Translate.vc / Portuguese → Turkish / Size
Size translate Turkish
97,405 parallel translation
Toda a gente em Westeros confia em vós e vos respeita.
Westeros'taki herkes size güveniyor, saygı duyuyor.
Pedistes-me para encontrar uma cura e servir-vos.
Size hizmet etmem için benden çare bulmamı istediniz.
Depositei a minha confiança em vós, uma estranha, porque sabia que era a melhor hipótese para o meu povo, para toda a nossa gente.
Ben size güvendim, bir yabancıya güvendim. Çünkü halkım için, halklarımız için en iyi fırsatın bu olduğunu biliyordum.
Podia dar-vos alguma coisa.
- Size bir şey verebilirim.
Desejo-vos boa fortuna nas guerras que virão, Vossa Graça.
Yaklaşan savaşlarda size iyi talihler diliyorum majesteleri.
Todos eles se apaixonaram por ti.
Hepsi size aşık oldu.
King's Landing arde até às fundações.
Size dokunan olursa, Kralın Şehri temellerine kadar kül olur.
Porque acredito em ti.
Çünkü size inanıyorum.
Sua Alteza, eu vi centenas de flechas voar na sua direção quando lutou no Blackwater Rush, e vi centenas de flechas falhar.
Majesteleri, Karasu Nehri'nde savaşırken size uçan yüzlerce ok gördüm. O yüzlerce okun kaçırdığını gördüm.
Estou a tentar servir-vos, planeando a longo prazo.
Ben uzun vade plan yaparak size hizmet etmeye çalışıyorum.
Pelo menos deixa-me deixar o Podrick atrás para olhar por si.
En azından size göz kulak olması için Podrick'i bırakayım.
Eu disse-lhes que ambos fizeram uma data de coisas boas durante o nosso trabalho em conjunto. Mas eu tive que apontar que houve determinados lapsos no respeitante às vossas medidas de disfarce, de que lhes falei durante a operação.
Birlikte çalıştığımız süre boyunca ikinizin de harika işler başardığınızı söyledim ama size operasyon sırasında söylediğim gibi gizlilikle ilgili bazı sorunlar olduğunu belirtmek zorunda kaldım.
- Betsy, ele está a tentar ajudar.
- Betsy, size yardımcı olmaya çalışıyor.
- Será por causa do nosso tipo?
- Size bizim adam için mi gelmiş?
Se é o que recomenda, confiamos em si.
Öneriniz buysa, size güveniyoruz.
Avisa o Gunther quando estiveres pronta e ele mostrar-te os teus aposentos.
Hazır olduğunuzda Günther e haber verin, o size ikametgahınızı gösterecek.
Minha pobre e impecável criaturazinha.
Dr Cairn size enfes, acayip küçük yaratığımı vermiş.
- Madame, posso perguntar algo? - Claro.
Bayan, size bir şey sorabilir miyim?
Senhoras e senhores, como de costume, antes de começarmos, gostaríamos de vos oferecer um símbolo de agradecimento.
Bayanlar ve Baylar, başlamadan önce alışageldikçe, size minnettarlığımızın bir simgesi olarak sunmak isteriz.
Anda, deixa-me guiar-te com a minha luz.
Gelin, ışığımla size rehberlik edeyim.
Mas até que essa hora chegue, o Instituto agradece-te.
Fakat o zamana kadar, Enstitü size teşekkür eder.
Vamos dar uma olhadela lá em cima?
Üst katı göstereyim size.
Se quiserem vir, posso mostrar os truques.
Gelmek isterseniz size ipleri gösterebilirim.
Agradeço a todos por virem em tão curto prazo de tempo.
Bu kadar kısa sürede geldiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
Uma pesquisa na Internet dirá que esteve em coma por 12 anos.
Bir google araması, size 12 yıl komada kaldığını söyleyecektir.
Um carro vai levá-lo até à casa principal.
Ana binaya kadar size eşlik edecek bir aracımız var.
Na boa. Encontro-te depois.
Tammam, size yetişirim ben.
Eu sei que a Autoridade Global depositou uma grande confiança em mim, e quero garantir-lhes que irei começar do zero.
Küresel yönetimin, bana güvenerek çok iyi bir karar verdiğine inanıyorum. Ve hemen kolları sıvayacağımı, size garanti ederim.
Têm a minha palavra.
Size sözümdür.
- Eu disse-lhe.
Size söyledim.
- Estou a dizer-lhe a verdade.
Size gerçeği söylüyorum.
Queria agradecer-te as tuas palavras, há pouco.
Sözleriniz daha önce size teşekkür etmek istedim.
Vamos supor que eu acredito em vocês.
Diyelim ki size inanıyorum.
Ensinam-lhe isso no capítulo dos capelães?
Bunları size Papaz 101'de öğretiyorlar mı?
O Comando da MCRM condecorou-a com a Cruz Púrpura.
MCRN Komutanlığı, Mor Kalbi size verdi.
É uma honra ter rasgado o véu e dirigir-me a vós em nome do Sr. Westmorland.
Artık saklanmaktan bıktım Ve Bay Westmoreland adına size sesleniyorum..
Porque dir-vos-ia a verdade.
Çünkü ben size gerçeği söylerdim.
Sabia que iam ser apresentadas queixas contra si por causa de um distúrbio de um empregado seu?
İşçilerinizden birinin silahlı bir olaya karışmasından dolayı savcının size dava açtığının farkında mısınız?
O dono da empresa é meu cliente, arranjo-vos uns vouchers.
Sahibi müşterim olur. Size hediye çeki ayarlarım.
Apresento-lhes o reinado do "Rei da Merda".
Size Kral Gübresi saltanatını sunuyorum.
- Vimos o que vos fizeram!
- Size yaptıklarını gördük!
- Então, não sei o que te dizer.
Size daha başka ne diyebilirim bilmiyorum.
- É para si.
Size.
Se você se encontra à deriva, em busca de conhecimento, comunidade, ou paz espiritual... nós dizemos : "Bem-vindo a casa".
Eğer kendinizi, akıntıya kapılmış bilgi, topluluk ve içsel huzur arayışı içinde bulursanız size, eve hoşgeldin diyoruz.
Mas eu quero assegurar-lhe, Sra. Bowman, que não estou lá só para ajudar a Gracie e o Charlie.
Ve size garanti ederim, bayan Bowman, Sadece Gracie ve Charlie'ye yardım etmek için orada değilim.
Dê-me um dia, Sr. Bennett, sem nada a meter-se-me à frente, e eu irei trazê-lo.
Bana bir gün verin, bay Bennett. Yoluma kimse çıkmasın, Size onu getireyim.
Se for por causa do incidente da noite passada, garanto-te que ele não veio do meu campo.
Dün geceki olayla ilgiliyse benim kampımdan kaynaklanmadığını size garanti ederim.
Dir-lhe-ei o que quiser.
Size her şeyi söylerim.
Eu disse-vos o que vos ia dizer, agora saiam daqui.
Size diyeceğimi dedim. Şimdi defolun gidin.
Tenho que vos dizer, foi um acampamento mesmo duro.
Size söylüyorum, gerçekten zorlu bir kamptı.
Vou arriscar a minha vida no árctico selvagem só para lhe trazer um pouco de gelo.
Size bir parça buz getirmek için vahşi kutuplarda hayatımı riske atacağım.