English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sabemos

Sabemos translate Turkish

40,113 parallel translation
Esperávamos que pudesses fazer algo por ela, porque sabemos que consegues fazer coisas.
Onun için bir şey hazırlayabilirsin diye ummuştuk. Böyle şeyler yapabildiğini biliyoruz.
Não sabemos quando teremos a oportunidade.
Ne zaman fırsat bulacağımızı bilmiyoruz çünkü.
Sabemos como seguir em frente.
Nasıl devam edeceğimizi biliyoruz deriz.
Que sabemos como seguir em frente.
Artık nasıl devam edeceğimizi bildiğimizi.
Nós dois sabemos que se formos morrer tem que ser por um bom motivo.
İkimiz de biliyoruz ki, nalları dikeceksek de bunun bir anlamı olması hayvan gibi önemli.
- Agora que sabemos...
- Artık biliyoruz ki...
Ambos sabemos como é que o mar é nesta altura do ano.
İkimiz de yılın bu zamanında denizin nasıl olduğunu biliyoruz.
Ainda não sabemos com o que é que estamos a lidar.
Hâlâ neyle uğraştığımızı bilmiyoruz.
Nós sabemos que o matou.
Öldürdüğünü biliyoruz.
Pelo menos, sabemos que o Tavra não foi o autor deste.
En azından bunu Tavra'nın yapmadığını biliyoruz.
Ambas sabemos que há homens nos dois lados da barricada cujas identidades estão tão ligadas a este conflito que têm mais receio em acabá-lo do que em perdê-lo.
Savaşın 2 cephesinde de kaybetmekten ziyade sonlanmasından daha fazla endişe eden isimleri bu savaşı karmaşık hale getirmiş adamlar olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Pelo que sabemos, até pode andar por aí a atacar mulheres.
Bildiğimiz kadarıyla hâlâ kadınlara saldırıyor.
Nem sequer sabemos se é ele o agressor.
Zorbanın o olduğunu bilmiyoruz bile!
Algo que ambas sabemos que acontecerá.
Öyle ki ikimiz de ihtiyacın olacağını biliyoruz.
Sabemos que as furtivas foram feitas na Terra.
Görünmezlerin Dünya yapımı olduğunu biliyoruz.
Todos sabemos no que nos metemos.
Yaşanacakları hepimiz biliyoruz.
Sabemos o que temos que fazer.
Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.
Sabemos o que estava a fazer em Eros.
- Eros'ta neler yaptığınız biliyoruz.
"... Chamam-lhe a verdade falsa. Mas sabemos o que está mesmo a acontecer.
... gerçeği çarpıtın ama biz neler döndüğünü biliyoruz.
Já sabemos o que eles vão dizer.
Bunun ne anlama geldiğini zaten biliyoruz.
Sabemos quem tu és.
Kim olduğunu biliyoruz.
Você também não é aqui o mau da fita. Também sabemos isso.
Buradaki kötü adamın sen olmadığını da biliyoruz.
O que sabemos é que ele era um jovem cheio de ódio... e que o FBI já o tinha detido como potencial suspeito de terrorismo e que depois foi solto, provando, mais uma vez, o quão difícil é interromper
Bildiğimiz şey şu : Kendisi nefretle dolu bir gençti. FBI onu potansiyel terör şüphelisi olarak tutukladı ve saldı.
Nem sequer sabemos quem ele é.
Kim olduğunu bile bilmiyoruz.
Até onde sabemos, vai haver outra explosão.
Bildiğimiz kadarıyla bir patlama daha olacak.
Sabemos que ela representa-o.
Mathison onu temsil ediyormuş.
Simplesmente não sabemos.
Henüz bilmiyoruz.
- Sabemos muito.
- Çok şey biliyoruz.
Isto é tudo o que sabemos com certeza.
Kesin olarak bildiğimiz tek şey bu.
O que é que nós sabemos?
Seninle ikimiz ne biliyoruz?
E temos um agente do FBI morto, acreditamos que às mãos desta terceira parte, mas não sabemos.
Ayrıca bir FBI ajanı öldü. O üçüncü unsurun bunu yaptığına inanıyoruz ama bilmiyoruz.
Há um pequeno exército nas ruas, com snipers em cima, e não sabemos quem são os amigos.
Sokakta küçük bir ordu var. Keskin nişancılar her yerde. Kimin dostumuz olduğunu bilmiyoruz.
O que sabemos é que tudo o que ela disse é uma mentira.
Bildiğimiz şeyse şu : Yapacağını söylediği her şey yalanmış.
Ele está a admitir isso agora que já sabemos?
Biz öğrenince mi itiraf etti?
Ambos sabemos isso, e...
Bunu ikimiz de biliyoruz.
Não só sabemos dessa batalha, senhor, como nos insurgimos por causa dela.
Yalnızca o muharebeyi bilmekle kalmıyoruz Lordum, sayesinde ayaklandık.
Sabemos quem é.
Kim olduğunu biliyoruz.
Tudo o que sabemos ao certo é que estamos a enviar as pessoas para o mesmo exacto destino que os outros foram há sete anos.
Kesin bildiğimiz tek şey bu insanları yedi yıl önce gidenlerle tam olarak aynı yere gönderdiğimiz.
Sabemos quem é o Kevin e não estamos preocupados.
Kevin kim biliyoruz, bundan endişemiz yok.
Como sabemos que Deus é real
# Tanrı'nın gerçek olduğunu nereden bilelim?
Pois, se calhar não sabemos, Titus.
Evet, belki de bilmiyoruz Titus.
Agora, sabemos.
Artık biliyoruz.
Nilaa Mizrani. Sabemos que é a toupeira
Sızıntının Nilaa Mizrani olduğunu biliyoruz.
Não sabemos onde nem quando.
Yer ve zamanını bilmiyoruz.
Não sabemos como o Grimes vai abordá-lo na estação.
Grimes'ın garda sana nasıI yaklaşacağını bilmiyoruz.
- Não sabemos onde nem quando.
Yerini ve zamanını bilmiyoruz.
- Não sabemos.
Bilmiyoruz.
E ambos sabemos porque me escolheram.
İkimizde'Neden'benim seçildiğimi biliyoruz.
Para ser justo, estava a dividir o controle da ilha, por isso acho que todos sabemos quem foi a verdadeira culpada.
Gemi korkutucu mu? Ciddi misiniz? Adanın yakınında hiç gemi görmedin, değil mi?
Ambos sabemos que estou a mentir.
Geri döneceğim.
Não sabemos.
- Bilmiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]