Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ship
Ship translate Turkish
90 parallel translation
Não, não. ( Ship's pool ) O leilão.
Hayır, hayır, gemi bahsi. Açık arttırma.
My mother's people came by ship
* Annemin akrabaları gelmiş gemi ile *
- Ship...
- Ship... Ship...
Senhoras e senhores, o Travelair Mistery Ship tomou a dianteira.
Bayanlar ve baylar, yarışın sonlarına yaklaşırken McDonald liderliği Follan'dan kapmayı başardı.
T'Kar, leva-me à nave.
Get me to the ship.
"Jarra" é o "recipiente com asa e bico".
- Gemi hayatım. - Denizlerin hükümdarı ; gemi. - Gemi. "Ship"
"Corte" e "jarra"... "jar"...
Saray ve Gemi. "Court" ve "Ship"
Tenho aqui o Good Ship Lollipop.
Senin güzel gemi lolipopun hemen orada bayım.
Fique comigo até a nau chegar.
Stay with me until the ship arrives.
- Podes ir ver o Mrs Ship?
- Bayan Ship'i kontrol edebilir misin?
Há um Bar na esquina chamado "Ship and Billet".
Ship and Billet diye bir bar var köşede.
"Skin-ship" é importante.
- Onu taraman lazım.
Ele disse "skin-ship".
Taramam lazımmış.
A palavra navio ( ship ) está oculta na palavra liderança ( leadership ), como derivação.
- lik takısı başka bir dilide gemi anlamına gelir ve liderliğin içindedir. .. yani tümleşik bir kelime.
Mas a hive-ship que estamos monitorizando ainda está a vir para Atlantis.
Ama izlediğimiz kovan gemisi hâlâ Atlantis rotasında.
A hive-ship acabou de sair do hiper-espaço.
Kovan gemisi az önce hiperuzaydan çıktı.
Afinal, não querem estragar a nossa nova hive-ship.
Bütün her şeyden sonra, yeni kovan gemimize hasar vermek istemeyiz.
Devemos nos considerar sortudos, uma hive-ship como essa pode carregar milhares.
Kendimizi şanslı olarak görmeliyiz. Bunun gibi bir kovan gemisi binlerce kişiyi taşıyabilirdi.
Se nos deixar conduzi-lo sozinhas, quero jogar ao'Ship's Mast'.
Almamıza izin verirse "Gemi Direği" oyununu oynamak istiyorum.
De maneira alguma vou jogar ao'Ship's Mast'.
Gemi Direği'ni hayatta oynamam.
Quis dizer "não jogar'Ship's Mast'nunca mais em Nova Zelândia ou Austrália".
Yeni Zelanda veya Avustralya'da Gemi Direği'ni oynamamamız gerektiğini demek istemiştim.
Vou até ao "The Ship".
Gemiyi terkediyorum.
GRUPO AMBIENTAL - "BLUE SHIP"
ÇEVRE GRUBU - MAVİ GEMİ
Ela tinha algo nela.
O onun hakkında herşeye ship oldu.
Tentaste a Pack-N-Ship na 3ª Avenida?
3'teki Pack-N-Gemisini dene?
Porque isto não é a Rua Sésamo.
Çünkü biz Good Ship Lollipop'daki denizciler değiliz.
Parece que seu pai tinha negócios com a Ship It.
Görünüşe göre baban Ship-It ile iş yapmış.
Visitar a Ship-It e descobrir qual era a do seu pai.
Nakliyat merkezine gidip babanın ne yaptığını öğrenelim.
Eu acredito... nós vamos achar algo na Ship It.
Ship-It'te bir şeyler bulacağımıza inanıyorum.
É o centro de distribuição da Ship It.
Ship-It dağıtım merkezi.
A Ship It está fechada agora.
- Ship-It şu an kapalı.
Obrigado por usarem a Ship-It.
Ship-lt'i tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
O escritório da Ship-It é por aqui.
Ship-lt ofisi buralarda bir yerde.
Encontramos um enxame deles no escritório da Ship-It.
Ship-It merkezinde bir sürü var.
Se é pra escolher entre mim e um infectado... eu vou me escolher.
Eğer kendim ile Ship-It çalışanı arasında kalırsam, kendimi seçerim.
A única coisa em Barren Rock é... O centro mundial de distribuição da Ship-It.
Barren Rock'taki tek şey Ship-It'in dağıtım merkezi.
"The Ship's Cook".
Geminin Aşçısı.
Fizeram uma fusão da Ship Systems com a Real Products.
"Ship Systems" ile "Rail Products" ı birleştirmişler.
Com a fusão da Ship Systems e da Real Products, resignaremos algumas zonas comerciais.
Gemicik ve Raylı Sistemlerin birleştirilmesi ile satış bölgelerinde yeni atamalar yaptık.
Podemos apanhar o Ship com a Julie.
Julie'den gemiyi ödünç alabiliriz.
Uzaklaþýyor Ship Come-back.. bater novamente
Gemiden uzaklaşıyor - Tekrar geliyor.. yine çarpacak
O que achas de "A vida é um casco"?
Ship Happens nasıl?
Apanho o barco daqui a meia hora.
I'm about half an hour on board the ship.
O corpo foi enviado a partir da Ship'n'Print em Hyattsville, Maryland.
Ceset Hyattsville, Maryland'den yollanmış. Ship'n'Print diye bir kargo şirketinden.
Não havia um Lawrence que trabalhava na Ship'n'Print?
Ship'n'Print'te çalışan Lawrence diye biri yok muydu?
Ship...
- Ship Ahoy.
- Ship Ahoy.
Tatlım, yapma şunu!
A nave.
- The ship. It's gone.
You run a tight ship, Judge.
Mahkemenin vaktini almayın.
Os sensores de longo alcance acabaram de captar uma hive-ship.
Uzun menzilli tarayıcılar bir kovan gemisi algıladı.
São da hive-ship, senhor.
Bir kovan gemisinden kalma yıkıntılar Efendim.