Translate.vc / Portuguese → Turkish / Rosario
Rosario translate Turkish
362 parallel translation
Conheces a minha tia Rosaria?
Teyzem Rosario'yu tanıyor musun? - Evet.
Nossa Senhora foi boa para mim.
Nasılsın? - İyiyim. Meryem Ana hep yanımdaydı, Rosario teyze.
- Ouviu-as dizer alguma coisa?
Günaydın Rosario teyze.
- Rosario.
- Rosary.
" A minutos do tiroteio, Rosario Salas, de 17 anos, foi apreendido...
" 17 yaşındaki Rosario Salas, ateş ettikten birkaç dakika sonra...
" Foi preso para a investigação do homicídio.
" Rosario Salas cinayet suçundan tutuklandı.
Posso estar enganado mas... Todos estes raspanetes do nosso Nicotra Rosario... não serão a preparação da traição da Francesca Bertini? Traição?
Yanılıyor olabilirim, ama bence Nicotra Rosario Francesca Bertini'ye ihanet etmeye hazırlanıyor..
Com simpatia. Francesca Bertini. Estas a olhar?
"Rosario Nicotra'ya sevgilerle, Francesca Bertini."
Mas eu gosto mais da...
Rosario o kızla evlenecek! Benim hoşuma giden...
Deve ter havido uma revolta na reserva de San Rosario.
San Rosario Yerli bölgesinden büyük bir firar olmalı.
O nosso rancho está na estrada de San Rosario.
Çiftliğimiz San Rosario yolunda.
Esse fumo estava entre nós e a reserva de San Rosario.
Duman bizimle San Rosario yerleşkesi arasındaydı.
Estes são o José e a Rosário.
Bu Jose. Rosario.
Rosário, vem buscar o cavalo do pai.
Rosario, Babam atıyla geldi.
Minha irmã Agnese, solteira, oficialmente comprometida isso é, noiva de Rosário Molè, da honorável firma Molè filhos, agência de pompas fúnebres.
Kız kardeşim Agnese, evli değil ve aileye bağımlı durumda. Aslında, saygıdeğer bir cenaze işleri şirketi... olan Mule ve Oğulları'ndan Rosario Mule... ile evlenmek istiyor.
Rosário sempre me respeitou.
Rosario bana daima saygılıydı.
- Rosário te deixou.
- Rosario seni terk etti.
Vamos ver o que a Rosário fez para o jantar.
Bakalım Rosario akşam için [br] neler yapmış.
Rosário.
Rosario.
Rosário, chegámos.
Rosario, biz geldik.
O nome real de Robert Finlay é... Rosario Filargi.
Robert Finlay'nin gerçek adı Rosario Filargi.
Vingaremos as mortes... do embaixador sul-africano... do Ministro do Exterior Maurício Borgenovo... de Roberto Cuoma... do Coronel Rosario, de Gutierrez e Molina... e do Presidente de Câmara de El Paraiso.
Hiçbirinin kanı yerde kalmayacak ; ... ne Güney Afrika büyükelçisinin ne dışişleri bakanı Mauricio Borgenovo'nun ne Roberto Cuoma'nın ne Binbaşı Rosario'nun, ne Guiterrez'in, ne Molina'nın ne de El Paraiso Valisinin.
Rosário, quê?
Rosario, ne?
Eu sou a Rosário, a mãe do José Maria.
Ben Rosario, Jose Maria'nın annesiyim.
É o rosário da dor.
Bu acıların dizilmiş hali.
Tia Rosaria!
- Rosario teyze.
Escute Sra. Minosa, vão ter um rosário esta noite na capela.
Bak Bayan Minosa, bu akşam kilisede bir ayin düzenleniyor.
Quero uma fotografia dela com o seu rosário.
Tespih çekerken bir fotografını istiyorum.
Rosário de contas, um.
Haçlı tespih. Bir adet.
Onde estiveste e para onde vais não são contas do meu rosário.
Nerede olduğun ve nereye gittiğin beni ilgilendirmez.
Não, é um rosário, é com isso que os papistas rezam à Virgem Maria!
Bu bir tespih. Katolikler, Bakire Meryem için dua ettiklerinde kullanıyor.
- Vê este rosário? - Claro.
- Şu tespihi görüyor musunuz?
- É um rosário?
Başa takılan çelenk mi?
Quer um rosário?
Tespih ister misiniz?
Não tem nada para fazer esta noite... que dizer o rosário?
Dua etmekten başka yapacak bir şeyin yok mu?
Também um rosário... rosário.
Ve bir tespih.
Um rosário com uma cruz de metal.
Madeni haçlı bir tespih.
Tem um um rosário ou um crucifixo?
Sizin hiç haçınız var mı?
Pode dizer isso porque se tivesse tempo, pegava nessas contas do rosário e enfiava-as no teu nariz.
Zira vaktim olsaydı o tesbih tanelerini alıp burnunun deliğinden içeri sokardım.
- Do meu rosário?
Tesbih tanelerimi mi?
Senhor, partiu o seu rosário.
Bayım, tespihiniz kırıldı.
Isso já não são contas do meu rosário, Sr. Holmes.
Yetki alanımın dışına çıkamayacağımı anlayın Bay Holmes.
Podíamos tentar o meu rosário.
Tespihimi deneye biliriz.
Contas de rosário.
Tespih boncukları.
Estava escondido na máquina de secar com o rosário da avó.
Büyükannemin tespihiyle çamaşır kurutma makinesinde saklanıyordu.
Não são contas do meu rosário que as cascas de limão que flutuam no Tamisa, sejam melhores Regentes que Vossa Alteza.
Sizden daha iyi "Kral Naibi" çıkmasına vesile olacak bir çok limon kabuğunun Thames nehrinde sürüklenmesinin de, bence hiç bir mahsuru yok.
Por exemplo, há 108 contas no rosário católico... e há 108 pontos em uma bola de beisebol.
Örneğin, Katolik tespihinde 108 boncuk vardır. Ve beyzbolda da 108 dikiş vardır.
- Um rosário para a Mamma. Um vestido para a Angélica
Anneme bir dua kitabı, Angelica'ya bir elbise.
Todas as noites rezava o rosário para que voltasses.
Her gece ağladı, dönmen için, tespihler dolusu dualar etti.
A Rosário é seríssima.
Rosarinho ciddi bir kızdır.
Recebeu apenas um rosário E umas palavras amáveis
İyi niyet tavsiyeleri aldı