English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Rina

Rina translate Turkish

99 parallel translation
Olá Rina, como é que estás? Quem és tu?
Merhaba Rina, nasılsın?
Não te lembras, Rina?
Hatırlıyor musun, Rina?
O meu nome não é Rina, é Tina.
Adım Rina değil, Tina.
Rina Reynolds, sim.
Rina Reynolds olarak aramalılar.
Rina Reynolds.
Rina Reynolds.
- Rina Reynolds.
- Rina Reynolds.
Quem é Rina Reynolds?
- Rina Reynolds mı? Rina Reynolds da kim?
Digo, Rina.
Yani Rina olarak tanıyordum.
Rina sabia que eram onde as mulheres conheciam os homens.
Rina'yı da onlardan birinde tanımıştım. Erkekleri onun gibi kızlarla tanıştırmak için partiler düzenlerdim.
Em resumo, Rina Reynolds ignorava as regras.
Hiç bir suçlama yapılmadı. Ve en kötüsü Rina Reynolds, oyunu kurallarına göre oynamıyordu.
Uma actriz chamada Rina Reynolds.
Adı Rina Reynolds.
Ela fechou a porta dizendo que eu era filho de Rina e ela estava morta.
Kapıyı suratıma kapattı Sid. Benim Rina'nın çocuğu olduğumu söyledi. Rina ölmüştü.
Não me ameaces, Rina.
Sakın beni tehdit etme Rina.
Santo Deus, Rina!
Aman Tanrım, Rina.
Fui aos camarins pedir para ti um autógrafo da Pina Baush.
Rina Baus'dan bir imza.
Excepto uma, de uma rapariga chamada Rina.
Rina adında birisi hariç.
Ver se encontramos a Rina, para, a partir daí, conhecermos alguns amigos dela.
Bakalım Rina'yı ya da arkadaşlarından birkaçını bulabilecekmiyiz.
E a amiga dela, alguém chamada Rina?
Ya Rina isimli arkadaşı?
Ela e a Rina fartavam-se de dizer que adoravam poder entrar na lista.
O ve Rina listeye girmek istediklerinden bahsediyorlardı.
- Você viu a Rina?
- Rina'yı gördün mü?
- Rina?
- Rina?
A Eve e a Rina fazem parte dela?
Eve ve Rina listeler mi?
Depois, encontrei este recibo de cartão de crédito, assinado por Rina Sanderson... de dois "cosmopolitans", à uma da manhã, na sala VIP, nessa noite.
Sonra Rina Sanderson tarafından saat birde VIP odasına iki cosmopolitan için imzalanmış bu kredi kartı belgesini buldum.
Até a sua amiga Rina?
En iyi arkadaşı Rina?
Ele também diz que levou o Goran, a Eve e a Rina... ao SoHo Luxe, depois de eles saírem do clube.
Ayrıca Goran, Eve ve Rina'yı gece kulübünden sonra SoHo Luxe'e götürdüğünü de söyledi.
- Vamos, Rina.
- Gidelim Rina.
A Rina recebeu a mesma chamada.
Rina'ya telefon gelmiş.
Rina?
Rina mı?
Depois de assassinar Rina, e através do telemóvel dela, ligou para o telemóvel da Yoko Senpai.
Rina'yı öldürdükten sonra Rina'nın cep telefonundan Yoko Senpai'nin cep telefonunu aramış.
Então, Rina, como se sente?
Rina, kendini nasıl hissediyorsun?
Então, como correram as coisas com a Rina?
Rina ile nasıl gitti?
- Dá um pouco de água à Rina.
- Rina'ya su getir.
- Lenova. Catherine Lenova.
Lenova, Cat-ta-rina Lenova.
Sim, Rina, vou cumprir o prazo.
Evet, Rina, Zamanında yetiştireceğim.
Rina, como se sente?
Ee, Rina, nasıl hissediyorsun?
Como correu com a Rina?
Rina ile işler nasıl gidiyor?
- Traz água para a Rina. - Não tinham ido para a estação?
Otobüs garajına gittiğinizi sanıyordum.
- Como está a Rina?
- Rina nasıl?
O pediatra residente de serviço estará no BO para o parto da Rina.
Nöbetteki çocuk doktorları Rina'nın doğumu için ameliyathanede olacaklar.
Rafaela, Renato, Regina, Rita...
Raffaela, Renato, Redina, Rina...
- Rita, Rosa, Roseta...
- Rina, Rhoda, Rosetta...
- Rina.
- Rina. - Rina, evet!
- Rina...
Rina.
Pai, tu conheces a Rina.
- Evet. Baba, Rina'yı tanıyorsun.
O telefone de um borracho em particular chamada...
Dikkate değer, genç ve tatlı birinin numarası... Neydi ismi? Rina?
Reno? - Rina.
Rina!
- Para a menina, é Sr. Castle.
Bay Castle demeliydiniz, bayan. Rina, bu Dedektif Beckett.
Sophie, é a Rina.
Sophie, ben Rina.
- O que fazes aqui?
Burada ne işiniz var? Tatlım, Rina'ya biraz su getir.
- Rina, sim!
Şu şey partisinde tanışmıştık.
- Disseste Rina?
- Rina mı dedin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]