Translate.vc / Portuguese → Turkish / Scrabble
Scrabble translate Turkish
218 parallel translation
É sobre umas pessoas, numa festa, que decidem naojogar Scrabble.
Bir grup insan bir partiye gidiyor ve oyun oynamayı reddediyor.
Chama-se O Jogo de Scrabble Nao Terá Lugar.
Filmin adı Ve Kimse Oyun Oynamayacak.
O Roger Coisinho, o do Jogo de Scrabble, nao lhe ensinou nada acerca de guioes?
Oyun oynanmayan filmi yöneten o adam sana senaryo yazmayı öğretmedi mi?
Nao só naojogariam Scrabble, mas também naojogariam Parcheesi.
Partide artık hiçbir oyun oynayamazlardı.
No Palácio de Buckingham, a rainha deve estar a jogar canastra.
Buckingham Sarayı'nda ise kraliçe muhtemelen Scrabble oynuyordur.
Ontem estávamos a jogar "scrabble" e estávamos empatados.
Dün akşam kelime oyunu oynuyorduk, annemle ben başa baştık.
Achas que bebem chá e jogam Scrabble?
Çay içip, bulmaca mı çözüyorlar sanıyorsun?
Vamos jogar Scrabble.
Scrabble oynayalım.
E digo eu, alguém aqui quer jogar um jogo de Scrabble?
Scrabble oynamak isteyeniniz var mı?
Teve de se contentar com grupos como a Associação de Betão de Michigan e a organização estadual de jogadores de Scrabble.
Michigan Hazır Betoncular Birliği veya Ulusal Scrabble Müsabakaları gibi şeylerle yetinmek zorunda kaldı.
Por isso procurámos na bíblia do Scrabble, que é este dicionário... e ela não é permitida lá.
Şu elimde görmüş olduğunuz Scrabble sözlüğüne baktık ve geçerli olmadığını gördük.
O inventor das charadas vai dar cabo de nós.
Scrabble oyununu keşfedene yenildik.
Agora, que tal uma partida de scrable?
Güzel bir Scrabble oyununa ne dersin?
Faz-nos uns ovos e jogamos scrabble.
Belki bize bir tabak yumurta yapar ve geç saat Scrabble'ı çeviririz.
É o Palavras Cruzadas para viagem!
Bu Yolculuk Scrabble!
- O Marcel engoliu uma peça do Scrabble.
- Marcel bulmacanın harfini yuttu.
- O Marcel engoliu uma peça do Scrabble.
- Scrabble oyunundan bir harf yuttu.
Quem quer jogar Palavras Cruzadas?
Scrabble oynamak isteyen var mı?
Há casais que jogam Scrabble.
Bazı çiftler Scrabble oynar.
Não se convida alguém para ir a Maui para jogar Scrabble, junto à piscina. Como é a nova estagiária?
Birini, havuz başında Scrabble oynamak için Maui'ye davet etmezsin.
Essas dicas de soletrar vão dar jeito nas noites de Sábado em casa a jogar Scrabble com a Monica.
Dilbilgisi yardımın için teşekkürler.. Monica ile scrabble oynarken işe yarar.
O 201 e o 202. Podem jogar Scrabble e Parcheesi na sala de estar.
Odalar 201 ve 202. scrabble ve Parcheesi oynayabilirsiniz.
Descontraídos a jogar Scrabble.
Biraz güldük, Scrabble oynadık.
Saltaram a parte do sexo e foram logo jogar ao Scrabble.
Yani işin seks bölümünü geçip Scrabble'a daldınız.
Despedimo-nos do nosso querido animal de estimação, Nibbler, que partiu para um lugar onde um dia também espero ir.
Hadi bilet alalım! Hayır, bu kıskaç düellosu gösterisi. Şerefimiz üzerine ölümüne dövüşürüz ve tabi Scrabble'da ne kadar kelime varsa.
Quer jogar Scrabble?
Scrabble oynayalım mı?
Scrabble?
Scrabble?
Você é louca pelo Scrabble.
Scrabble hastası.
- É uma boa jogadora de Scrabble.
İlgilenirsen Scrabble türü bir oyun oynar.
Repelente "Blair Witch", sal rústico e Scrabble dos Bosques.
Blair Cadısı Kovucu, boynuz tuzu, Orman Scrabble'ı...
Vemo-nos nos treinos do "Scrabble".
Scrabble'da görüşürüz.
- Um treino de "Scrabble"...? - Porfavor...
- Scrabble mı?
"Vemo-nos no treino do'Scrabble"... "? Que queria dizer aquilo?
"Scrabble'da görüşürüz." Ne bu?
Sou membro do Clube de Scrabble da Baía... é triste, eu sei.
Körfez Bölgesi Scrabble Kulübü'nün bir üyesiyim. Biliyorum, dokunaklı.
Nunca conheci ninguém que fosse membro de um Clube de "Scrabble".
Ben daha önce hiç bir Scrabble kulübüne üye olmamıştım.
Quando os meus pais vieram de Itália, aderiram ao Clube de "Scrabble" para aprenderem inglês.
Ailem İtalya'dan geldiğinde Scrabble kulübüne katıldılar.
O meu próximojogo de "Scrabble" é no sábado à uma hora, no YMCA da zona norte.
Bir sonraki scrabble maçım Cumartesi saat birde Northside YMCA'da.
É a frase-chave no "Scrabble", meu amigo... "uso corrente".
Sözcük oyunlarındaki anahtar kelimelerdendir dostum. Çok kullanılır.
Adoro o Scrabble.
Scrabble'a bayılırım.
- Afundaste o meu navio Scrabble.
Scrabble Gemimi batırdın.
Comemos todas juntas, jogamos ao Scrabble a dinheiro, e não há espaço em nenhuma das mesas.
Beraber yemek yeriz, parasına Scrabble oynarız ve iki masada da yer yok.
Nunca ganhei um jogo de Scrabble à minha mulher.
Scrabble'da onu hiç yenemedim.
- Estou a jogar Scrabble no computador.
- Bilgisayarda Scrabble oynuyorum.
Como viste isso?
- Bunu nasıl gördün? - Buna Scrabble Gözü derler.
- Estou a ensiná-la a jogar Scrabble.
- Ona Scrabble oynamayı öğretiyorum.
- Nem todos te querem apanhar. A única coisa que se passa aqui... é um jogo de Scrabble com duas pessoas solitárias.
Dışarıda sadece iki yalnız insan baş başa vermiş Scrabble oynuyor.
Olhos para o jogo, o tanas.
Scrabble Gözü varmış. Külahıma anlatsın.
Ando com uma gaja que joga Scrabble.
Yattığım bir hatun vardı, çok fazla Scrabble oynardı.
Não prestas no'Scrabble'.
İkimiz için yapıyorum. Çok kötü Scrabble oynuyorsun.
É para a noite do Scrabble.
Scrabble gecesi için.
Onde se pode ir ver um jogo de "Scrabble"?
Peki ne zaman bir Scrabble maçı izlemeye gideceğiz?