English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sauna

Sauna translate Turkish

519 parallel translation
Estou na sauna dos banhos turcos.
Türk hamamında, buhar odasındayım.
Imaginem que são dois milionários na vossa sauna particular.
Kendinizi buhar banyosundaki iki milyoner gibi düşünün.
A temperatura sob a tenda era algo entre uma sauna e uma estufa.
Garsonlardan yana hiçbir sorun yoktu. Birisi kadehini yana eğdiği an içkisini tazeliyorlardı.
Um clube de oficiais com sauna e uma massagem?
Orduevinde buhar banyosuyla masaj mı?
Convidaram-nos para passar a noite numa sauna de dois quartos... com as irmãs Cucurrucucú Pomba. Como que é que não vais?
İki odalı sıcak evlerinde geceyi Coo-Coo Pigeon kardeşlerle geçirmek üzere davet edildin. "Gelmiyorum" demekle ne demek istiyorsun?
Em todo o caso, argumentou, a discussão era inútil e qual era o mal de fazer uma sauna?
Yine de suçlamaların ucuz olduğunu söyledi ve bir sauna banyosunun ne zararı var dedi.
Theha, finlandesa, tem uma sauna em Salisbury.
Tea, Salisbury'de sauna işleten Finli genç kadın.
E com massagens, e um pouquinho de sauna,
Ve biraz masajla Ve buharla biraz
A sauna fica ligada, caso Lester queira usar.
Buhar odasından. Lester, kullanmak isterse diye hep çalıştırıyor.
MASSAGEM E SAUNA TIFFANY'S ABERTO TODO O DIA
TIFFANY'S MASAJ SAUNA
olha, acho que vou para a sauna.
Mick, gidip banyo yapacağım.
Porque não vais fazer sauna?
Burada bir kongre var.
Dá-me alguma boa notícia, por amor de Deus.
Git kendine bir sauna al. Tanrı aşkına bana iyi bir haber ver.
galeria de antepassados, grandes oficinas do rei, asilos para pobres do rei, malfeitores do rei, cabeleireiro do rei, pedicure do rei, sauna do rei, repuxos e cascatas luminosos do rei, música de câmara do rei, trompetes da guarda do rei.
Ecdat Galerisi, Kraliyet Atölyeleri. Kraliyet Sığınağı, Kraliyet Hayvanat Bahçesi, Kraliyet Kuaför Salonu. Kraliyet Pedikürcüsü, Kraliyet Saunası, Kraliyet Su Çeşmesi.
Por sua causa, sou obrigado a estar nesta sauna.
Sizin yüzünüzden bu sıcağın ortasında kaldım.
Numa sauna.
Bir buhar banyosunda.
Podíamos ter um quarto e um jacuzzi, meu. Uma sauna, topas?
İçinde uyur, jakuzisi olur, sauna...
Desculpe, eu estava na sauna.
Özür dilerim, sauna'dan yeni çıktım.
Isto parece uma sauna.
Burası sauna gibi oldu.
Tem um bar bem abastecido cama rotativa... - Rotativa? ... sauna, jacuzzi lá atrás, passando pelos closets.
Tıkabasa dolu bir barın, dönen bir yatağın tuvaletin hemen arkasında saunan ve jakuzin var.
390 m °, dois andares, cinco quartos, quatro casas de banho, sauna, jacuzzi, aviário e um elevador até à praia.
Tam 500 metre kare üzerinde. 5 yatak odası,.. ... 4 banyo, sauna, jakuzi, avlu ve kumsala inen merdivenler.
Encontramo-nos na sauna amanhã às 6.
Yarın altıda buhar banyosunda görüşürüz.
- Esperei por ti na sauna. A suar que nem uma doida com uma gorda da província que nem falava inglês.
- Buhar banyosunda İngilizce bilmeyen şişko göçmen kadınlarla kıçımı terleterek seni bekledim.
Vai parecer uma sauna, borracho.
Kan ter içinde kalacaksın bebek.
Precisa é duma sauna.
Sana bir sauna lazım.
Calhava-me muito bem.
Sauna için hazırım.
Massagem, sauna, jacuzzi... sala de ultra-violetas.
Masaj, sauna, jakuzi... bronzlaşma salonu.
Isto parece uma sauna aqui dentro.
Burası hamam gibi olmuş.
Comprar piscina e sauna. Que chato, Arnald!
Arka bahçeme bir yüzme havuzu ve bir sauna isterim.
Porque não me enfiam numa caixa de sauna?
Oh, harika! Hapishane mi? Neden beni bir tabutun içine koymuyorsunuz?
Não acredito que mandaste uma mulher para a sauna, para isso.
Bunun için saunaya bir kadın gönderdiğine inanamıyorum.
Pensei que íamos fazer sauna.
Terleyeceğiz sanıyordum.
- Tenho uma sauna.
- New York'ta bir hamamım var.
Aquilo é uma sauna?
Şuradaki buhar odası mı?
Suspeito localizado na Chowcat Sauna,
Şüpheli, Chowcat Sauna'da görüldü.
Suspeito avistado a sair da Chowcat Sauna, a chamar um táxi...
Şüpheli, Chowcat Sauna'dan ayrılıyor. Taksi çevirdi.
Myra, o teu cheiro é bom, como o de uma tipa numa sauna.
Güzel kokuyorsun Myra, genelevdeki bir sürtük gibi.
Isto é a sauna.
Burası sauna.
Ainda bem que eu vim, senão ia virar uma sauna amanhã.
İyi ki gelmişim. Yoksa ofisiniz sabaha kadar saunaya dönerdi.
"Sauna" não é apenas uma palavra. É um símbolo de liberdade sexual..
Burası San Francisco, hamamların seksüel özgürlüğün sembolü olduğu yer.
Não se preocupa com a vida dos que fazem amor no sua " sauna?
Senin hamamında seks yapanların... rus ruleti oynadığını biliyor musun?
Da sauna.
Saunayı.
- Parece que estou numa sauna.
- Kendimi saunada gibi hissediyorum.
Acho que vou fazer uma sauna.
Saunaya gireceğim.
Que vá lá para dentro, espiá-la na sauna?
Gidip saunada onu gözetleyeyim mi? Evet.
Isto aqui parece uma sauna.
Burası hamam gibi sıcak.
Isto parece uma sauna, não parece?
Burası hamam gibi sıcak, ha?
Não acredito que mandaste uma mulher à sauna fazer aquilo.
Beni yoklaması için saunaya bir kadın gönderdiğine inanamıyorum.
Julguei que fôssemos fazer uma sauna.
Saunaya gireceğiz sanıyordum.
Nada disso.
- Hayır, sauna yok.
Sou doido por uma sauna.
Buhar beni öyle rahatlatıyor ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]