English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Room

Room translate Turkish

327 parallel translation
Margo e Bill querem encontrar-nos no Cub Room depois do teatro.
Margo ve Bill bu gece oyundan sonra Cub Room'da buluşmamızı istiyor.
Margo Channing no Cub Room,
Margo Channing Cub Room'da.
O Cub Room.
Cub Room.
Ou descobriu-me ou sabe que o telefone está sob escuta.
Twilight Room Bar'dan telefon etti ve hemen buraya döndü. Demek ki kız benim kim olduğumu anladı veya telefonun dinlendiğini biliyor.
Pois não, estava no Twilight Room.
Ben saat 11'de burada yoktum. Evet, siz Twilight Room Bar'daydınız.
Mesa para dois no The colony para antes do espectáculo, mesa para dois, no The Persian Room, a seguir. Mesa ao canto, no escuro.
Tiyatro'dan önce The Colony'de iki kişilik rezervasyon..... sonra da The Persian Room'da, masa karanlık bir köşede olsun.
Vimos The Seven Year Itch e fomos ao The Persian Room.
Tiyatroya, sonra da The Persian Room'a.
Bem-vindo ao Gallagher's Golden Pheasant Room.
Gallagher'ın Altın Sülün Odası'na hoş geldiniz.
Gilly's Green Room, Chicago.
Gilly's Green Room, Şikago.
- Claro, é o "salão das palmeiras"!
- Elbette var, bak orada, Palm Room!
Seguido de um baile à meia-noite no salão "Empire".
Ardından da Empire Room'da gece yarısı dansı.
Procuro o Russian Tea Room.
Rus Çayhanesini arıyorum da.
O Russian Tea Room é aqui.
Rus Çayhanesi burası.
A sala de controlo e o comandante não.
The control room and Commander won't.
Eu conheço muito bem o gerente, já lhe vendi algumas argolas para cortinas. Se você pagar o frete do táxi, I sold him some curtain rings.If you pick up the cab fare, I'll get you a room.
Müdürü tanıyorum, ona perde halkası satmıştım.
Ele levá-los-ia ao Long Room num instante.
Maçı alması an meselesiydi.
Decidimos ir ao "Raibow Room".
Rainbow Room'a gittik.
Passámos as últimas poucas horas juntos no "Rainbow Room" a dançar um "slow".
Son saatlerimizi birlikte Rainbow Room'da yavaş dans ederek geçirdik.
O realizador de "Lonely Room" anda a chatear a Lily.
Lonely Room'un yönetmeni Lily'ye zor anlar yaşatıyormuş.
E enquanto lá estás quero uma cópia dos rascunhos de "The Lonely Room" em páginas brancas, nada de cor.
Ve oradayken... The Lonely Room senaryosundaki... düzeltmelerin beyaz sayfalarda bir kopyasını istiyorum, renksiz.
Não, na verdade estamos a fazer um filme chamado "Lonely Room".
Hayır, ama Lonely Room adında bir film yapıyoruz.
Arranjamos as armas que quisermos no Bull, no Red Room.
Bully'den istediğimiz her tür silahı alabiliriz.
Vamos ao Oak Room?
Oak Room'a mı gidiyoruz?
Cá estamos, o Oak Room.
Oak Room'a geldik.
Há o hambúrguer com batata frita à Oak Room, por $ 24.
Oak Room burger ve patates kızartması, 24 dolar.
Acho que não vais conseguir, a não ser que o Oak Room tenha um helicóptero no telhado.
Oak Room, müşterileri için çatıdan helikopter kaldırmıyorsa yetişemeyeceksin sanırım.
O Diamond Room não é propriamente o fim do meu arco-íris.
İdealim Diamond Room gibi bir kulüpte çalışmak değildi elbette.
Já reservei mesa para jantar no Rainbow Room. Gigi, garçom-chefe, espera-os.
Metrotel dostum Gigi sizi orada bekliyor olacak.
Não posso ir ao Rainbow Room com este cabelo.
Gökkuşağı Lokantasına bu saçlarla gidemem ben.
Por isso levou-me à Sala Arco-íris.
Ve beni Rainbow Room'a götürdü.
E depois levo-te à Sala Arco-Íris.
Sonra da seni Rainbow Room'a götüreceğim.
Chá Cubby Wubby Womb Room e Trovão Matinal.
Cubby Wubby Womb Salon çayı... -... ve Sabah Tayfunu.
Podemos usar a sala Oak Room.
Meşe Ağacı odasını kullanabiliriz.
Room service no hotel à 1 : 00 da manhã. Enquanto você esfriava seus joelhos com gelo?
Sen dizlerine buz tedavisi yaparken gece saat 1'de akşam yemeği yerdik.
E tu vais ao Russian Tea Room.
Sen de Rus Çayevi'ne git.
Já foram ao Rainbow Room?
Hiç Gökkuşağı Oda'sına gittin mi? Çok pahalı mı?
Já foram ao Rainbow Room?
Hiç "Gökkuşağına" gittiniz mi? Pahalı mıdır?
Levou-me a almocar ao Russian Tea Room,
Rus restoranında yemek yedik.
3 horas de massagem 1 2 vídeos, incluindo vários para adultos 5 engraxadelas de sapatos e 400 dólares de room-service.
Üç saat masaj. 12 film. Birçoğu erotik. Beş kere ayakkabı boyatılmış.
Lembra-se do nome do chat room em que a Lauren o conheceu?
Lauren'in onunla tanıştığında hangi chat odasında olduğunu hatırlıyor musunuz?
Ou no Dresden Room, vem ter connosco.
Bunun dışında, Dresden Room'da oluruz, dışarı çık ve bizimle buluş.
Há o aniversário do Sinatra no Room, é um clube discreto de Hollywood.
The Room'da. Sinetra'nın doğum günü. Şu Hollywood kulüplerinin birinde ve hiç bir işaret yok.
Esta noite, vamos dançar no "Salão do Arco-Íris".
Ve bu gece, Rainbow Room? a dansa gidiyoruz.
Como foi o "Salão do Arco-Íris"?
Hey, Rainbow Room nasıldı?
No Dave's Blue Room.
Dave's Blue Room.
Frolic Room Cocktails
Frolic Kokteyl Barı
- Ligou do Twilight Room e voltou para cá.
Niye ki?
Ligue-me ao Oak Room.
Oak Room lokantasını bağlayın.
O Oak Room!
Oak Room!
O Oak Room.
Oak Room.
Temos os nossos salários, o Sampling Room do James, e meio juro no Oriental Faro Bank... e um quarto de juro num no Crystal Palace.
Oriental Faro Bankası'nın yarı hissesi... ve Crystal Palace'daki bankanın çeyrek hissesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]