Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sala
Sala translate Turkish
29,657 parallel translation
Vi o porteiro à espera na sala de espera.
Kapıcının bekleme odasında beklediğini gördüm.
E não aguento ficar na sala de espera.
Bekleme odasında öylece oturamam.
Eu gostava de estar na sala de parto.
Doğum sırasında yanında olmak istiyorum.
Eu retirei uma arma da sala de evidências.
Kanıt odasından ateşli silahı ben çıkardım.
E a única coisa pela qual tive que responder foi por retirar impropriadamente coisas da sala de evidências.
Ben de sadece kanıtı usulsüzce çıkardığımı itiraf etmiştim.
Quando percebi que estava trancada na sala, perdi a cabeça.
Odada kilitli olduğumu fark ettiğim zaman... Kendimi kaybettim sadece.
Só te fechei naquela sala para tua própria protecção, juro.
Seni sadece güvenliğin için o sınıfa kilitledim, yemin ederim.
Ele estará na sua antiga sala de aulas.
Eski sınıfında bekliyor olacak.
Em que prisão e durante quanto tempo depende do que disser aqui nesta sala hoje.
Hangi hapishanede ve ne kadar kalacağın ise bugün, bu odada söylediklerine göre değişecek.
É uma alegria ter a Christy na sala.
" Christy'nin sınıfta olması büyük keyif.
Penso que gosta da ideia de ter as suas fotos na nossa sala.
Sanırım fotoğraflarının oturma odamızda olmasından hoşlanıyor.
No chão da sala.
Bodrum katında yerdeydi.
Meu amigo, todo nosso dinheiro está nesta sala.
Arkadaşım bu odadaki tüm paramız.
Diz-me, numa sala com tanto folclore há contos sobre ser caçado?
Söylesene, böyle bir irfan yuvasında avlanmakla ilgili hikayeler var mı?
Ele está a usar os registos da sala de guerra para rastrear a Alcateia.
Sürüdekilerin peşine düşmek için Savaş Odası kayıtlarını kullanıyor.
Espera, abranda, vais falhar a sala das moedas.
Yavaşla, altın odasını kaçıracaksın. - Nerede?
Seja como for, estou confiante de que o Kirk virá, eu o apanharei e você acabará na Sala Oval onde poderá pagar a dívida para comigo
Ama iyi bir adam asla yüklü bir çek almak için başkasına suç atmaz.
Portanto, vou matá-lo. Não viverá o suficiente para ver a sala de audição.
Alexander Kirk'ün terörü finanse ettiğine dair suçlamalar gülünç.
E se me tivessem dito que chegaria o dia... em que eu estaria no corredor de um hospital... Devastado, quase a chorar porque... O meu amigo está numa sala com a sua vida por um fio.
Gün gelecek hastane koridorlarında perişan halde ağlamamak için kendini zor tutacaksın çünkü adamım ölümle pençeleşirken sen "Yemin ederim, seve seve onunla yer değiştiririm." diyeceksin desen "İlaçlarını almamışsın sen." derdim.
Por que não vens até á sala e te sentas?
Neden oturma odasına gelip, bizimle biraz oturmuyorsun?
Sala segura.
Oda güvenli.
Conseguiu chegar à sala onde estava o gás, porém o recipiente cedeu e... o gás começou a vazar.
Gazın olduğu odaya kadar gitmeyi başardı ama tüp vurulmuştu ve gaz sızıyordu.
Muito talento nesta sala.
Bu odada bir sürü yetenek var.
Sabia que esta sala recolhe as melhores partes da Internet?
İnternetin en güzel tarafının bu odada toplandığını biliyor muydun?
Mas nunca assim tantos reunidos numa só sala.
Ama daha önce hiç aynı odaya toplandıklarını görmedim.
No frigorifico da sala de descanso, o meu pudm...
Dinlenme odasının dolabındaydı...
Sabe, assim que entrei naquela sala de interrogatório, senti uma faísca entre nós.
Sorgu odasına girer girmez aramızda bir elektriklenme olduğunu hissettim.
Toda esta sala de tribunal, não, a cidade inteira pode estar descansada que alguém tão honesto, fidedigno e de confiança como a detective Decker está ali fora a protegê-los.
Duruşma salonundaki herkes, hatta şehirdeki herkes Dedektif Decker kadar dürüst, güven veren ve sorumluluk sahibi biri onları koruduğu için içi rahat edebilir.
E nada do que possas fazer naquela sala de audiências, ou em qualquer outro lado, irá mudar isso.
O duruşma salonunda ya da başka bir yerde yaptığın hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
Ambas as vitimas morreram de hipotermia aguda... numa sala de 12 graus.
İki kurbanda 18 derece odada aşırı ısı düşmesi nedeniyle ölmüş.
E se alguém tirar fotocópias ao rabo na sala de estar, temos que agir como adultos e como zangados, embora aquilo até seja um pouco hilariante.
Eğer biri dinlenme odasında kıçının fotokopisini çekiyorsa bir yetişkin gibi çok kızmalısın. Bunun çok komik olduğunu bilsen bile.
Alicia não estava na sala quando o Randy morreu.
Alicia Randy öldüğünde odada değildi.
- Dean também não estava na sala.
Dean'de odada değildi.
Sim, eu estava na sala de espera.
Önceki bölümlerde Travelers...
Centro de Controlo, Sala de Operações, silêncio no rádio.
Makine Kontrol, SHM. Sessiz Gemi yürürlüktedir.
Posso pagar-te o jantar e ver-te a comer, do outro lado da sala?
Peki akşam yemeği ısmarlayıp seni odanın karşısından izleyebilir miyim?
Não, basicamente só ficamos na sala de estar.
- Hayır sadece oturma odasındaydık.
Esconderem-se numa sala vazia?
Boş bir sınıfta mı saklanıyorsunuz?
Como sabemos qual controla a sala grande?
Hangisinin salona ait olduğunu nereden bileceğiz?
Tem mesmo de ser, para juntar todos os cromos na mesma sala.
Sizin eski tayfayı aynı odada yeniden toplamak gerekiyordu.
Mas acredito sinceramente, que com as pessoas nesta sala, temos a melhor possibilidade de construir...
Ama ben bu odadaki herkese bu kapının en iyisini yapabileceğine inanıyorum.
- Saiam da sala.
- Odayı boşaltın.
Havia uma sala escondida ou assim.
Gizli oda gibi bir şey vardı.
Quando lá cheguei, ela andava pela sala aos tropeções.
Koşup gittiğimde de odada dolanıyor, sendeliyordu.
Vou estar na sala de controlo a observar.
Ben kontrol odasından burayı izliyor olacağım.
Talvez ele tenha feito algo enquanto estive fora da sala.
Belki ben odadan çıktığımda bir şey yapmıştır.
Estás encarregada da sala dos castigos?
Cezaya kalan öğrencilerle bugün sen mi ilgileniyorsun?
Halford e ele leva-o à sala do castigo.
O halleder, tamam mı?
E todos nesta sala querem o mesmo : apanhar o Escobar.
Ve bu odadaki herkes aynı şeyi istiyor, o da Escobar'ı devirmek.
Mete-te numa sala com ele e vê o que nos pode dar.
Konuşun ve neler biliyormuş bir bakın.
Ela deixou-me na sala de espera.
Bekleme odasında oturmamı söyledi ve tek düşünebildiğim- -