Translate.vc / Portuguese → Turkish / Shaft
Shaft translate Turkish
194 parallel translation
# # E todas as roda de um automóvel giram em torno do seu eixo
# # Now every wheel of an automobile revolves around the shaft
" O Shaft
" Shaft
" Falo do Shaft
" Shaft'tan bahsediyorum
"John Shaft"
"John Shaft"
O mesmo de sempre.
Hep aynı terane Shaft.
Cuida-te, Shaft.
Kendine iyi bak.
Porque é que esta manhã apareceram dois tipos de Harlem... à procura de John Shaft?
Nasıl oluyor da bu sabah Harlem'den iki herif gelip John Shaft'i arıyor?
- Que se passa, Sr. Shaft?
- Bir sorun mu var Shaft?
O seu amigo doente voa pela janela. Porquê, Sr. Shaft?
Hasta arkadaşın pencereden aşağıya uçuyor.
Não acredito nisso.
Ben bunları yemem Shaft.
Vá lá, que se passa com os negros?
Haydi Shaft, bırak bu zenci kardeş ayaklarını!
Fala o Shaft.
Ben Shaft.
É esse o trabalho.
İş bu Shaft.
- O John Shaft.
- John Shaft.
É o Shaft.
Shaft arıyor.
Assim que o Shaft chegar, manda-o entrar.
Shaft buraya geliyor. Hemen bana gönder.
- Ele armou-te uma armadilha.
- Seni ortaya sürdü Shaft.
É o Shaft.
Shaft.
- O Shaft está aqui com um tipo.
- Shaft geldi. Yanında da biri var.
Quiseste acabar com o velho Shaft.
Sen de Shaft'i bu işe bulaştırdın.
Se a este preço falhares, não vou gostar nada!
Bu paraya bu işi beceremezsen Shaft, hiç hoş olmaz.
És tu, Shaft?
Sen misin Shaft?
Chamo-me John Shaft.
Benim adım John Shaft.
Acorde-o! Fala o John Shaft.
Uyandır onu, ben John Shaft.
Procuro um preto chamado John Shaft.
Adı John Shaft olan bir zenciyi arıyorum.
Não podes fazer nada.
Yapabileceğin bir şey yok Shaft.
És um tipo astuto.
Çok akıllı birisin Shaft.
É a minha palavra contra o "Shaft"!
Sözüm Superfly'in sözüne karşı, değil mi?
# Shaft!
# Haksızlık bu!
São 30 minutos até Douglas Shaft.
Oradan Douglas Shaft'a tırmanmak yarım saat sürer.
Shaft.
Shaft.
Shaft
Shaft.
Sabes que o Shaft é o maior.
Shaft'in kötü bir annesi varmış.
- Tu sabes que é o Shaft.
- Shaft'i biliyorsun.
Eu lembro-me do Shaft.
Shaft'i hatırlıyorum.
Shaft era só a fazer de conta.
Shaft inanmamı sağladı.
Eu quero saber quem deu cabo do Shaft.
Ben de sana kurşun sıkanı tanımak isterim.
Cautela aí, ó Shaft, ou furo-te a carapinha.
Dikkat et, delerim postunu.
Não viste o Shaft?
Sen hiç "Korkusuz" filmini seyretmedin mi?
Foi no "Shaft".
Boru gibi!
O Shaft!
Shaft!
John Shaft.
John Shaft.
Como o Shaft?
Shaft filimindeki gibi falan?
Shaft, tira os óculos.
Dingil, çıkar gözlüklerini!
- John Shaft.
- John Shaft.
- Shaft, é?
- Shaft sensin, ha?
- Shaft, cacei um.
- Shaft, birini yakaladım.
Aguenta os cavalos, Shaft.
Hiç şakadan anlamıyorsun, Shaft.
Amor.
Ben seni severim Shaft.
Fala o Shaft.
Benim, Shaft.
Estou a falar do Shaft. Não disse nada disso.
Bunu yapmadım.