Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ridley
Ridley translate Turkish
306 parallel translation
- Acompanhantes, Ridley?
- Amazon eyerleri mi, Riley?
Vou até lá com o Ridley, tiro algumas fotos, para ver o que consigo descobrir.
Ridley ile çabucak gidip, bir kaç resim çekip ve ne bulacağıma bakacağım.
Vamos, Ridley.
Gidelim, Ridley.
"Manipule o homem, Mestre Ridley"
"Adamı oyna, Efendi Ridley."
Marcus Ridley, como voce está?
Marcus Ridley, ne bok işin var burada?
- Pronto para uma grande aventura do Ridley?
- Ridley'in harika macerasına hazırmısın?
Senhor Ridley está na casa.
Evet bayanlar. Sir Ridley evinde.
Ao Jonathan e ao Ridley.
Jonathan'a ve Ridley'e.
Ei, Ridley, meu amigo.
Hey, Ridley, aslanım.
Ridley, meu homem.
Ridley, adamım.
Ridley, isto é em milhas por hora!
Ridley, bu kadran mil gosteriyor!
Ridley, eu vejo luzes!
Ridley arkamızda ışık var!
- Ridley, eu ficarei bem.
- Ridley ben iyi olacağım.
Onde está o Ridley?
Ridley nerede?
Tem quatro time nas quartas-de-finais, mas sem Marcus Ridley que foi aleijado por um ataque de malária no qual ele contraiu nos trópicos em uma escavação arqueológica.
Çeyrek finalde dört takım var, ama Marcus Ridley olmadan onun tropikalbir yerdeki arkeolojik kazıda sıtmaya yakalanarak sakatlandığı bildirildi.
Ridley, aponta aí, se não tens... mais nada para fazer.
Ridley, eğer yapacak daha iyi bir işin yoksa... not alır mısın?
Ridley, anota de novo.
Ridley, bir not daha alır mısın?
E agora, Ridley?
Sıradaki ne Ridley?
- Foi o Dr. Ridley?
- Dr. Ridley miydi?
- Sim, foi o Dr. Ridley.
Evet, Dr. Ridley'di.
De acordo com a AMA, o Dr. Ridley, que assinou a certidão de óbito do Barnett, não é médico licenciado desde 1979.
Sağlık Bakanlığı'na göre, Barnett'in ölüm belgelerini imzalayan Dr. Ridley,... 1979'tan beri resmi olarak doktor değilmiş.
- Aquele é o Dr. Ridley?
Dr. Ridley bu mu? Evet.
Joe Ridley achava que poderia parar o seu processo de envelhecimento.
Joe Ridley, hızla ilerleyen yaşlanma süreçlerini durdurabileceğini düşünmüştü.
Eu conhecia o Joe Ridley.
Joe Ridley'i tanırdım.
Sabe o que é que eles chamavam ao Joe Ridley pelas costas?
Joe Ridley'e ne derlerdi, biliyor musunuz?
Então como é que ele perdeu a licença de médico?
Peki Dr. Ridley tıp lisansını nasıl kaybetti?
Receio que o seu colega, Dr. Ridley, tenha desaparecido da face da terra.
Korkarım meslektaşınız Dr. Ridley, tekrar ortaya çıktı.
- O Ridley encontrou uma maneira.
- Ridley bir yolunu bulmuş.
Notas do Ridley sobre os testes em humanos na NIH indicam que não via o envelhecimento como inevitável, mas como uma doença oportunista.
Ridley'in, NIH'te, insanlar üzerindeki deneylerden çıkardığı notlara göre yaşlanmayı kaçınılmaz bir şey olarak değil, bir hastalık olarak gördüğü anlaşılıyor.
Contudo, não há qualquer prova de que o trabalho de Ridley tenha tido resultado, ou que as suas teorias tenham alguma validade.
Buna rağmen, Ridley'in çalışmalarının ya da teorilerinin işe yarayıp yaramadığı konusunda bir kanıt ya da bir umut oluşturacak bir ışık yok.
Dr. Joe Ridley.
Dr. Joe Ridley.
Se é mesmo o Dr. Joseph Ridley onde tem andado durante estes últimos cinco anos?
Eğer gerçekten Dr. Ridley'seniz, son 5 yıldır neredeydiniz?
E você sabe, é claro, que o Barnett roubou toda a pesquisa do Ridley.
Siz de, Barnett'in, Ridley'in araştırmasını çaldığını biliyorsunuz.
O que o Ridley não sabe é que o nosso governo está a negociar com o Barnett para lhe comprar a ele.
Ama Ridley'in bilmediği şey, hükümetin, araştırma bilgileri için Barnett'le pazarlık halinde olduğu.
Ontem à noite podia jurar que tinha alguém no meu apartamento, mas quando o Ridley bateu pensei que me tivesse enganado e o barulho fosse ele.
Ve yemin ederim, dün gece evimde biri vardı. Ama Ridley kapımı çaldığında, sesi onun çıkardığını düşündüm.
O teu novo amigo Ridley.
Yeni arkadaşın, Ridley.
Chama-se Ridley Scott ou James Cameron?
İsmin Ridley Scott ya da James Cameron mu?
- Há mesmo gostos para tudo...
Sağ ol. Ridley Scott bir numaradır.
Tornou-se praticamente numa lenda. Desde que o Ridley Scott o fez.
Ridlet Scott çektiği andan itibaren bir efsaneye dönüşmüştü.
- E o senhor agente chama-se...
- Adınız ne, memur bey? - Ridley.
- Ridley. - É agente da BC?
- Ahlak Masası'ndan mı?
Não, ele chamava-se Ridley.
Hayır, Ridley, adı Ridley'di.
Ele era muito estranho.
Ridley çok garip biriydi.
O Ridley nem sorriu, parecia que tinha gelo nas veias.
Ridley gülümsemedi bile. Sanki damarlarında buzlu su dolaşıyordu.
Quero que investiguem um agente chamado Ridley.
- Evet. Ridley adındaki bir memuru araştırmanızı istiyorum.
Ridley, Peter Francis Ridley.
Peter Francis Ridley.
- O Ridley mudou-se muitas vezes.
- Biliyorum. - Ridley çok taşınmış.
Compreendo que ele detestasse a mãe, mas chegar a este ponto?
Ridley'in annesinden nasıl nefret ettiğini anlayabiliyorum ama bu noktaya kadar gelmesi inanılmaz.
A cruzar referências de ataques a prostitutas em esquadras do Ridley.
Ridley'in çalıştığı bölgelerle fahişelere yapılan saldırıları karşılaştırıyordum.
Agente Ridley, precisamos que nos acompanhe à esquadra.
Memur Ridley, bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor.
- Deus o abençoe, Master Ridley.
Yanarak geberin canavarlar!