Translate.vc / Portuguese → Turkish / Simon
Simon translate Turkish
6,828 parallel translation
Obrigada.
Simon. Teşekkür ederim.
Contei-te tudo sobre a Kate e o bebé.
Sana, Kate ve bebek hakkında her şeyi anlattım, Simon'la konuştum.
Simon, os meus sócios do trabalho... Pediram-me para tirar algum tempo durante a investigação.
Simon işteki ortaklarım soruşturma sonuçlanıncaya kadar izne ayrılmamı istedi.
- Simon, pizza?
Simon? Pizza?
Eles não sabem do Simon.
Hayır. Simon'dan haberleri yok.
Becky, dizes-lhe que o Simon está à espera dele no escritório e quer comer pizza antes de ir para casa.
Becky'i tanıyorsun, değil mi? Becky Simon'a mesaj atar mısın? Söyle oğlu ofiste onu bekliyor eve dönerken pizza ısmarlasın.
- Com o Simon. Contaste-lhe?
- Anlattın mı?
Média alta, estudei Medicina, conheci o Simon, mudei-me...
Okulda başarılıydım. Tıp fakültesine gittim, Simon'la tanıştım. Taşındık.
- Por que deve o Simon ganhar?
- Neden Simon galip gelsin? Galibiyet kimin umurunda?
É a cidade do Simon. E se te preocupas com amigos, consegues muito melhor.
Orası Simon'ın, arkadaşlardan kastın onlarsa daha iyilerini bulabilirsin.
- Eu e o Simon, nunca existiu.
David Simon gibi değildi ki, öldü. Simon hiç olmadı.
O Simon pediu-me para ir buscar o Tom.
Simon, Tom'u okuldan almamı istedi.
- Ou ao Simon, já agora.
- Hatta Simon'a da anlatayım.
A Gemma e o Simon.
Gemma and Simon.
Simon?
Simon?
Finalmente. Lembras-te da Gemma e do Simon, da festa?
Gemma ve Simon'ı partiden hatırlıyor musun?
Disseste que tens calma, mas...
- Biliyorum yavaştan alıyorum demiştin... - Simon?
- Simon?
... çok yorulduğun anlar olmalı...
Nos últimos dois anos, o Simon tem andado a ter sexo com outra mulher.
-... buranın uygun... - Son iki senedir... Simon gizlice başka bir kadınla yatıyormuş.
Simon, não é esse o nome do teu maior investidor?
Simon, bu senin esas yatırımcının adı değil mi?
O Simon tem um projeto enorme, chamado Academia Green.
Simon'ın "Yeşil Akademi" adında büyük bir projesi var.
Há muito tempo, o Simon disse que tinha um amigo na Câmara que o ajudou a comprar o terreno, puxou uns cordelinhos.
Simon epey zaman önce Belediye Meclisi'nde araziyi onun için ayarlayıp torpil yapan... -... bir dostu olduğunu söylemişti.
A Kate ficou grávida do Simon.
Kate, Simon'ın bebeğine hamileydi.
Simon, eles fecharam-te a porta.
Simon, yüzüne kapıyı çarptılar. Senden nefret ediyorlar.
Como descobriste do Simon?
Simon'ın beni aldattığını nasıl öğrendin?
Mas tu e o Simon nem se conhecem.
Ama sen ve Simon, birbirinizi hiç tanımıyorsunuz.
O Simon ligou-me a seguir a ti.
Senden sonra Simon aradı.
O Simon disse o que aconteceu hoje, com o Tom, e vejo que estás...
Simon bu sabah Tom'a olanlardan bahsetti. Ben de durumunu görebiliyorum.
O Simon é tão lindo e tu não o mereces.
Simon, o öyle güzel bir çocuk ki, onu hak etmiyorsun.
O Simon queria dizer-te, mas, obviamente, não pode ligar-te, por isso...
Simon sana söylemek istedi ama aramaya izni yok.
Quando eu era miúdo, o meu primo, Simon, e eu éramos obcecados em encontrar um membro particularmente ameaçado, da família dos antílopes, o "Hirola".
Küçük bir çocukken kuzenim Simon ve ben adı "Hirola" olan ceylan ailesinden.. ... soyu tükenmekte olan bir ceylanı bulmaya takmıştık.
Eu sou, eu sou Simon.
- Ben...
Uh, eu sou Max.
Ben Simon. - Max.
Eu sou Simon.
- Ben Simon.
Simon foi fácil.
Simon kolay.
Simon pode começar.
Simon, başlayabilirsin.
Muito bem Simon.
Aferin Simon.
Sim, mas isso não é um segredo. Entrevista 2 Simon Asher
- Evet, ama bu bir sır değil.
Nimah, isso não é o segredo de Simon.
- Nimah, Simon'ın sırrı bu değil.
Ainda assim há quatro anos você viajou para Gaza para viver com os palestinos, e até hoje nunca disse a ninguém.
Simon Asher, güvenilir Siyonist bir aileden muhafazakar bir Yahudisin ancak dört yıl öncesinde Filistinlilerle yaşamak için Gazze'ye gittin ve bugüne kadar hiç kimseye söylemedin.
O Simon está me distraindo de novo.
Simon yine benim dikkatimi dağıtıyor.
Então se a Raina gosta de sair com o Simon Asher, eu preciso de agir da mesma forma?
Yani Raina, Simon Asher ile takılmayı seviyorsa benim de mi sevmem lazım?
Simon, não é?
Simon, değil mi? Ben Elias.
COM CARINHO, SIMON XX
Gerçekten bütün aşkımla.
Falei com o Simon, fiz tudo o que pediste.
İstediğin her şeyi yaptım.
O Tom?
- Simon'ın yanında.
- Errou!
- Gemma, Simon bir hata yaptı.
Simon!
Simon!
- Simon.
- Simon...
Simon Asher você é um judeu conservador de uma família sionista convicta,
Bitti.
Afastem-se do Simon.
Simon'dan uzak durun.