English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sandoval

Sandoval translate Turkish

138 parallel translation
O grupo do Sandoval não pode ter sobrevivido.
Sandoval'ın grubu hayatta kalamazdı.
Sou o Elias Sandoval.
Ben Elias Sandoval.
Sr. Sandoval, não viemos cá por causa do seu rádio silencioso.
Aslında, Bay Sandoval, buraya sessiz kalan radyonuz sayesinde gelmedik.
Sr. Sandoval, temos uma missão.
Bay Sandoval, burada bir görevimiz var.
O Sandoval diz que podem criar de tudo.
Sandoval'ı her şeyi yetiştirebileceklerini söylerken duydum.
Não detectou as cicatrizes nos pulmões do Sandoval, mas detectou um apêndice saudável, quando já lho tinham retirado!
Sandoval'ın ciğerlerindeki sorunu tespit etmedi, ama bir ciğeri alındığı halde sağlıklı bir ek organ tespiti yaptı.
Mas o líder da colónia, Elias Sandoval, recusa-se a colaborar e não ouve nenhum argumento.
Ancak, koloni lideri, Elias Sandoval, iş birliğini reddetti, hiçbir argümanı dinlemek istemiyor.
Desculpe, Sandoval.
Üzgünüm, Sandoval.
O Sandoval quer falar com o Capitão.
Sandoval Kaptan'la konuşmak istiyor.
O Sandoval quer falar consigo.
Sandoval seninle konuşmak istiyor.
Iniciem os preparativos, Sr. Sandoval.
Hazırlanmaya başlayın, Bay Sandoval.
Suas Excelências os Marqueses de Priégo, o Duque de Los Montés e o Duque de Sandoval.
Ekselansları, Priégo Markisi, Los Montès Dükü ve Sandoval Dükü!
Sandoval!
Sandoval!
Lembra da Sandoval?
Sandoval'ı hatırlıyor musun?
Somos só nós os três e o Sandoval.
Üç kişiyiz. Bir de Sandoval var.
- Venham comigo e com o Sandoval.
Sandoval ve benimle geliyorsunuz.
Até arranjarem reforços? Sandoval?
Diğerlerine yetişene kadar mı?
Ele é acusado pelo assassinato do Sandoval.
Sandoval cinayetinden suçlu.
Você realmente acha que o comitê vai te ouvir, depois do que fez ao agente Sandoval?
Ajan Sandoval olayından sonra, gerçekten komitenin seni dinleyeceğini düşünüyor musun?
- Manny Sandoval.
- Manny Sandoval.
O Manny Sandoval escapou a dois casos de homicídio meus.
Manny Sandoval iki cinayetten sıyrıldı. İçeri atmalıydım.
Jovem, bonita, hispânica, um tiro a curta distância na têmpora esquerda.
- Aynı Sandoval gibi, genç, güzel Latin, yakın mesafeden tek kurşunla sol şakağından vurulmuş.
Foram engolidas inteiras. O exame toxicológico dirá se são dum mojito, como no caso da Abby Sandoval. - Obrigado.
Zehirbilimdekiler mojito kokteylinden çıktığını söylerler sanırım, aynen Sandoval olayında olduğu gibi.
- É muito similar à Abby Sandoval?
Bu kimliği belirsiz kadın cesedi cidden Abby Sandoval'e o kadar benziyor mu?
- A Abby tinha estilhaços na ferida. Não é de estranhar, pois foi morta através da janela do carro.
Abby Sandoval'ın yarasında cam parçası vardı, araba camı üzerinden vurulduğu için.
Preciso de recuperar a bala que matou a Abby Sandoval e compará-la com essa.
Abby Sandoval olayındaki kurşunu alıp bununla karşılaştırmam lazım. Bana gereken şey şu : - O olay mahkemede değil mi şu anda?
Fibras como as que havia na Abby.
Abby Sandoval'ın üzerinde iki iplik parçacığı bulduk.
Porque queres que eu leve o material de mergulho para o local do crime? - Abby Sandoval.
Yeni cesedi değil, Abby Sandoval'ı araştırmak için istiyorum bunu.
Efeito teia de aranha.
Cam tuzla buz olmuş. - Aynen Abby Sandoval'da olduğu gibi.
A Abby Sandoval vivia no mesmo bairro.
Abby Sandoval da aynı bölgede yaşıyormuş ya. - Evet, öyle.
Importante como o caso da Abby Sandoval?
Bu sabah mahkemede olanları duydum.
Tal como as duas fibras que recolhemos da Abby Sandoval.
Abby Sandoval'ın üzerinde bulduklarımızdan.
Bonita Cruz e Abby Sandoval foram mortas pela mesma arma.
- Sonuç ne peki? Bonita Cruz ve Abby Sandoval aynı silahla öldürüldüler.
Num incrível revés para a Polícia Técnica e para o Ministério Público, o magnata do imobiliário, Lorenzo Escalante, foi hoje libertado, após a anulação do julgamento pelo homicídio de Abby Sandoval.
Miami Dade Cinayet Laboratuarı ve Eyalet Savcısı adına çok olumsuz bir gelişme yaşandı bugün. Emlâk Komisyoncusu Lorenzo Escalante bugün Abby Sandoval davasının geçersiz sayılmasıyla mahkemece serbest bırakıldı.
Ele não é o primeiro a fazer isso, mas não prova que ele matou a Abby Sandoval, pois não?
Bu listeyi o yapmış bile olsa, bu onun Abby Sandoval'ı öldürdüğünü kanıtlamaz ki, öyle değil mi?
Uma Golden Talon, tal como a que recolhemos da Abby Sandoval.
Abby Sandoval'ın üzerinden çıkan Golden Talon'un aynısı bu.
Foi um tipo que fez um empréstimo a um tubarão chamado Manny Sandoval.
Bu adam Manny Sandoval adında bir tefeciden borç aldı.
É o Manny Sandoval.
O Manny Sandoval.
Também foi ele que se envolveu com Manny Sandoval por causa de 50 mil dólares.
Ayrıca Manny Sandoval'a 50.000 dolar borcu vardı.
Chama-se Manny Sandoval e vou trazê-lo para a esquadra.
Adı Manny Sandoval, ve onu içeri tıkacağım.
Srta. Sandoval, sou o Dr. Johnson.
Bayan Sandoval, adım Dr. Johnson.
Dr. Johnson, seus testes mostram... que Elena Sandoval teve uma relação sexual... na noite do dia 25?
Dr. Johnson, testleriniz Elena Sandoval'ın, ayın 25'inde cinsel ilişkiye girdiğini kanıtladı mı?
O que pode nos dizer sobre os exames toxicológicos?
Bayan Sandoval'ın toksikoloji raporlarının sonucu nedir?
O corpo da Srta. Sandoval... apresentava uma marca de mordida no busto.
Bayan Sandoval'ın vücudunun üst kısmında bir ısırma izi bulduk.
- Bom dia, Srta. Sandoval.
- Günaydın Bayan Sandoval.
Não estuprou Elena Sandoval... e ela aceitou seu suborno.
Elena Sandoval'a tecavüz etmedin ve ona verdiğin bu rüşveti kabul etti.
O relatório médico do Sandoval.
Sandoval'ın raporu.
- Sandoval?
- Sandoval.
- Sandoval.
- Sandoval davası kapanmamış mıydı?
- Falemos antes da Abby Sandoval.
- Abby Sandoval hakkında konuşsak ya bunun yerine? - Ne olmuş ki ona?
Escolhi a Bonita por ser muito parecida com a Abby Sandoval.
Bonita'yı seçmemin nedeni de Abby Sandoval'a tıpatıp benziyor olması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]