Translate.vc / Portuguese → Turkish / Seeker
Seeker translate Turkish
874 parallel translation
Esta é a nossa melhor plataforma para o Projecto Seeker.
Bu, Seeker Projesi için iyi bir platform.
Graças à Sun Seeker! Ouve, Sarah...
Güneş Arayıcı Phyllis'ten iltifatlar.
É um Seeker.
Bu bir güdümlü avcı.
Wood, encontrei-te um Seeker.
Wood, sana yeni bir top tutucu buldum.
O Harry Potter é o novo Seeker dos Gryffindors.
Harry Potter, Gryffindor'un yeni top tutucusu oldu.
Nunca me disseste que o teu pai também tinha sido um Seeker.
TOP TUTUCU JAMES POTTER Harry, babanın da top tutucu olduğunu söylememiştin.
Três Chasers, dois Beaters, um Keeper e um Seeker.
3 top kovalayıcı, 2 atıcı, bir kaleci ve top tutucu.
Mas tu és um Seeker.
Ama sen top tutucusun.
Antes do Seeker da outra equipa.
Rakip top tutucudan önce.
O Seeker que apanhar a Snitch põe fim ao jogo.
Snitch'i yakalayan top tutucu macı sona erdirir.
És o Seeker mais jovem num século!
Yüzyılın en genç top tutucusu sensin.
"Eu, Professor Severus Snape, autorizo os Slytherin a praticar hoje, devido à necessidade de treinarem o seu novo Seeker".
"Ben, Prof. Severus Snape yeni Arayıcılarının çalışması gerektiğinden Slytherin takımına bugün antrenman yapması için izin veriyorum."
Têm um novo Seeker? Quem é?
Yeni bir Arayıcınız mı var?
Aquele, irmãzinha, é o melhor "seeker" do mundo!
O, sevgili kızkardeşim, dünyanın en iyi Arayıcı'sı.
- Call me a thrill seeker.
- Bana maceraperest diyebilirsin.
Leva-me até ao Seeker.
Beni, Arayıcı'ya götür.
Agora leva-me ao Seeker.
Şimdi beni Arayıcı'ya götür.
Querias um Seeker, lá está ele.
Bir Arayıcı istedin, işte burada.
- Seeker?
- Arayıcı mı?
A minha irmã deu a vida para que eu chegasse até aqui, para garantir de que entregaria o Livro nas mãos do Seeker e ele anda a apanhar minhocas?
Kız kardeşim, buraya gelip Arayıcı'nın ellerine Kitabı koyabilmem için, canını verdi... -... ve O, kelebek mi kovalıyordu?
E enquanto ele suja as unhas, alguma vez te ocorreu dar-lhe uma pequena ideia de que ele é o primeiro verdadeiro Seeker em mil anos?
- Tırnaklarını kirletirken,... Onun, son bin yıl içindeki ilk Gerçek Arayıcı olduğuna dair bir kaç ipucu vermek hiç aklına gelmedi mi?
"O caminho para o Seeker é nesta direcção, senhoras e senhores."
"Beyler, Bayanlar, işte Arayıcı'ya giden yol burasıdır." diyene kadar...
E o que é um Seeker?
Arayıcı da nedir?
O Seeker é um herói que surge em tempos de tumulto e sofrimento e que procura e luta contra o mal em qualquer parte.
Arayıcı, sıkıntı ve ıstırap zamanında ortaya çıkıp kötülükleri arayıp bularak onlarla savaşacak olan kahramandır.
Há 23 anos um grande profeta falou às portas da morte sobre o nascimento de um verdadeiro Seeker.
Yirmi üç yıl önce, büyük bir kahin, ölüm döşeğinde Gerçek Arayıcı'nın doğacağı kehanetinde bulundu.
Uma antiga ordem de mulheres ajuramentadas a encontrar a verdade, por muito que as pessoas a tentem esconder. E se um Seeker surgisse, protegê-lo com a sua vida.
İnsanlar ne denli saklamaya uğraşsa da gerçeği bulmaya ve bir Arayıcı ortaya çıkarsa Onu hayatı pahasına korumaya yemin etmiş olan, kadınlardan oluşan çok eski bir tarikattır.
A Profecia diz que o Seeker usará o Livro na sua demanda para derrotar Rahl.
Kehanete göre, Arayıcı bu kitabı Rahl'ı yenmek için kullanacak.
Talvez esse Seeker que procuras conheça esta língua, mas eu não.
Aradığınız Arayıcı bu dili biliyor olabilir ama ben bilmiyorum.
Porque tu és o verdadeiro Seeker.
Çünkü sen Gerçek Arayıcısın.
Mas nas mãos do Seeker, concede poder para lutar contra o mal.
Ama, Arayıcı'nın ellerinde kötülükle savaşacak güçlerini sunar.
Eu não sou um Seeker.
Ben bir Arayıcı değilim.
Tu és o verdadeiro Seeker.
Hayır! Sen, Gerçek Arayıcısın.
Então, aceitas o nome de Seeker?
Arayıcı ilan edilmeyi kabul edecek misin?
O Seeker. Ele vive.
Arayıcı yaşıyor.
O Seeker foi nomeado.
Arayıcı ilan edildi.
O Seeker está a mil léguas daqui, no outro lado da Barreira.
Arayıcı buradan çok uzaklarda, sınırın diğer tarafında bir yerlerde.
"Após atravessarem, os nossos soldados devem procurar o Seeker " e matá-lo ".
Yol açıldığında, askerlerimiz geçip arayıcıyı bulacak ve öldürecekler. "
Ao Seeker?
Arayıcıya?
Um Seeker sem experiência e treino.
Beceriksiz, eğitilmemiş Arayıcı.
Lição número 1, Seeker :
Birinci ders, Arayıcı :
Mas também aceitaste o título de Seeker e empunhaste a Espada.
Fakat, Arayıcı olarak ilan edilmeyi kabul ettin ve kılıcı sahiplendin.
Lição número 2, Seeker :
İkinci ders, Arayıcı :
Ela sacrificou-se para proteger o Seeker.
Arayıcı'yı koruyabilmek için kendisini feda etti.
O que te diz isso, Seeker?
Bu sana ne anlatıyor, Arayıcı?
As pessoas erguer-se-ão e seguir-te-ão quando souberem que o Seeker regressou.
Arayıcı'nın geri döndüğünü öğrendiklerinde insanlar ayaklanacaklar ve onu izleyecekler.
"Apesar do Seeker combater sozinho, ele luta com a força de muitos."
Arayıcı savaşta tek başına olsa da çok daha fazlasının gücüyle savaşır.
O teu Seeker salvou-lhe a vida.
Arayıcı, kızımın hayatını kurtardı.
És o Seeker.
Sen Arayıcı'sın.
Seeker?
Top tutucu mu?
Traduzido por : SunShine, kinas885, spoonman, death _ seeker, Rapture
PedalizaM
The Legend of The Seeker S01E01-02 "Prophecy - Destiny" Tradução :
Lostris Apotheosis Yardımlarından dolayı Pho3nix'e teşekkürler...