English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sabbath

Sabbath translate Turkish

165 parallel translation
De agora em diante respeitarei o Sabbath e indicarei este dia para o diferenciar do resto.
Pazar gününe saygımdan dolayı bu günleri diğer günlerden daha farklı şekilde geçiriyordim.
Vamos para Sabbath agora!
Adamları topla hemen Sabbath'a dönüyoruz!
O que quer fazer, ir para Sabbath e matá-lo?
Ne istiyorsun? Pusu kurup adamı haklamayı mı?
- Mora em Sabbath?
- Sabbath'ta mı yaşıyorsun?
O pior da questão é que há um homem da lei, Maddox... em Sabbath.
Maddox adında bir kanun adamı durumu telafi etmeye gelmiş.
Vá para Sabbath de manhã, encontre-se com Ryan.
Sabah Sabbath'a gidip o kanun adamıyla anlaşmanın yolunu arayacağım.
Crowe, venha comigo. Temos que ir para Sabbath.
Sabbath'ta bir işimiz var.
Não se vê muitas igrejas como esta... numa cidade como Sabbath.
Burada kilise görmeyi beklemiyordum. Yani Sabbath gibi bir yerde.
- Nada mau, para um Sabbath. - Quando dividimos?
Tatil günü için iyi bir iş?
Este vale lembrava-me de uma... pintura de bruxas no Sabbath.
Vadi bana cadıların...
A operação terá lugar, provavelmente durante o Sabbath.
Operasyon büyük ihtimalle Cumartesi günü yapılacak.
Num Sabbath? Vou visitar alguns amigos.
Bazı arkadaşlarımı göreceğim.
Já te disse, é contra a minha religião montar no Sabbath.
Söyledim ya, Sebt günü bir şeye binmek dinime aykırı.
No Sabbath näo se joga futebol, pois näo?
- Sabbath, futbol günü değil, değil mi?
O Sabbath não é dia para jogar futebol, pois não?
Sabbath, futbola uygun bir gün değil, değil mi?
Näo corro no Sabbath e ponto final.
Sabbath günü koşmayacağım ve bu son kararımdır.
E essas leis dizem que o Sabbath é Dele.
Ve bu kurallara göre Sabbath, Tanrı'nındır.
"Se um homem se dedica ao homicídio, em breve deixa de dar importância ao roubo, e, depois do roubo, passa à bebida, ao desrespeito pelo sabbath e à falta de civilidade e à preguiça".
" İnsan bir kere cinayete karıştı mı... hırsızlık artık ona önemsiz bir şey gibi gelmeye başlar. Sonra sürekli içmenin de kötü bir şey olmadığını düşünür. Ve dini ayinleri terketmenin.
É quase pôr-de-sol, o Sabbath.
Artık gün batıyor, Şabat başladı.
A mãe diz que é uma benção especial no Sabbath.
Annem şabat için özel bir kutlama olacağını söyledi.
Estou demasiado cansada para a benção especial do Sabbath, mesmo se tu me fosses talvez... pedir isso... Talvez.
Ben de özel şabat kutlaması nedeniyle çok yorgunum, gitmiş olsaydın bile... onu iste... olabilir.
Ó idiota intemporal, acabou o sabbath.
Hey, yılların süsü, dua günü sona erdi.
" Tens cumprido o Sabbath?
"Kutsal istirahat ve ibadet günümüz..."
Black Sabbath, ali.
Black Sabbath orada.
Não deveria estar a preparar o Sabbath.
Şabat için hazırlık yapmalısın.
Morte como castigo por adultério, prostituição, homossexualidade, violação de locais sagrados, profanação do Sabbath, desprezo pelos pais.
Ölüm şunlar içindir ; zina, fahişelik eşcinsellik, kutsal topraklara basmak Sebt gününe aykırı hareket etmek ve ebeveynlere hürmetsizlik.
- Só aquele sobre obedecer à Sabbath.
Sadece dört numaralı olanı. Tatillere itaat edilen bölümü.
Até no Sabbath jogo : Às cartas, nos cães, em tudo.
Pazarları bile kumar oynuyorum... iskambil, köpek yarışları, ne olursa.
Aqui estamos nós, é Shabbas, sábado, que só posso desrespeitar em caso de vida ou de morte.
Bugün günlerden Sept, Yani, sabbath, bugün kuralları sadece, bir ölüm kalım meselesi söz konusuysa çiğneyebilirim. Şunu kesecek misin artık Walter?
Abre inclusive no Sabbath.
İbadet gününde bile açık.
Nunca fecho, Professor Tajtelbaum... nem no Sabbath nem no Domingo... nem no Natal e nem na Páscoa.
Her zaman açığız, Prof. Tajtelbaum İbadet günü ya da Pazar,... Noel ya da Pesah Bayramı fark etmez.
Acho que vou passar Zeppelin, Foghat e talvez Sabbath.
Zeppelin, Foghat ve ya Sabbath çalarım diye düşünmüştüm.
Sexta-feira à noite, uma boa altura para um Sabbath.
Ah, cuma akşamları... tam Sabbath'lık.
Porque sabes, sexta-feira é o sabbath,
Bilirsin ya, cuma günleri, sebat...
- 1000 palavras sobre os Black Sabbath.
- Black Sabbath üstüne 1000 kelime.
Sou da revista Creem e vim entrevistar os Black Sabbath.
Creem dergisi için Black Sabbath'la görüşeceğim.
Vim entrevistar os Black Sabbath.
Black Sabbath'la görüşeceğim.
- Vêm aí os Sabbath!
- Sabbath geldi!
Como convidados especiais dos Black Sabbath?
Black Sabbath'ın özel konuğu olarak
Não quero os Black Sabbath.
Black Sabbath olmaz.
Nem os Black Sabbath, nem Steely Dan, nem os Boston e nem os Queen.
Black Sabbath, Steely Dan, Boston ve Queen olmaz.
Sagrado do profano, a carne proveniente do leite, a lã do linho, o'Sabbath'da semana, judeu do pagão, como se uma migalha disto pudesse contaminar aquilo.
Kutsal şeylere karşı saygısızlığın kutsallığı, eti sütten,..... yünü ketenden ayırmayı, Cumartesiyi diğer günlerden,..... Yahudiyi yahudi olmayandan ayırmayı. Sanki bunların ufak bir parçası her şeyi mahvedecek gibi.
Guardar o'Sabbath', acender velas, visitar os doentes.
Cumartesi günü dua etmek, mum yakmak, hastaları ziyaret etmek.
E os Sabbath?
Ya Sabbath?
Pediram isto porque era Sexta... e não queriam que os corpos ficassem nas cruzes no Sabbath... já que o próximo Sabbath era especialmente sagrado.
Bunu cuma olduğu için istediler cesetlerin Şabat'ta haçta kalmasını istemediler çünkü Şabat sabahı kutsaldı.
Já que foi o dia antes do Sabbath... e porque o túmulo era perto... colocaram lá o corpo de Jesus.
Şabat öncesindeki gün mağara boş olduğu için İsa'nın vücudunu oraya yerleştirdiler.
E neste dia, o Sabbath, estamos reunidos para...
Ve bugün, Kutsal gün, burada toplana...
Primeira lição : tem de esperar, porque é quase Sabbath, o dia do descanso.
Birinci ders - biraz mola vermelisin, çünkü Sebt günü geliyor, dinlenme günü.
E digamos, que na música metal, foram os Led Zeppelin, os Black Sabbath e todos esses.
Metal müziği ve Led Zeppelin ve Black Sabbath vesaire.
É o mesmo rife dos Black Sabbath vezes sem conta.
- Yine Black Sabbath kavgalarına başladık.
O que é isto?
Sabbath!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]