Translate.vc / Portuguese → Turkish / Rowley
Rowley translate Turkish
149 parallel translation
- Lembra-se do Rowley?
- Rowley'i hatırlıyor musunuz?
- O Rowley?
- Rowley mi?
Vou falar com o Sr. Rowley imediatamente... e dar-lhe as instruções.
Bay Rowley'i bulup talimatları vereceğim.
Se for o Sr. Rowley, diz-lhe para esperar lá fora. Sim, senhor.
Bay Rowley ise, dışarıda beklemesini söyle.
Pode dizer-lhe que o Sr. Rowley está aqui?
Bay Rowley'in geldiğini söyler misin?
Muito bem, Sr. Rowley.
- Çok akıllıca bir hareket Bay Rowley.
Parabéns pela sua enrascada com o Rowley.
Rowley ile olan kavgandan ötürü tebrikler.
O que sabe acerca do Rowley?
Rowley hakkında ne biliyorsun?
Amanhã à noite, a viúva do Senador Rowley... vai organizar uma recepção ao embaixador soviético.
Yarın gece... merhum Senatör Rowley'nin eşi... Sovyet büyükelçisi için bir davet veriyor.
Rowley!
Rowley!
Esse vestido é um Cynthia Rowley?
Bu elbise Cynthia Rowley'nin mi?
A Betty Buckley, a Martha Stuart e a Cynthia Rowley.
Betty Buckley ve Martha Stewart ve Cynthia Rowley.
Eu e o Marcus não temos sexo desde que comprámos a louça Cynthia Rowley.
- Cynthia Rowley porselenlerini aldığımızdan beri Marcus'la hiç seks yapmadık.
Enfadonho Rowley.
Yaşlı Rowley sıkıcı.
Pessoas como Cynthia Cooper da WorldCom... Coleen Rowley do FBI... e Sherron Watkins da Enronc
Worldcom'dan Cythia Cooper, FBI'dan Coleen Rowley ve Enron'dan Sherron Watkins gibi insanları.
Sou Eric Rowley, o fisiologista de esforço. - Óptimo.
- Egzersiz...
Com um primo nosso, Rowley, um agricultor.
- Aslında kuzeniyle. Rowley diye bir çiftçi.
É o Rowley.
Bu Rowley.
- Mas não se referes a isso.
Onu demek istemedin değil mi, Rowley?
Porque se vai casar com o Rowley?
Rowley'yle niye evleniyorsun?
Boa noite, Rowley.
İyi geceler, Rowley.
É o Rowley.
Rowley.
Vamos pelas traseiras, Sr. Rowley, é mais discreto.
Yanıma gel Rowley, burası daha özel.
Tens de casar com o Rowley Cloade.
- Rowley Cloade'la evlenmelisin.
O Rowley teme que o dinheiro usado para lhe pagar caia agora nas mãos de advogados.
Rowley, hizmetinize karşılık size verilecek ücretin avukatlara harcanacağından korkuyor.
- Non. Saiu de Inglaterra porque queria escapar a Rowley Cloade e ainda quer.
Siz İngiltere'den Rowley Cloade'den kaçmak için gitmiştiniz.
Eu estava com ele nessa altura. " E o Rowley irá acabar consigo.
"O sırada benimle birlikteydi." Ve Rowley Cloade sizi bırakacak.
E o que acha Monsieur Rowley da sua admissão?
Bay Rowley ne dedi bu duruma?
Rowley.
Rowley.
Não posso casar consigo, Rowley.
Seninle evlenemem, Rowley.
Não fomos feitos um para o outro e fingir o contrário seria a nossa ruína.
Rowley, bu birbirimize uygun değiliz, demek. Bunun aksini düşünmek kendimizi kandırmak olur.
Não faca isso.
- Bunu yapma, Rowley.
Acabei de falar ao telefone com o Brett Rowley da Dr. Scholl's.
Az önce telefonda Dr. Scholl'den Brett Rowley ile konuştum.
O Rowley chamou-lhe aborrecida e sem humor.
Rowley çok yavan ve esprisiz olduğunu söyledi.
Foi o Rowley?
Rowley mi yaptı?
O Rowley não me assusta.
Rowley beni korkutmuyor.
Sim, deitou abaixo o Rowley.
Evet, Rowley'in işini bitirmişti.
- O Rowley usa corda de tripa.
- Rowley çalgı teli kullanıyor.
O Rowley andou à tua procura. Vai lá abaixo.
Rowley seni arıyordu, aşağıya in.
E que me interessa isso? Ainda fico com o Rowley.
Umurumda değil, Rowley hâlâ benimle.
O Rowley está morto.
Rowley öldü.
E estes são os meus sobrinhos Youseff e Rowley.
Bunlar da yeğenlerim Yousef ve Rowley.
Youseff.
Yousef. Rowley.
Rowley.
Bakın.
É com o meu melhor amigo, Rowley Jefferson, que estou preocupado.
Ben asıl en yakın arkadaşım Rowley Jefferson için endişeleniyorum.
Mas seja como for, isto é sobre mim e não sobre o Rowley.
Her neyse bu film benimle ilgili, Rowley'le değil.
E não sejas visto com o Rowley.
Sakın Rowley'le takılma.
Lembram-se quando disse que o Rowley não estava preparado para isto?
Rowley'nin ortaokula hazır olmadığını söylemiştim ya.
Rowley, se tivesses de te avaliar, em termos de popularidade, de 1 a 200 em quanto te avaliarias?
Rowley, en popülerlik listesinde iki yüz kişi arasında olduğunu söylesem kendini kaçıncı sıraya koyardın?
Só não quero apanhar uma queimadura solar, não é, Rowley?
Güneşten yanmak istemiyorum, öyle değil mi Rowley?
"Brincar", Rowley? "Brincar"?
"Oynamak mı," Rowley? "Oynamak" mı?