadan.
Estas têm uma fita RFID, que emite um sinal de rádio.
RFID şeritleri var. Radyo sinyali.
O sinal mostra os 4 assaltantes a sair da água e a subir nas bicicletas.
RFID sinyallerine göre dört fail sudan çıkıp bisikletlerine biniyor.
Uma segurança RFID é fácil de se ultrapassar com um dispositivo conhecido no comércio como "gecko".
Radyo frekansı ile tanımlama ( RFID ) teknolojisini "geko" isimli bir cihazla atlatmak epey kolaydı.
Já ouviste falar dos rastreadores Micro-RFID?
Mikro-RFID izleme cihazlarını hiç duydun mu?
Os micro-marcadores RFID funcionam como etiquetas anti-roubo em lojas de roupa, só que são menores, e agarram-se às roupas, sapatos e até nos cabelos.
Mikro-RFID etiketleri alışveriş merkezlerindeki hırsızlık önleyici sistemlere benzerler. Lain çok daha küçüktürler, elbisenize, ayakkabınıza hatta saçınıza yapışırlar.
Ele tem uma fechadura RFID no sistema.
Sistem RFID ile korunuyor.
Múltiplas identificações com chips RFID, tem os seus títulos ao portador, euros, libras esterlinas, identificação policial inglesa, vistos para Hong Kong, Dubai, identificação de negociante para a venda de diamantes na Antuérpia.
RFID çipli çoklu kimlikler yanında bulunacaklar : Euro, İngiliz Sterlini, İngiltere polis kimliği Hong Kong'a, Dubai'ye vize, Antwerp Elmas Menkul Kıymetler satıcı kimliği.
Aposto que é um RFID.
Bahse vardım RFID girişi vardır.
Claro, agora estão a colocar... chips RFID... na comida para que te possam encontrar através dos teus cereais.
Tabii artık yemek paketlerine RFID çipler koyuyorlar bu sayede sen gofretini yerken seni takip edebiliyorlar.
- Chips de radiofrequência.
- RFID çipleri.
Roubaram cem etiquetas de RF e mataram o motorista.
Yüz tane RFID çipi çalıp şöförü öldürdüler.
Fizeram-me rodar as etiquetas, para as roubar antes que fizessem a entrega.
RFID çiplerini bana sipariş ettirdiler. Tedarikçim teslimatı yapamadan çipleri çaldılar.
Usei o mesmo chip RFID que o governo usa. - E ela pode ir para todos os lugares?
Darphanenin Tayvan'da yaptırdığı RFID çiplerinden kullandım.
Isto é um RFID.
Radyo Frekans Belirleyici.
Encontrámos uma etiqueta RFID no local.
Olay yerinde Radyo Frekans Belirleyicisi bulduk.
O Hodges está a trabalhar na etiqueta RFID.
Konuştuğumuz gibi, Hodges Radyo Frekans Belirleyicisi üzerinde çalışıyor.
A minha orelha foi furada com uma etiqueta RFID! "
"Beni kulağımdan bir cihazla etiketlediler."
Sei o que as etiquetas RFID fazem.
Radyo Frekans Belirleyicisi'nin işlevini biliyorum.
Isto é um duplicador RFID.
Bu bir RFID kopyalayıcı.
Todas as entradas são controladas por biometria e cartões criptografados por rádio frequência.
Tüm girişler biyometrik teknoloji ve RFID tanımlı kartlarla kontrol altında tutuluyor.
Os cartões dos funcionários têm chip RFID de localização.
Çalışan kimliklerinde RFID izleme çipleri mevcuttur.
É por isso que é uma boa ideia colocares o teu localizador com uma etiqueta de identificação de rádio passiva.
Takip cihazınızı bir RFID * etiketiyle eşleştirmek size bu konuda yardımcı olur.
Digam-lhes que lhe coloquem um AlphaChip RFID.
Vucuduna takip çipi yerleştirsinler.
Fazendo o que qualquer dono de um gato digno desse nome faria : Equipando-a com um IRF ( Identificação por Radiofrequência ).
Her onurlu kedi sahibinin yapacağı şey ile RFID çipi taktırarak.
É um chip de rádio frequência.
Bu bir RFID pulu.
Vou injetar-vos um marcador subcutâneo. Todos os temos.
RFID işaretleyicisi derinin altına enjekte ediliyor.
Desativámos o chip RFID do Peter.
Peter'ın RFID çipini devre dışı bıraktık.
Tanto quanto cortar a mão de um homem, para ter acesso ao chip RFID dele?
RFID çipini kullanmak için birinin elini kesmek kadar uzak mı o ihtimal?
E eu encontrei um chip na dela.
Ve ben onun bir RFID çipi bulundu.
Só queremos descobrir quem está por trás disso. O mais moderno localizador dentro.
Son model RFID izleme vericisi var bunun içinde.
Um leitor de RFID.
Bir RFID okuyucu.