English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sally

Sally translate Turkish

4,157 parallel translation
Esgotado, Sally.
Hepsi satıldı, Sally.
Sally.
Sally.
Originalmente, o papel da vítima seria interpretada por Sally Legge.
Aslında, kurban rolünü Sally Legge oynayacaktı.
Mas uma noite, Sally leu-nos a sina e acharam-na incrivelmente boa nisso.
Fakat bir akşam, Sally bizlerin falına baktı ve bunun üzerine onun fal bakmakta çok iyi olduğu düşünüldü.
Alguém sugeriu uma das escoteiras para ser o cadáver no lugar dela, então a Sally tornou-se na Madame Zuleika.
Biri İzci Kızlardan birinin onun yerine cesedi oynamasını önerdi, böylece Sally Madam Zuleika oldu.
Alec e Sally Legge,
Alec ve Sally Legge...
- Sally mudou-se.
- Sally ortadan kayboldu.
A sua esposa, Sally Legge, é uma mulher leal, mas forçou-a demasiado, monsieur.
Karın, Sally Legge, sadık bir kadın, fakat sen onu çok fazla zorladın, bayım.
É um homem muito solitário, desesperado e se tivesse dito à sua esposa, Mme Sally, quão solitário é e quão desesperado está, ela jamais tê-lo-ia deixado pelo Michael Weyman.
Sen çok yalnız, çok çaresiz birisin, eğer karın Madam Sally'ye, ne denli yalnız, ve ne denli çaresiz olduğunu söyleseydin, asla Michael Weyman için seni terk etmezdi.
Acho que que deve procurar a Madame Sally imediatamente.
Bence yapman gereken şey, bayım, hemen Madam Sally'yi bulman.
E também conhece a sua esposa Sally Legge, mas ela não é jugoslava, pois não?
Ve aynı zamanda karısı Sally Legge'yi de tanıyorsun, fakat o Yugoslav değil, değil mi?
Ela entra na tenda da leitora da sina, enquanto Sally Legge está fora.
Sally Legge dışarıda iken falcının çadırına gizlice girer.
Sally também é um nome...
Sally de oldukça yaygın bir isim di mi?
Mas não se pode chamar Sarah, o seu nome é Sally.
Fakat Sarah diyemezsin, adı Sally.
Sally, disse-lhe para fazer em casa e não corra.
Sally, sana onu evde yapmanı söylemiştim sakın koşma.
Não se preocupe, mas a Sally está... ferida.
Endişelenme, fakat Sally yaralandı. Hala bodrumda kilitliyiz.
Vamos lá, fique de olho na pequena Sally.
Sally'e birazcık göz kulak ol.
Sally está inconsciente.
Sally'nin bilinci kapalı.
Jen, temos que limpar a ferida da Sally.
Jen, Sally'nin yarasını temizlemeliyiz.
- Eu vou, Sally.
Kalacağım, Sally.
Amo-te, Sally.
Seviyorum seni, Sally.
Jennifer, veja os bolsos da Sally.
Jennifer, Sally'nin cebine bak.
- Não quero que fique chateada com a Sally.
Sally'le seni kızdırmak istemedik ama.
- A Sally salvou o dia.
Sally günü kurtardı.
Prometo, Sally.
Sana söz veriyorum, Sally.
A Sally está muito ferida um polícia tentou ajudar,
Neredesin? Sally kötü şekilde yaralandı. Bir polis bize yardım ederken bir şey onu öldürdü.
- Quero que fiquem com a Sally.
Siz Sally'le kalın.
Jennifer. - Vou ficar com a Sally.
Ben Sally'le kalırım.
Alice, tem que ficar com a Sally.
Alice Sally'le birlikte kal.
Tem que ir buscar a Sally e sair daqui.
Sally'i alıp çıkmak zorundayız buradan.
- Está tudo bem, Sally.
Bir şey yok, Sally.
- Eu sei, Sally.
Biliyorum, Sally.
Sally, a mãe está ferida.
Sally, annem yaralandı.
- Sally, temos que sair daqui.
Sally, gitmek zorundayız.
Sally, temos que sair daqui.
Sally, buradan çıkmak zorundayız.
Sally, está bem?
Sally, iyi misin sen?
- Sally, não.
Sally, hayır.
Desculpe, Sally.
Üzgünüm, Sally.
A sério, não brinques com a Sally, porque ela está séria, sobre tudo isso de equilibrar o universo.
Sally'e bu konuda bulaşma çünkü Sally evrenin dengesi konusunda çok ciddidir. Hadi ama.
Mas como mais é que pessoas como nós achamos pessoas como a Sally e o Aidan?
Bizim gibi faniler Sally ve Aidan gibileri başka nasıl bulsun?
A Sally, o Aidan... Eles existem.
Sally, Aidan onlar da yaşıyorlar.
- Sally, espera!
Sally, bekle.
Foste tu que tentaste exorcizar a Sally.
Sally'nin ruhunu kovmaya çalışan kişi sendin.
Se contactaste com a Sally antes, não achas que talvez o consigas fazer de novo agora?
Sally'le daha önce iletişime geçtiysen onu şimdi geri getiremez misin sence?
mas trazer a Sally de volta, desta maneira... desta maneira, iria valer algo aquilo que lhe fiz.
Ama Sally'i getirmek için bu şekilde ona yaptıklarımın bir anlamı olacak.
Eu consigo ouvir as conversas dela agora. E a Sally iria matar-me se eu a trouxesse de volta e ela tem, sabem, tipo, buracos de vermes no seu rosto.
Eğer yüzünde solucan delikleriyle uyanırsa beni öldürür.
- Sally, espera!
Olmaz beyler.
Estamos a trazer a Sally de volta.
Biz Sally'i geri getiriyoruz.
Como Sally.
Sally olarak.
- Sally!
Sally! Sally, bekle!
Sally, estivemos a pensar sobre isto.
Sally, bu konuyu düşündük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]