Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sag
Sag translate Turkish
60,476 parallel translation
Obrigada.
Sağ ol.
Obrigada por ter vindo, Sam.
Geldiğin için sağ ol Sam.
Obrigado por virdes.
Geldiğiniz için sağ olun.
Obrigado pela torta.
Turta için sağ ol.
Muito obrigado.
Çok sağ olun.
Obrigado.
Sağ ol kardeşim.
- Obrigada pelo presente.
Hediyem için sağ ol bu arada.
Finalmente, voltei para trás.
Sonunda sağıma soluma bir baktım ki fundalıklara kadar ilerlemişim.
Quando os filhos iam para a escola aprender a escrever, Essie dava-lhes sal para que levassem num bolso e pão para levarem no outro, para que regressassem em segurança.
Çocuklar, alfabeyi öğrenmek için okula gittiklerinde Essie, çocuklar eve sağ salim dönsünler diye ikisinin de cebine bir tutam tuz ve biraz ekmek koymayı hiç ihmal etmedi.
E sempre regressaram.
Her zaman da sağ salim döndüler.
Obrigado.
- Sağ ol.
Porta-te bem.
- Sağ salim gidip gelin.
- Obrigado.
- Sağ ol dostum.
- Obrigado, meninos.
- Sağ olun beyler.
Mas graça ao vosso amor por musicais, por todas as vezes que assistiram ao "O Mágico de Oz" - com os teus pais adoptivos...
... ama müzikal sevginiz sağ olsun ki seni evlatlık alan aileyle defalarca Oz Büyücüsü'nü izledikten sonra...
- Obrigado, pai.
- Sağ ol baba.
Como é que continuamos a sobreviver a isto?
Böyle şeylerden nasıl sağ çıkıyoruz?
Mas o Savitar deixa-o vivo, para que depois se torne o Savitar.
Ama Savitar, daha sonra Savitar olabilmesi için bu kalıntıyı sağ bırakıyor.
Levante a mão direita, por favor.
Sağ elinizi kaldırın.
Vou sair daqui em segurança.
Buradan sağ salim çıkacağım.
Obrigada, doutora.
Sağ ol doktor.
Não, acho que estou bem.
- Sağ ol kalsın.
Obrigado, doutora.
Sağ ol doktor.
E um dos meus melhores homens foi morto por um caçador americano, a quem você permitou viver.
En iyi adamlarımdan biri Amerikalı bir avcı tarafından öldürülmüş ve... -... sen onu sağ bırakmışsın.
Obrigado, senhor.
- Sağ olun lordum.
Obrigado, madre.
Sağ olun rahibe.
Obrigado, senhor por tudo o que haveis feito.
Sağ olun lordum. - Yaptıklarınız için. - Mumlarım hakkında ne düşünüyorsun?
Obrigado.
Sağ ol.
Obrigada, menina White.
Sağ olun Bayan White.
Obrigado. Eu sou fracote.
Sağ ol, ben küçücüğüm.
- Obrigado.
- Sağ ol.
Não, obrigado.
Yok, sağ ol.
Nem estou surdo!
Sağır da değilim.
Provavelmente, tinha a arma na sua mão direita quando abriu a porta.
Muhtemelen kapıyı açtığında sağ elinde silah tutuyordu.
Obrigado.
Sağ olun.
A Sunny pode não sobreviver à queda.
... bu düşüşten sağ çıkamayacağını anlayabilir.
Mas eu sou destra e assinei o documento com a mão esquerda.
Ben sağ elimle yazıyorum ama belgeyi sol elimle imzaladım.
É com prazer que digo que, como a Violet, que é destra, assinou o documento com a mão esquerda, o casamento é inválido.
Ve aslında sağ eliyle yazan Violet, belgeyi sol eliyle imzaladığı için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki bu evlilik hükümsüzdür.
Mas posso beber o meu chá sabendo que a Sunny Baudelaire sobrevive a este incidente.
Ancak şu an ben, Sunny Baudelaire'ın söz konusu olaydan sağ çıkacağının bilinciyle çayımı yudumlayabilirim.
- Obrigado.
- Sağ olun.
Sétima fila, mesmo no centro, é a melhor zona.
Yedinci sıra, ortanın sağı, salonun en güzel yeri.
Sim. Obrigado por essa excelente observação.
Doğru, sağ ol, çok iyi bir noktaya parmak bastın.
Obrigada, Sunny.
Sağ ol Sunny.
Obrigada.
Sağ olun.
Obrigado.
Sağ olun. Teşekkürler.
Yvette... Lamento imenso.
Yvette başınız sağ olsun.
Obrigado por ter vindo.
Geldiğin için sağ ol.
- Obrigado, Hayden.
- Sağ ol Hayden.
Obrigada, Mike.
Sağ ol Mike.
Obrigado, Emily.
Sağ ol Emily.
Obrigado.
Sağ olun arkadaşlar.