English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Shorty

Shorty translate Turkish

320 parallel translation
Olá, Shorty.
Merhaba, Shorty!
Ei, Shorty!
Hey, Shorty!
Shorty!
Shorty!
Como poderiam saber?
Nasıl bundan haberiniz oldu? Bana şu haritayı ver, Shorty.
- Dê-me esse mapa, Shorty. - Sim
Al.
- Ande, Shorty.
- Hadi gel, Shorty.
Temos que conseguir o dinheiro.
Para bulmak zorundayız, Shorty.
Sam, este é o Shorty.
Sam, bu Shorty. - Selam.
Muito bem, ficaremos aqui.
O zaman, Shorty ile ben burada kalalım.
- Boa noite, Shorty.
- İyi geceler, Shorty. - İyi geceler.
Desculpe, mas tem que registar a mina.
Özür dilerim, Shorty, ama ruhsat çıkarman lazım.
Adeus, Shorty.
Güle güle, Shorty.
- Hei, Shorty!
- Hey.! Hey, Shorty.!
- Shorty!
- Shorty!
- Shorty.
- Shorty.
- Shorty, traz o aparelho de campo.
- Shorty, ışıkları aç. Hadi.
Prepara o holofote grande.
Shorty, büyük ışığı hazırla.
- Shorty Fisher.
- Ben Bodur Fisher.
Teve que ser, o Shorty não sabe andar de bicicleta.
- Değiştirmem gerekti. Bodur, bisiklet kullanamıyor.
- E não pode "ensinar" o Shorty?
- Neden Bodur öğrenemiyor?
Shorty!
Hey, Bodur!
Contratou o Shorty, o Red e o Long Tom, e outros, e eu trabalho melhor do que eles.
Shorty, Red ve Long Tom'u kiraladın, ben hepsinden daha çok çalışırım.
E uma garrafa de uísque.
Öyle değil mi Shorty?
Não é, Shorty?
- Ve bir şişe viski.
Que tal vai isso, Shorty?
Hey, Shorty. Nasılsın?
Desaparece, Shorty.
Toz ol, Shorty.
OH, cuidado com o que diz, Shorty.
Ağzından çıkanı kulağın duysun Shorty.
Pergunto-me se Shorty confirmou as passagens de avião.
Acaba Shorty uçak rezervasyonlarını halletti mi? Bunu öğrenir misin?
Baixinho, você e o Eider voltem para Leather e digam... a senhorita Teron que o encontrámos.
Hey, Shorty, sen ve Waco Ladder'a geri dönün. Bayan Terrill'a onu bulduğumuzu söyleyin.
Quando o seu irmão Shorty morreu, não tive nada com aquilo.
Kardeşin Shorty öldüğünde, kimse benim dediklerimi dinlemedi.
Não matei o seu irmão Shorty.
Kardeşini ben öldürmedim.
Mataram o Shorty.
Artık, Shorty öldü.
Era a garota de Shorty Boyd, Srta.
Shorty Boyd'ın kız arkadaşıydı, Bayan Bradley.
Bem, servi-lhe a bebida... e Shorty Boyd correu para mim.
Ben de bir bardak doldurdum... Shorty Boyd sonra peşimden geldi.
Shorty caíu sobre a faca, e Deus sabe disso.
Shorty, bıçağının üzerine düştü, Bay Boyd. Tanrı şahidimdir.
Vamos, Baixinho!
Devam et, Shorty.
Abençoe Shorty, Red, Bucktooth, o juiz e, talvez... talvez tudo fique bem.
Tanrım, Shorty, Red, Bucktooth, Yargıç ve Maybe... Belki her şey yoluna girer.
- O Shorty Bergdorf?
- Bücür Bergdorf mu?
Escuta, Shorty Indio e o seu grupo acabaram de assaltar o banco aqui da cidade.
Dinle, bücür... Indio ve çetesi kasabadaki bankayı soydular.
- Que descobriste, Baixote?
- Neler öğrendin, Shorty?
Consideramos o arguido, Thomas Larson, vulgo Larson Baixote, culpado dos seguintes crimes :
Shorty Larson lakaplı Thomas Larson'ı bu davalardan suçlu bulduk :
E o Baixote?
Shorty ne olacak?
... vulgo Larson Baixote, a ser enforcado até à morte.
... Shorty Larson asılarak idam edilecek.
Desculpa, Baixote.
Üzgünüm, Shorty.
Baixinho!
Shorty!
Shorty?
Hey, Shorty?
Baixinho, pareces ter delírios de grandeza.
Shorty, büyüklük hayallerin vardır senin.
Mexe-te, Shorty.
Kıpırdayın!
Terei que esperar aqui até você e o Shorty voltarem?
Onu mu demek istiyorsun... aynen o şekilde. Sen ve shorty giderken ben burada mı kalayım.
Shorty!
Shorty?
- Ei, baixinho.
- Hey, Shorty!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]