Translate.vc / Portuguese → Turkish / Roar
Roar translate Turkish
126 parallel translation
" Broom, roar, primeira, segunda e terceira.
dinle atılgan vitesi!
Oiçam-me rugir, o Canal das Mulheres.
- Marge. Beni dinle Roar, Kadınların iletişim ağı.
Roar!
Hırrr!
- E o teu roar parece o de uma mulher.
- Kükremen de ürkütücü gelmiyor.
Como é que o tigre rosna?
When does the tiger roar?
Rosnar?
Roar?
Rrroar.
Roar.
- Oh, eu sim, eu é que sou o Zugor! - Roar!
Ben Zugor'um!
E, muito raramente, surge um escândalo tão deliciosamente sórdido que abafa todos os outros.
ve bir kere fırsatı oldu mu, skandallar gelmeye başlar. 23 00 : 01 : 08,335 - - 00 : 01 : 13,900 so deliciously sordid its roar drowns out all other noise. Kocan senin kaç tane erkeğin seninle yatmak için parayla onun yatağında yattığını biliyor mu?
A cria pode ouvir a sua mãe além do rugido do oceano.
The calf can hear her mom above the roar of the ocean.
Roar!
Roar!
Olá.
* Hear my lion roar... * Hey.
Grunhe!
Roar!
Roar, o faz-tudo local.
Roar, yerel tamirci.
- Roar.
- Roar.
Bem, não sou de fofocas... Mas o homem que cometeu suicídio era o anterior patrão do Roar.
Dedikodu yapan ben değilim ama intihar eden adam Roar'ın işvereniydi.
O Roar fez uma parede de vidro para a casa dos pássaros, para que as crianças possam olhar para dentro.
Roar, kuş yuvasının duvarını camdan yaptı, böylelikle çocuklar içini de görebilecek.
O Roar diz que conserta a casa num mês, se poder ficar no barracão.
Roar dedi ki, eğer barakada kalırsa, bir ayda her şeyi onarabilirmiş.
A comerciante local disse-me que foi o cliente anterior do Roar... Que morreu na falésia. Também fui hoje à loja.
Bakkal dedi ki kayalıklarda ölen Roar'ın eski müşterisiymiş.
Roar, quer juntar-se a nós para o jantar?
Roar, akşam yemeğinde bize katılır mısın?
Tem uma namorada, Roar?
Senden ne haber? Kız arkadaşın var mı?
O Roar conhece o agente imobiliário Finn Lund?
Roar, emlakçı Finn Lund'ı tanıyor mu?
Não, Roar!
Hayır, Roar!
O Roar disse...
Roar az önce...
- Deste um chapéu ao Roar?
- Roar'a bir şapka vermişsin?
porque o Roar consertou a minha casa dos pássaros? Estás com ciúmes!
Roar, kuş yuvasını onardı diye?
CAROS EMPREGADORES UM PRESENTE PARA VÓS, ROAR
"Sevgili İşverenlerim, size küçük bir hediye" ROAR
Olá. Procuramos Roar Panowski Poulsen.
Merhaba, Roar Panowski Poulsen'e bakmıştık.
Levaram o Roar.
Roar'ı götürdüler.
- Os anteriores clientes do Roar.
- Roar'ın eski müşterileri.
- Porque a teria o Roar?
- Neden bu Roar'da ki?
Talvez o Roar tenha escrito a carta de suicídio do Daniel.
Belki de Daniel'in intihar notunu Roar yazdı.
- Estás a dizer que o Roar...?
- Yani diyorsun ki Roar?
Compraste o chapéu ao Roar.
- Roar'a şu şapkayı verdin.
A Berte pediu-me para dar o estúpido chapéu ao Roar porque ele lhe corta a relva.
Berte, Roar'a bu aptal şapkayı vermemi istedi, çünkü adam onun çimlerini biçiyormuş.
Contratei um homem, Roar.
Şu işçiyi işe aldım da, Roar'ı...
- E o Roar trabalha na sua casa?
- Ve Roar evinizde çalışıyor?
Preciso apenas de lhe perguntar foi para a cama com o Roar?
Sadece şunu sormam gerek... Roar'la birlikte oldunuz mu?
O Roar também sugeriu ficar a viver convosco?
Yanınıza taşınmayı Roar mı önerdi?
Era perfeita, aparte um problema de canalização, por isso, contactámos o Finn e ele conhecia o Roar.
Mükemmeldi, su tesisatı dışında. Biz de Finn'e haber verdik, o da Roar'ı tanıyordu.
o Roar tornou-se um amigo demasiado chegado.
Roar, çok yakın arkadaşımız oldu. Bayağı bir yakın.
Implorei-lhe que entendesse que isto com o Roar não tinha significado nada.
Roar'la olan şeyin bir anlamı olmadığını anlaması için ona yalvardım.
- Era o Roar.
- O, Roar'dı.
Freja, acabei de falar com a Veronika. O Roar fê-lo!
Freja, az önce Veronika'yla konuştum.
Foge de casa.
Roar yapmış! Çık evden.
- Roar. - Sim?
Roar.
O Roar contou-me tudo.
Roar, anlattı bana.
Espalhou rumores sobre o Roar por que ele a rejeitou.
Roar'a suç atıyor ; çünkü kadını reddetmiş.
Roar, o queixoso quer que saia da propriedade dele.
Roar, şikayetçi mülkünden ayrılmanı istiyor.
O Roar é o nosso faz-tudo.
Roar, işçimiz.
- Roar?
- Roar?