Translate.vc / Portuguese → Turkish / Rondá
Rondá translate Turkish
1,393 parallel translation
- A primeira ronda está a começar.
- Birinci tur başlıyor.
A primeira ronda está prestes a começar.
Birinci tur başlıyor.
Terceira ronda.
Üçüncü tur.
Descansa esta ronda.
Jeremy! Gel haydi.
Vai fazer a ronda pelos pacientes?
Özür dilerim, gitmem gerek. - Hastalarınızı mı dolaşacaksınız?
A enfermeira fez a ronda há 15 minutos e encontrou-a desperta.
15 dakika önce hemşire kontrole geldi ve onu uyanık buldu.
Faço a ronda das três e das dez.
Bu kanattaki 3 ve 10 kontrollerini yapıyorum.
A enfermeira Mckay reparou que ele estava acordado e na cama na ronda das 21 : 30.
Hemşire Mckay kurbanın yatağında ve uyanık olduğunu saat 9.30 daki kontrolünde not etmiş.
A hora de morte ronda a 1 : 00 da manhã.
Öyleyse ölüm saati kabaca 1 : 00 a. m.
O hospital de bonecas dele está na sua ronda de entregas.
Onun oyuncak bebek hastanesi sizin dağıtım güzergahınızda.
- Quem é ele? - Vejo-o todos os dias na minha ronda.
- Devriyede her gün görüyordum.
Conhece toda a gente da sua ronda?
Bölgendeki herkesi tanır mısın?
Um agente com a mesma ronda há vinte anos estabelece laços.
Aynı bölgede 20 yıl çalışan polislerin bağlantıları olur.
Mesma ronda, há 20 anos.
20 yıl aynı şehir.
Pedes para ficar na ronda desse bairro, para o vigiares, mas o apoio financeiro e as visítas esporádicas não são tão fortes como o fascínio pelos gangues, sobretudo para um miúdo dominicano com um pai branco, e com vontade de se afirmar.
Kontrol edebilmek için aynı bölgede kalmayı talep ettin. Ama mali desteğin ve ara sıra olan ziyaretlerin çetelerin cazibesinden daha güçlü olmadı, özellikle de bir şeyler ispatlamaya çalışan beyaz bir babaya sahip Dominikli bir genç için.
Numa ronda, respondes a uma assalto. Obténs uma descrição e percebes que é o Hector, o teu filho.
Devriyede bir hırsızlık olayına karşılık verdin, ifadeyi aldın, ve oğlun Hector olduğunun farkına vardın.
E tenta não dar tampas a ninguém pelo menos até à segunda ronda.
Ve en azından ikinci bölüme kadar kimseyi havaya uçurmamaya çalış.
O sujeito não identificado é branco e a sua idade ronda os vinte e muitos.
Tanımlanmayan nesne beyaz ve 20'li yaşlarının sonunda.
De facto, com três respostas erradas, Broff foi o Elo Mais Fraco nesta ronda.
Aslında bu turda 3 yanlış cevapla en zayıf halka Broff'du.
Esta pessoa espera que eu faça a ronda.
O kişi, odaları gezmemi bekliyor.
É bom que estejas no teu quarto quando fizermos a ronda.
Yanına vizite geldiğimizde odanda olsan iyi olur...
Impressiona o Dr. Burke com o seu exame pré-ronda e ele escolhe-a para assistir na cirurgia.
Dr. Burke'ü yaptığın muayeneyle etkile ki... ameliyata alabileceği internler içerisinde en iyisi ol.
Talvez eu consiga fazer uma ronda.
Belki golf oynamaya bile vaktim kalır.
Tenho de fazer a ronda antes dos outros, se quiser ficar com os casos bons.
Eğer iyi bir vaka bulmak istiyorsam, herkesten önce viziteye çıkmalıyım.
Olha, depois da ronda, temos uma coisa para te mostrar.
Hastalara baktıktan sonra sana bir şey göstereceğiz.
Não, é por chegares atrasado à ronda.
Cezalandırıyor, çünkü geç kaldın.
Cheguei atrasado à ronda.
Hasta turuna geç kaldım. Neden?
Um vai fazer a ronda.
Biride dolaşıyor olacak.
Quem ganhou a ronda naquele momento?
Bu potu kim kazandı.
Sou a Rhonda Gibbs.
ve ben Ronda Gibbs.
Estás a fazer a tua ronda?
Ne yapıyorsun, beni takip mi ediyorsun?
Oh, ele começou outra ronda de choque electrico,
Bir elektroşok seansına daha başladık.
Penso que vamos dar a vitória desta ronda ao miúdo estrangeiro.
Sanırım bu raundu yabancı çocuğa vereceğiz.
Estou atrasado para a minha ronda.
Devriyeme geç kalıyorum.
Vamos à ronda 1 do "Quão bem conheces o teu filho?"
Raunt "Oğlunuzu ne kadar iyi tanıyorsunuz?"
Segunda ronda.
İkinci atış!
Estou a fazer a ronda esta noite.
Bu akşam birkaç sergiye gidiyorum.
Vamos embora antes que a guarda faça a ronda.
Gardiyanın gelmeden tüyelim buradan.
Os residentes de Palmdale suportam temperaturas na ronda dos 124 graus.
Palmdale sakinleri 124 derece sıcaklığa ancak tahammül etti.
E volte logo para a ronda.
Sonra diğer işler için hemen buraya gel.
Se só agora se juntaram a nós, estamos na oitava ronda do concurso nacional de ortografia já só com 30 soletradores.
Televizyonlarını yeni açanlar için hatırlatalım, şu an 8. turdayız ve son 30 yarışmacı yarışıyor.
Bem, estamos na 12ª ronda, pessoal, e os restantes cinco soletradores são Mary Calveretti, 12 anos ;
Evet artık 12. tura geldik dostlar.
É a 6ª ronda, e os "Aquece-bancos" estão a perder por um ponto.
Altıncı devre, Benchwarmers bir koşu geride.
Duas fora e os "Aquece-bancos" esperam pela próxima ronda. 6 a 5.
İki sayı turu sonrası Benchwarmers 6-5 önde.
Chegamos à última ronda e está tudo empatado.
Son devrenin sonu, maç berabere.
Última ronda, e para o inferno.
Son devre, kazanan koşu 3. kalede, her şey Howie'ye bağlı.
Bem, está 42 a 0 quando vamos entrar na última ronda, e parece que os "Aquece-bancos" vão perder sem dar lutar.
Son devreye girerken durum 42 - 0. Benchwarmers mücadelesiz kaybedeceğe benziyor.
Estive de ronda, encoberto, de fato, sabe, é a lei.
Devriye gezerim, kılık değiştiririm... Kanun gereği yani.
Assim esta ronda é ganha por Morgan Fisher e Travis Drake.
! Bu raunt, bu yüzden, Morgan Fisher ve Travis Drake'in
Digamos que esta ronda foi um empate.
Bu raunda berabere diyelim.
Esta ronda ficou empatada.
Bu raund berabere.