Translate.vc / Portuguese → Turkish / Romero
Romero translate Turkish
435 parallel translation
Raphael Romero.
Raphaël Romero.
Temos Raphael Romero à guitarra?
- Raphaël Romero'nun gitar kaydı.
Podes ter a certeza. O Romero mandou-te?
Romero seni mi gönderdi?
- Levá-las ao General Romero.
- General Romero'a götüreceğim.
Romero pode chamar-se tudo o que quiser.
Romero ne isterse öyle olur.
Que dizes esperar até entregarmos as espingardas ao general Romero?
Silahları General Romero'ya teslim edene kadar beklemeye ne dersin?
Ouve, Sarita, acho que devíamos ir ao encontro de Romero... entregar as espingardas e trazer mais homens.
Dinle Sarita, sanırım Romero'ya gitmemiz lâzım silahları ona teslim eder, daha fazla adam alırız, ne dersin?
Posso garantir-lhe isso, com o Romero.
Romero'nun yanında olduğuna yemin edebilirim.
Se ele consegue as espingardas e as munições... provavelmente descerá da montanha, e teremos guerra. Conheço o Romero.
Eğer silahları ve mühimmatı aldıysa muhtemelen dağdan aşağı inecektir, böylece biz de onunla savaşacağız.
Senhor, pessoalmente acho que devemos ir atrás de Romero.
Efendim, şahsi fikrime göre biz Romero'nun peşinden gitmeliyiz.
Conheço o Romero.
Romero'yu tanırım.
Conhece os Capitães Pes e Romero?
Bu polis şeflerini tanıyor musunuz? Lopez ve Romero?
Sim, porventura foram López e Romero à Academia.
Evet belki... Lopez ve Romero akademide miydi?
Romero... Onde arranjaste o chapéu?
Şapkayı nereden buldun?
- Trocaste-a com o Romero pelo teu chapéu.
- Şapkanla takas ettin.
Já te disse, Murdock, que tu não vais ao clube conhecer o Sr. Cesar Romero.
Dedim ya Murdock Bay Cesar Romero'yla tanışmak için kulübe gelmiyorsun.
Christopher Romero e James Carpenter Hooper?
Christopher Romero ve James Carpenter Hooper mu?
E esse Romero é o maior merdas deles todos.
Ve bu Romero denen de domuz bokunun önde gidenidir.
Agora... de entre vocês... quem será... que me vai livrar desse Romero?
Şimdi merak ediyorum, kim aranızdan çıkıp da bu Romero illetini benim için temizleyecek?
Podíamos ir ao arcebispo Romero.
Başpiskopos Romero'ya gideriz.
Pode ser que o Arcebispo Romero anule o meu casamento com a Cláudia.
Aslında Başpiskopos Romero, Claudia ile evliliğimi reddedebilir.
Até hoje, os assassinos do Arcebispo Romero não foram encontrados... e os mesmos líderes continuam no poder.
Bugüne kadar Başpiskopos Romero'nun katilleri bulunamamıştır, ve aynı askeri liderler hâlâ iktidardadır.
É uma obra escrita por nós, chamada... "O assassinato sangrento do tolo príncipe Romero e da esposa de seios enormes".
Bizzat kaleme aldığımız bir eser, ismi de : "Menfur Prens Romero ve İri Göğüslü Karısının Zalimce Katli"
Olhe, enquanto ele não está aqui, porque não damos uma leitura rápida a
Baksana, hazır gitmişken, neden " Menfur Prens Romero ve...
"O assassínio do príncipe Romero e da sua esposa de seios enormes"?
"... İri Göğüslü Karısının Zalimce Katli " nin hızlı bir provasını yapmıyoruz?
Uma é dirigida por um tal de Ed Zacharias. A outra, por dois irmãos, Jack e Tony Romero.
Birisini Ed Zacharias, diğerini ise kki kardeş, Jack ve Tony Romero yönetiyor.
Isto é tudo o que necessita sobre as organizações de Romero e Zacharias. Fotos, biografias, tudo.
Zacharias ve Romero organizasyonları Hakkında ihtiyaç duyduğun her şey burada, fotoğraflar, biyografiler, herşey.
O "cabeça" das vendas na rua dos Romero é Max Green.
Romero'nn sokaktaki satış işlerini Max Gren yürütür. - 48 saatte 6 ölü.
Os Romero perderam três homens esta tarde.
Romero'lar üç adamını kaybetti.
O assassino número um dos Romero é Frank Bauggs.
Romero'ların en iyi adamı Frank Bauggs'tur.
Trabalha para os Romero?
- Romero'lara mı çalışıyor?
Só quero saber para quem trabalha. Sei que não é para os Romero.
Tüm istediğim, kimin için çalıştığını bilmek.
- Aposto dez para um que foram os Romero.
Bire on bahse girerim, Romero'lar yaptı.
Zacharias e os Romero matavam-se nos poços petrolíferos.
Zacharias ve Romero'lar savaşçılık oynuyorlardı.
Ao menos, Zacharias e Romero não vão matar mais crianças com suas drogas.
Zacharias ve Romero'lar bundan sonra çocukları öldüremeyecekler.
Os rapazes dos Romero atrapalham-nos bastante, mas já os colocamos na linha.
Romero'ların ki isteksiz ama, onlarda yola gelecekler.
Ele sabia que eu estava a armar uma cilada ao Zacharias e aos Romero... para matarem-se uns aos outros.
Benim Zacharias ile Romero'ları birbirine düşürdüğümü biliyordu.
Isso não foi aquele "Caso Romero", em que uma mulher se atreveu a trair a Máfia?
"Romero Macerası" dememişler miydi? Mafyayı oyuna getiren kadın?
Seja como for, assim que Carla Romero aparecer, vamos apanhá-la.
Her halükarda, Carla Romero ortaya çıktığında onu mıhlayacağız.
Suponham que a Carla Romero nunca virá, que envia alguém.
Ya Carla Romero, hiç gelmezse? Ya yerine bir başkasını gönderirse?
Concentraria os meus esforços em encontrar Carla Romero.
Bütün dikkatimi Carla Romero'yu bulmaya odaklardım.
Suponha que a Carla Romero foi obrigada a voltar à sua antiga profissão, enquanto espera para vender os documentos.
Şöyle düşün, Hastings : Carla Romero, o belgelerin satılmasını beklerken para kazanmak için eski mesleğine dönmüş olabilir.
Por que ficou tão interessado na Carla Romero assim de repente?
Neden birdenbire Carla Romero ile ilgilenmeye başladın?
Não foi a Carla Romero quem os roubou.
Hırsız, Carla Romero değil, dostum.
onde Carla Romero trabalhava como cantora num clube nocturno.
Adı çıkmış Carla Romero, bir gece kulübünde şarkıcılık yapıyor.
Sem que Valdarno soubesse, o cúmplice de Carla Romero neste plano sinistro era o seu marido.
Valdarno'nun bilmediği,... bu hain planda Carla Romero'nun suç ortağının, onun kocası olduğuydu.
Nessa mesma noite, Valdarno levou Carla Romero até a um cais deserto, onde ele pensava que ela tinha combinado um encontro, com um agente do governo italiano.
Aynı akşam Valdarno, Carla Romero'yu ıssız bir rıhtıma götürdü. Kadının orada, İtalyan hükümetinin bir ajanıyla randevusu olduğunu sanıyordu.
Só que ela e o seu marido tinham outras ideias.
Ama Romero ve kocasının, daha iyi bir fikri vardı.
Em vez de entregarem os planos aos seus mestres da Máfia, Carla Romero e o seu marido fugiram para o outro lado do Atlântico, com o nome Robinson, para venderem os planos para proveito próprio.
Belgeleri, mafyadaki bağlantılarına vermektense Carla Romero ve kocası, Robinson adıyla Atlantik'in karşı kıyısına kaçtılar.
Prendam-no pelo assassinato do arcebispo Romero.
Başpiskopos Romero'nun katili olarak tutuklayın bunu!
- Talvez sejam os Romero.
- Belki Romero'lardır.