English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Riley

Riley translate Turkish

2,920 parallel translation
Riley.
Riley.
O meu pai pode ser muita coisa, Riley.
Babam birçok şeydir, Riley.
Podemos fazê-la, Riley.
Bunu yapabiliriz, Riley.
No dia em que fui para Fort Riley, falámos a sós.
Fort Riley'e gideceğim gün beni karşısına aldı.
Riley, ninguém está a discutir contigo.
Riley, kimse seninle bu konuda tartışmıyor.
Riley, estou ocupado a tentar estar ocupado.
Riley, meşgul olmaya çalışıyorum.
Desde que entres, saias e superes isto, Riley, vais...
İçeriye girip, söyleyeceğimizi söyleyip çıkacağız, Riley ve...
Riley?
Riley?
Danny, deixa a Riley em paz.
Danny, Riley'i rahat bırak.
O pai do Fitch, o teu futuro padrasto, pediu-lhe pessoalmente para ela fazer o elogio fúnebre em memória do filho.
Fitch'in babası, senin müstakbel üvey baban cenazede anma konuşmasını okumasını Riley'den kişisel olarak rica etti.
Sinceramente, Riley, às vezes não sei do que sinto mais falta, de ti ou da água sem parasitas.
Gerçekten Riley, bazen hangisini daha çok özlediğimi bilemiyorum seni mi yoksa parazitsiz içme suyunu mu.
Riley, admite.
Riley, kabul et.
Riley, tenho muitas saudades tuas.
Riley, seni çok özledim.
Riley, tu significas tudo para mim.
Riley, benim için çok önemlisin.
Riley, tu és realmente a única que entende...
Riley, beni en iyi anlayan...
Riley, desculpa, mas acho que temos de terminar tudo.
Riley, üzgünüm ama ayrılmamız lazım.
Riley, pára.
Riley, yeter.
Só não quero ver a Riley ser magoada por um robusto, barbudo, mentiroso a brincar ao cucu.
Sadece Riley'in, tıraşı gelmiş tatlı yüzlü biri ve "ce-e" yapan bir yalancı tarafından üzülmesini görmek istemem.
- S02E02 "There's Something Fitchy Going On" Riley, não tenho nenhum prazer em contar-te isto, mas o Fitch não é quem diz ser.
Riley, bunu söylemekten keyif almıyorum ama Fitch söylediği kişi değil.
- Riley, eu só...
- Riley, sadece- -
- Mas do que eu gosto mesmo é que já não andas por aí a suspirar pela Riley.
- Ama daha da sevdiğim şey de Riley'in etrafında artık dalgın dalgın dolaşmadığın.
Nunca suspirei pela...
Ben Riley'in etrafında- -
Deves ter carregado no número da Riley quando tiraste a fotografia.
Fotoğrafı çektiğinde Riley'i aramış olmalısın.
Tantas perguntas, Riley.
Çok fazla soru soruyorsun, Riley.
- Riley, temos de falar sobre o Fitch.
- Fitch hakkında konuşmalıyız.
- Era a Riley?
O, Riley miydi?
Riley, desculpa, este... este telefone é meu.
Bu benim telefonum.
Riley, olá, sou eu outra vez.
Riley, merhaba. Yine ben.
Riley, há uma coisa que quero contar-te há algum tempo.
Riley, ne zamandan beri sana söylemek istediğim bir şey var.
- Excelente ideia, Riley.
- Mükemmel bir fikir, Riley.
Riley, emprestas-me o teu telefone?
Riley, telefonunu ödünç alabilir miyim?
Riley, depois de te teres despedido dele, ele tirou uma aliança do bolso e colocou-a no dedo.
Riley, bugün onu öpüp veda ettikten sonra cebinden alyansını çıkarıp parmağına taktı.
Riley, sou teu amigo e não posso deixar que tenhas uma noite especial com um tipo que também tem noites especiais com a esposa.
Riley, ben senin arkadaşınım. Karısıyla da özel geceler yaşayan bir adamla özel bir gece yaşamana müsaade edemem.
Mas depois conheci a Riley e senti aquela faísca.
Ondan sonra Riley ile tanıştım. O kıvılcımı hissettim.
Desculpa, Riley, toma.
Özür dilerim, Riley. Buyur.
Portanto, se tu e a Riley devem ficar juntos, vou tentar ficar feliz por vocês.
Yani siz gerçekten birlikte olmak istiyorsanız sizin için mutlu olmayı deneyeceğim.
Riley...
Riley...
Riley Perrin apresenta-se ao serviço!
Riley Perrin görev için geldi!
Riley, olha à tua volta.
Riley, etrafına bak.
- Riley!
- Riley!
Riley, eu nao posso agradecer o suficiente por me ajudar a encontrar este lugar.
Riley, bana burayı bulduğun için sana ne kadar teşekkür etsem az.
Hey, Riley, so me avise se voce ira colocar de volta no lugar.
Riley, evinde bulursan bana haber ver.
E esta é a primeira aparição conhecida do Super Danny, e da sua adorável, se não ligeiramente robusta parceira, Riley Girl.
Bu da Süper Danny'nin bilinen ilk görüntüsü ve şişman demezsen tatlı mı tatlı yardımcısı Riley Kız.
E tu, Riley?
Sen ne yapıyorsun Riley?
- Riley, chama a polícia.
- Riley, polisi ara.
É mesmo a Riley Girl, aqui, na minha escada de incêndio?
Yangın merdivenimdeki gerçekten Riley Kız mı?
Riley, ela acabou tudo comigo.
Riley, Amy benden ayrıldı.
A Riley que eu conheço seria mais compreensiva e solidária.
Tanıdığım Riley bunu anlardı ve bana destek olurdu.
- A Riley agiu sozinha.
Riley kendi çıkarlarına göre hareket etti.
Não, não.
Yok, Riley.
Como é que ela está?
Riley nasıl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]