Translate.vc / Portuguese → Turkish / Riot
Riot translate Turkish
62 parallel translation
Por que fala a Helen em mudar para um daqueles prédios enormes e impessoais?
Neden Helen, Riot in Cellblock 11'den çıkmış evlerden birine taşınmak istiyor ki?
- Assim sou eu.
- One riot, one ranger ( Bir isyan bir ranger ).
Warden, there's a riot.
Efenim, isyan var...
You couldn't control the situation, so there's the riot.
Senin yüzünden isyan var. seni yavşak bodur!
- Pensei que éramos os Quiet Riot.
- Quiet Riot olduğumuzu sanıyordum.
Passaremos a semana na "Riot House".
Riot House'dayız.
- "Riot House"?
- Riot House mı?
Ele está na "Riot House" e quer que lhe telefones.
Riot House'daymış. Aramanı istedi.
- Sabes o que é a "Riot House", não?
- Riot House'ı biliyorsun, değil mi?
E daí saiu a canção'White Riot'.
Bu da White Riot şarkısının doğuşuna sebep oldu.
abrimos o concerto numa digressão nacional com os Quiet Riot.
Quiet Riot ile yurt çapında bir tura çıkacaktık.
Chamavam-lhe a Casa da Confusão.
Oraya Riot House derlerdi.
Senhoras e Senhores, por favor dêem as boas vindas... acabados de sair da sua conversão ao Cristianismo... a banda antes conhecida por Quiet Riot... os Pious Riot!
Bayanlar ve Baylar, karşınızda... Hıristiyanlıkla alakalı muhabbetleriyle tanınan... Bir zamanlar "sessiz kavga" diye bilinen...
E não teríamos de dispersar apenas os 4400s.
Ve biz 4400'lere sadece Riot Akdi'ni okumayacağız. Dışarıda papaz var.
- É um degredo.
- It's a riot.
Barricadas, arma poderosa, cinco guardas à noite.
Riot barikatlar, taser, gece mürettebatı için beş adam, alışveriş merkezi için...
Foi ela que iniciou o movimento das "Riot Grrls".
Gürültülü sahne müziği kızlarını o başlattı aslında.
O que é o movimento das "Riot Grrls"?
Gürültülü sahne müziği de ne?
Assistimos ao concerto do Saw Quiet Riot no centro comercial.
Alışveriş Merkezi'nde Quite Riot konserini izledik.
- Uma rixa. Choca aqui.
White Riot çalacağım!
Ainda planeio ler-lhe e ao agente Hotchner o "The Riot Act" quando regressarem.
Hala döndüğünüzde seninle ve Ajan Hotchner'la konuşmayı planlıyorum.
Desperate Housewives S07E10 - Down the Block There's a Riot - Sincronia :
InDivX Altyazı Takımı claireredfield
Este é Riot.
Bu Riot.
O irmão do Riot.
Riot'un kardeşi.
- Vamos, Riot.
- Gidelim, Riot.
Riot, tu vens comigo.
Riot, benimle gel.
- Riot!
- Riot!
Vai-me atirar para a prisão por pôr os "Quiet Riot"?
Quiet Riot dinlediğim için beni hapse mi atacaksın?
Riot!
Riot!
Mas eu li-lhe o Act Riot.
İyice bir kulağını çektim.
Sim, jogo no L. A. Riot.
- Evet, L.A. Riot'ta oynuyorum.
Somos Riots até morrer.
- İyi olur. Ölene kadar Riot'ız!
Somos Riots até morrer. Nascemos para bater, Iremos noite fora,
Ölene kadar Riot'ız!
Somos Riots até morrer. / i
Savaşmak için yaratılmışız, sabaha kadar kopacağız! - Ölene kadar Riot'ız!
Sou Riot até eu morrer! Sou Riot até eu morrer!
Ölene kadar Riot'ım!
Sou Riot até eu morrer!
Ölene kadar Riot'ım!
Depois de garantir a entrada nos L.A. Riot, no início desta semana, António Bravo, conhecido como "Matador", exagerou um pouco ao comemorar o seu contrato de um ano no Hyperion, a noite passada.
Bu haftanın başında L.A. Riot'la sağlam adımlar atan Antonio Bravo namı diğer "Matador" dün gece Hyperion'da bir yıllık sözleşmesini kutlarken biraz aşırıya kaçtı.
Após ter destruído o seu quarto, o mais novo membro dos Riot, foi preso enquanto corria nu, pela apinhada entrada do hotel.
Odasını kırıp döktükten sonra, Riot ekibinin en yeni üyesi otelin kalabalık lobisinde çok hızlı koşarken gözaltına alındı.
Temos de rever o teu contrato, antes de chamar os advogados do Riot.
Bak, avukatları aramadan önce sözleşmenin üzerinden geçmemiz gerek.
Riot contra o Nova Inglaterra?
- Riot'a karşı new England?
O Riot acaba de renunciar o meu contrato.
Riot benim sözleşmemı iptal etti.
E avaliou mal o valor do Tony Bravo para o Riot.
Ve sen de Tony Bavo'nun kargaşa için değerini yanlış anlamışsın
Com o Riot como pano de fundo, o Matador poderia ser uma estrela.
Bu kargaşanın zemini sayesinde matador bir star olabilir.
O Sr. Galan é o dono do Riot.
Oh, Mr. Galan Riot takımı ona ait.
Não sei o que o futuro me reserva, no Riot, mas... se tudo correr bem... mas promete-me... que tudo isso vai passar primeiro por mim.
Şimdi geleceğin ben ve Riot için ne hazırladığını bilmiyorum, ama her şey yolunda giderse bana söz ver her şeyi benim tarafımda halledeceksin.
- São as "Pussy Riot".
Korkak isyan kargaşası.
Ele pode estar a comer uma comida vietnamita incrível de borla e a mulher que entregou a comida é igualzinha à boazona das Pussy Riot e ela agora está num canto a tocar melodias incrivelmente belas numa harpa. Enquanto ele devora a comida.
Sanki adamın birinin önüne ücretsiz olarak mükemmel Vietnam yemekleri gelmiş de ona yemekleri getiren, Pussy Riot'taki seksi kız gibi görünen kadın bir yandan diğer köşede harpla kelimelere dökülemeyecek kadar güzel ezgileri çalarken kendisi bu yemeklerin tadına bakıyormuş gibi.
Incluindo os Zapatistas, dos blocos negros do movimento de anti-globalização, e, claro, as Pussy Riot.
Zapatistalar, küreselleşme karşıtı hareketindeki Kara Blok ve tabii Pussy Riot da dahil olmak üzere.
O Jason, o Eddy e eu.
Andy Riot, Jason, Eddie ve ben.
Riot?
Riot?
"O Riot será o dono da imagem do Tony" "em todo o universo" "em perpetuidade, em todos os mídias"
"Riot takımı Tony'nın var olan ve bundan sonra ortaya çıkacak bütün mecralardaki tanıtım haklarını ebediyen ve evrenin her yerinde elinde tutacaktır."