Translate.vc / Portuguese → Turkish / Scarface
Scarface translate Turkish
160 parallel translation
Chegou o Sr. Scarface.
Bay Scarface geldiler, efendim.
" Não se metam com o Scarface Highway, o pior parvalhão que existe
" Yaralı Yüz Highway'e bulaşma, denizcilerin en pisi
Não vais mesmo deixar o Scarface ficar aqui, pois não?
O, Scarface'in burada kalmasına izin vermeyeceksin, değil mi?
Isto não é o "Scarface"!
- Bu Yaralı Yüz değil tamam mı?
- Já começo o Scarface
- Yürü bakalım.
Scarface Angueran. Às suas ordens.
Yaralı yüz Angueran hizmetinizde.
Pergunta ao Scarface.
Scarface'e sor.
Mas decorridos dez anos, a Lei Seca trouxe uma série de filmes, que assinalou uma escalada tremenda na violência urbana.
"Scarface" te dikkatimi çeken şey, Hawks'ın soğuk ve mesafeli tarafsızlığı oldu. Hey! Bu O'Hara'nın çetesi.
O que me impressionou em Scarface foi a objetividade fria de H. Hawks.
Aynı zamanda Al Capone olarak bilinen Tony Camonte'yi ; saldırgan, toy ve sorumsuz bir karakter olarak gösterdi.
Foi a inspiração para um dos meus filmes de escola, It's Not Just You Murray.
Bence "Goodfellas", "The Roaring Twenties" ve "Scarface" gibi olağanüstü ürünler veren bu gelenekten doğdu.
Gosto de pensar que Tudo Bons Rapazes segue a tradição de algo tão fantástico como Heróis Esquecidos e Scarface.
At silahını! At silahını! Eddie!
Estávamos eu, Brian, Kenny, Scarface e supostamente o adorável Old James.
Ben, Brian, Kenny, Scarface... ve tabii ki sevgili ihtiyar James.
E tu, Scarface?
Ya sen Scarface?
Podia ter o trabalho do Scarface.
Scarface'in işini yapıyor olabilirdim.
- Scarface, és um tipo excitado demais para drogado.
- Scarface otkafa biri için oldukça hiper sayılır.
- Não, Scarface.
- Hayır, Scarface.
Scarface, conta-me tudo, irmão.
Scarface, bana ver kardeşim.
O plano de Scarface não era mau.
Scarface'in planı o kadar da kötü değildi.
- Tu és o Scarface, certo?
- Sen Scarface'sin değil mi?
Scarface desistiu do trabalho.
Scarface işini bıraktı.
Scarface, o teu cão é malvado, homem.
Scarface, köpeğin çok kötü dostum.
Scarface, talvez me possas ajudar.
Scarface, belki sen bana yardım edebilirsin.
"Scarface". Eu assisti a "Scarface".
"Scarface" - Ben "Scarface" i seyrettim.
Se quer aprender a vender droga, assista a "Scarface".
Eger uyusturucu tacirligi yapacaksan, "Scarface" i izle.
É o Scarface, cena final, com bazucas debaixo dos braços!
Bu Yaralı Yüz'ün final sahnesi. Silah, koltuk altımızda, ateş etme vakti.
Pôs a tua cabeça no "Scarface".
Kafanı "Scarface" e benzetti.
Alguma vez viram o Scarface, cabrões?
Hiç Scarface'i gördünüz mü, sikilmişler?
Provavelmente um novato, acabado de chegar, que viu o Scarface vezes demais, mata o pai, incendeia a casa, para avisar o Ventana que veio para mandar.
Biri hala Ventana'nın peşinde, sanırım yerine geçmek isteyen yeni biri. "Yaralı yüzü" fazla seyretmiş olmalı. ... geçtiğini bilmelerini istiyor.
Próximo de Scarface e do Poderoso Chefão Parte I, naturalmente.
Scarface ve Godfather'dan sonra, tabi.
Dizem que o Hawks inventou o género com o Scarface... mas o Cagney foi o início da era moderna.
Hawks'ın bu türü "Yaralı Yüz" ile icat ettiğini söylüyorlar. Ama Cagney yenilikçiydi.
As coisas aqueceram em Harlem quando o "Scarface" chegou.
"Scarface" filmi şehre geldiğinde işler kızışmaya başlamıştı.
Como o "Scarface".
Tıpkı Scarface gibi.
Oi, benzinho estamos levando esta merda... dar de comer aos tubarões devagar,'Scarface'
Merhaba, tatlim. bu pisliği... baliklarin beslenmesi için dişari atiyoruz. Yavaş ol, yarali yüz.
Seus punhetas. Vistes o Scarface?
Hiç Scarface'i gördünüz mü, sikilmişler?
Tudo o que tens a fazer é seguir as simples lições de Tony Montana na Scarface.
Tüm yapman gereken birkaç basit yöntemi denemek Tony Montana'nın "Scarface" de yaptığı gibi.
Vês, vês, eu disse que isto do plano Scarface era estúpido.
Gördün mü? "Scarface" planının saçma olduğunu sana söylemiştim.
- O filme? - Scarface.
- Film neydi?
Tem por heróis James Cagney e Scarface, tipos como esses.
Kahramanları, James Cagney ve Scarface gibi adamlar.
Fui atender o telefone e quando voltei ele tinha saído sozinho do berço, pôs a TV no Scarface, e colou as mãos na garrafa de rum, está bem?
Telefona bakmaya gittim. Bir saniye sonra döndüğümde oyun kafesinden çıkmıştı, Yaralı yüzü açmış, ve ellerini rom şişesine yapıştırmıştı. Tamam mı?
Sonhava em ser o Scarface chinês.
Çin Scarface'i olmanın düşünü kuruyordum.
Gotti, Murder Inc., Death Row, C - Murder, Capone, Scarface.
Gotti, Murder Inc., Death Row, C-Murder, Capone, Scarface.
Percebes, Scarface?
Anlatabiliyor muyum Yaralı Yüz?
A verdade é que... ainda que o Papai lhe agradava pensar que era Scarface... à hora da verdade...
Siz lanet parayı getirdiniz mi? Aslında gerçek gangster olan annemdi.
Vai ser o novo "Scarface",
Yeni "Yarali Yüz" olacak...
- Como está a nossa Scarface?
Küçük yaralı yüzümüz nasılmış, bakalım.
Depois da cena Scarface pela que passámos?
Yaşadığımız Scarface sahnesinden sonra mı?
Tu sabes, do Scarface - Conheces, não?
Bilirsin, Scarface.
- O homem do Scarface diz muitas vezes.
Ama Yaralı Yüz'deki adam da çok kullanıyor onu.
É o nosso "Scarface".
Bu bizim Scarface'imiz.
Observa. Em Scarface,
"The Big House" da sadece ses efektleri bile mahkûmların birer isimsiz robot olduğunu gösteriyordu.
O Technicolor de três inter-negativos!
"Scarface" de Howard Hawks, sesin ve görsel efektin nasıl ölümcül bir metafor olarak harmanlanabileceğini göstermiştir.