Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sharp
Sharp translate Turkish
540 parallel translation
Director de cena.
Sharp Sahne Amiri
- É muito fresco para cadete, Sharp.
- Çok şakacı bir öğrencisin Sharp.
Glória, Mr. Sharp, glória.
Şan, Bay Sharp, şan.
- Com certeza, Mr. Sharp.
- Ah, tabii Bay Sharp.
Bom, confidencialmente, Mr. Sharp... ... estes aposentos são muito melhores do que estou acostumado.
Laf aramızda Bay Sharp burası alışık olduğum yerlerden çok daha iyi.
Obrigado, Mr. Sharp.
Sağ olun Bay Sharp.
Um dos maiores heróis que já viveram, Mr. Sharp.
Gelmiş geçmiş en büyük kahramanlardan biri.
Por que bateu no Mr. Sharp?
Bay Sharp'a niye vurdunuz?
Edward Sharp.
Edward Sharp.
O Sharp vai lá estar.
Sharp da katılacak.
- Olá, Sharp.
- Sharp.
Bom, mas eu não sou você, Sharp.
Ama yerimde değilsin Sharp.
Afirmam que se chamam Sharp.
Adları Sharp'mış.
Sharp, o dinheiro não importa. Oferece-nos a resposta a uma prece.
Öneriniz dualarımın kabul edildiğini gösteriyor.
Mr. Sharp.
Teşekkürler Bay Sharp.
Apresento-lhe o meu pai, William Sharp.
Babam William Sharp.
- Coronel Custer para si, Sharp.
- Bana Albay Custer de.
Espero que tenha razão, Sharp.
Umarım haklısın Sharp.
Olhe, Sharp.
Bana bak Sharp.
Tenho de admitir que o Mr. Sharp está inteiramente certo.
Bay Sharp kesinlikle doğru söylüyor.
... desde que o Mr. Sharp não se importe de ser... ... atirado para o espelho, sempre que o bar abrir...
Yeter ki barı her açık bulduğumda Bay Sharp dayak yemeyi önemsemesin.
Qualquer Índio com $ 75 é amigo do Sharp.
75 doları olan yerli sadece Sharp'ın dostudur.
Sharp, General Custer.
- Bayan Sharp, kocam.
Se fosse a si, Mr. Sharp, desaparecia.
Bay Sharp, ben olsam kaçarım.
Afirmo que o comissário é um homem comprado por Sharp.
Komiser Sharp'ın adamı.
Digo-vos que a empresa de Sharp ludibriou milhares de pessoas... ... a violarem o território índio com uma lenda de ouro.
Sharp'ın şirketi altın masalıyla insanların yerli bölgesine tecavüz etmesine neden oldu.
Diga ao Mr. Sharp que quero vê-lo. E deixe-nos a sós.
Bay Sharp'ı çağır ve bizi yalnız bırak.
Está tudo bem, Sharp.
Sorun değil Sharp.
Sim, bastantes Sioux, Sharp.
Bir sürü Sioux, Sharp.
Vamos, Sharp.
Haydi Sharp.
Pode ter razão quanto ao dinheiro, Sharp.
Sharp, haklı olabilirsin.
Talvez, Sharp, talvez.
Belki Sharp, belki.
Isso mesmo, Sharp, está.
Haklısın Sharp, kaynıyor.
Não tem de ir, Sharp.
Gitmen gerekmiyor Sharp.
Para o inferno, Sharp... ... ou para a glória.
Cehenneme Sharp ya da şana.
Aquele seu Sharp velho não é melhor do que jogar pedras.
Bu senin eski Sharp'ı kullanmak taş atmak gibi.
É um prazer, Mr. Sharp.
Büyük bir zevkle, Bay Sharp.
Jacob Sharp.
Jacob Sharp.
Foi mesmo assim. Tive o velho Running Buffalo sob mira e a minha Sharp calibre 50 não disparou.
Tıpkı bu şekilde Koşan Buffalo'nun kafasına nişan almıştım ama benim 50 kalibre tutukluk yaptı.
Olhos bem abertos!
Sharp lookout.
Sharp, Luke Sharp.
Ya siz? Sharp. Luke Sharp.
Aposto que seu apelido era Luke "Charme".
Eminim okulda sana Jilet Sharp diyorlardı.
Sr. Sharp, o senhor me quebrou um galho.
Bay Sharp, sen sağlam adamsın.
A ele, ao Ike Sharp a ao Fred Morris.
Onu ve lke Sharp'ı ve Fred Morris'i.
His daddy drank whiskey and had a Sharp eye
* Babası viski içermiş ve açıkgözlüymüş *
Excelente providência, Mr. Sharp.
İyi iş çıkardınız, Bay Sharp.
- Capitão Sharp, assuma este posto.
- Subay Sharp, onun yerini al. - Emredersiniz efendim.
Você compreeende que está sobre juramento... - Capitão Sharp.
Yeminli olduğunuzu unutmayın Onbaşı Sharp.
Diga-me, cabo Sharp... - Agitado, senhor.
Söyleyin Onbaşı Sharp Teğmen Handcock nasıl görünüyordu?
Sao Sharp's. Leva-as.
Sharp marka. Al bunlari.
Jesse, e se fosses buscar aquela Sharp's ao meu cavalo?
Jesse, Sharp tüfegini atimdan alsana.