Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ron
Ron translate Turkish
2,820 parallel translation
Phillip Roth. O sócio do Ron.
Ron'un iş ortağı.
Castanho claro. Então, pesquisei nas fotos do computador do Ron.
Ben de Ron'un bilgisayarındaki fotoğraflara bakmaya başladım.
Está certa, deixei essas mensagens.
Ron'a o mesajları bıraktım.
Digamos que o Ron não estava a reagir bem.
Şöyle diyelim Ron bununla başa çıkamıyordu.
Pelas mensagens que ela e o Ron trocavam, parece que era a sua amante.
Ron'la birbirlerine attıkları mesajlara bakarsak, metresi olduğunu söyleyebilirim.
Parece que o Ron estava a fazer muito mais, do que trair a Elizabeth.
Görünüşe bakılırsa Ron, Elizabeth'in arkasından iş çevirmekten daha fazlasını yapıyormuş.
- Desculpe, quem?
Pardon, kim? Ron Ferguson.
- Ron Ferguson. O mesmo Ron Ferguson com quem você tinha um caso.
Aynı Ron Ferguson ilişkiniz olan.
Pois não conheço, nenhum Ron Ferguson.
Çünkü ben Ron Ferguson diye birini tanımıyorum. Tüm bu olay saçma.
O Ron pensa melhor a respeito do divórcio, quer dar outra hipótese à mulher, e acaba consigo.
Ron'un boşanmayla ilgili pişmanlıkları vardı. Eşine bir şans daha vermek istiyordu. Ve seninle ilişkisini bitirmesi gerekiyordu.
E há estas mensagens entre vocês sobre, matar a mulher do Ron.
Ve bir de ikinizin arasındaki Ron'un eşini öldürmekle ilgili tüm mesajlar var.
E esse alguém também enviou as mensagens para o Ron, a conspirar matar a sua mulher?
Ve bu başka biri Ron'a tüm o mesajları göndermiş, eşini öldürmek için komplo kurmuş?
O Ron estava a trair-me?
Ron beni aldatıyor muydu?
Não sabia que o Ron estava a ter um caso?
Ron'un ilişkisini bilmiyor muydun?
O Ron e eu estávamos casados há muito tempo.
Ron ve ben çok uzun bir zamandır, evliyiz.
Ferguson, pensamos que o Ron estava a pensar matá-la.
Mrs. Ferguson, Ron'un sizi öldürtmeyi planladığını düşünüyoruz.
O Ron contratou essas pessoas para invadir a casa?
Ron'un o adamları evimize girmeleri için tuttuğunu?
Que matei o Ron antes que ele me matasse?
Ron beni öldürmeden önce benim onu öldürdüğümü?
O Ron e eu tínhamos problemas.
Ron'la problemlerimiz vardı.
Mark Johnston, o homem que prendemos por matar o Ron.
Mark Johnston, Ron'un cinayeti için gözaltında tuttuğumuz adam.
Ela deve ter tentado apanhar o Ron a trair.
Ron'un aldattığını yakalamaya çalışıyor olmalı.
Se calhar a Elizabeth queria usar este caso on-line, contra o Ron num acordo de divórcio.
Elizabeth'in online ilişkiyi boşanma anlaşmasında Ron'a karşı kullanmaya çalışması mümkün.
O advogado do Ron no divórcio tinha procurado a Eva Hutton.
Ron'un boşanma avukatı Eva Hutton'ı araştıracaktı.
E o Ron ia aceitar um péssimo acordo, só para se livrar da situação.
Ve yüksek ihtimal Ron kötü anlaşmayı kabul edecekti, sadece tüm bu olayın bitmesi için.
- O Ron Ferguson foi sufocado.
Ron Ferguson boğularak öldürülmüş.
O Ron viu a cara dele.
Ron yüzünü gördü.
Talvez houvesse alguma relação entre o Ron e o Mark.
Belki de Ron and Mark arasında bir bağlantı vardı.
Por isso o Ron foi morto.
Bu nedenle Ron öldürüldü.
E o Ron rolou em cima do cartão durante a discussão, e a carta foi transferida para o seu corpo.
Ron da boğuşma sırasında parçanın üstüne yuvarlanmış ve ona geçmiş olabilir.
Resta-nos apenas uma pessoa que podia ter morto o Ron Ferguson.
Bu da geriye Ron Ferguson'u öldürebilecek tek kişiyi bırakıyor.
Encontrámos uma fibra na garganta do Ron, algodão branco, igual à blusa que usava ontem à noite.
Ron'un boğazında bir lif bulduk- - beyaz koton- - aynı dün akşam giydiğin gömlek gibi.
Ron! Pensou em ligar para as urgências, mas percebeu... que era a melhor coisa que podia ter acontecido. Podia matar o seu marido, evitava um divórcio conturbado e os assaltantes ficavam com a culpa.
Ron...! 911'i aramayı düşündün, ama sonra bunun olabilecek en iyi şey olduğunun farkına vardın.
E que os resíduos de suor do Ron iam ficar na sua blusa.
Ve Ron'un yüzündeki yağlar gömleğine bulaştı.
O Ron também.
Ron da.
O Ron estava a afundar os negócios.
Ron işi çok ileri götürmüştü.
Recuperámos um e-mail do computador do Ron, que ele mandou a um amigo...
Ron'un bilgisayarından bir arkadaşına gönderilmiş e-mailini bulduk...
- Ron. Anda aqui ajudar-me.
A-Ron, buraya gel ve bana yardım et.
A seguir, falaremos com o Ron Paul, o Rand Paul, o Paul Ryan e Mitt "a maravilha" Romney.
Bugün kafa atacağımız kişiler Ron Paul, Rand Paul, Paul Ryan ve "Harika" Mitt Romney.
O marido da Lisa Hill, Ron Hill, é o investidor bancário, representante da KPW na possível venda da empresa.
Lisa Hill'in kocası Ron Hill, K.P.W.nin yatırımcı bankacısı ve temsilcisiymiş. Muhtemel satışı ile ilgileniyormuş.
Sim, o Ron Hill representa a KPW. É um acordo multimilionário.
- Evet ve Ron K.P.W.yi milyarlarca dolarlık bir satışta temsil ediyormuş.
Ele investiu na mulher do Ron, Lisa, dormiu com ela para roubar segredos corporativos da KPW.
K.P.W.nin gizli şirket sırlarına ulaşmak için Ron Hill'in karısı Lisa'yı hedef almış ve onunla yatmış.
O Bailey usou as suas técnicas de conquista para dormir com a mulher do Ron Hill e roubar segredos corporativos.
Yani, Bailey kadın tavlama yöntemlerini Ron Hill'in karısıyla yatmak için kullanır ve şirket sırlarını çalar.
O Ron deve-se ter descontrolado, quando descobriu que os ficheiros foram roubados.
Ron, o dosyaların çalındığını farkedince çıldırmış olmalı.
O acordo foi pelos ares.
Ron anlaşmada resmen becerildi.
Se alguém tinha um motivo, era o Ron Hill.
Cinayet sebebi olan biri olacak olsa, kesinlikle Ron olur.
O Bailey dormiu com a Holly Franklin e com a mulher do Ron Hill, para roubar segredos da KPW para o acordo.
Bailey, Holly Franklin ve Ron Hill'in karısı Lisa'yla görüşmelerde kullanmanız için şirket sırlarını çalmak amacıyla yattı.
- Ron, qual é motivo da demora?
- Ron, neden gitmiyoruz?
Ron?
Ron?
Este é o Ron.
Tamam, işte Ron.
O sócio do Ron.
Ron'un iş ortağı.
O Ron traía a Elizabeth?
Ron Elizabeth'i aldatıyor muymuş? Görünüşe göre öyle.