English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Skippy

Skippy translate Turkish

146 parallel translation
Parabéns, querido Skippy!
Mutlu yıllar, sevgili Skippy
Deixa-me tentar, Skippy!
Denememe izin ver, Skippy. Oh, hayır, olmaz.
Skippy, não podes entrar lá!
Skippy, oraya giremezsin. Evet.
- Bem disse que apontou mal.
Skippy'ye çok yukarıya nişan aldığını söylemiştim.
Fazendo seus proprios movimentos.
Skippy Dee : Kendi hareketlerini yap.
Eu não preciso saber como é a vida segundo Skippy.
Şu anda ihtiyacım olan son şey Bay Skippy'nin yorumları.
- Tome, não se esqueça do capacete.
- Skippy, kaskını unutma.
Boa, Skippy.
Harikaydın Skippy.
- Como está a Skippy?
- Skippy nasıl?
Por certo, você e a Skippy devem recordar-se da vossa experiência.
Eminim siz de Skippy'yle eski günlerinizi hatırlarsınız.
Posso levar o Skippy?
Bıcırık'ı da götürebilir miyim?
"Posso levar...?" Não, não podes levar o Skippy no autocarro.
Götürebilir miymiş? Bıcırık'ı otobüste yanına alamazsın.
E não te preocupes também com o Skippy.
Bıcırık'ı merak etme.
- Sim, mas apenas tenho o Skippy.
- Evet ama sadece Bıcırık var.
Misha, trata da Skippy.
Misha, Skippy'yi biraz tut.
Infelizmente, escapou-se-nos entre os dedos e fugiu para Moscovo onde continua a prática criminosa ajudado pelo irmão Mikhail e pela cobra de estimação Skippy.
Ne yazık ki elimizden kurtulup Moskova'ya kaçtı Ve orada kardeşi Mikhail Ve yılanı Skippy'nin yardımıyla suç işlemeye devam ediyor.
- Que tal o Grande Skippy?
- Büyük Skippy'ye ne dersin?
- Adoro o Grande Skippy.
- Bayılırım.
- E o Pequeno Skippy.
- Küçük Skippy'ye?
Podes crer que não. Ela lá foi avançando.
Lanet olsun, Skippy hayır, o sadece çuflamaya devam etti.
Por que é que estás sempre a falar nisso?
Söylesene Skippy, neden hep şu pezevenk muhabbetini yapıyorsun?
Se não tivesses escapado ao Colégio Hunter, terias perdido todas estas coisas boas aqui no Vietname.
Biliyorsun pezevenk Skippy, eğer Hunter Üniversitesi'nden atılmasaydın, Vietnam'daki bütün bu güzellikleri kaçırmış olurdun. Kıçımı öp, zenci.
Tira uma especial para o Skippy.
- Üçe kadar sayıyorum : 1-2-3. - Çek. - Tamam.
Quem, eu?
Ben Skippy'im, bebek. Hala pezevenklik yapıyorum.
E tu, Skippy, quero que fiques a cerca de dez pés da rua de saída.
Skippy, senin binaları bağlayan dar sokağa 3 metre mesafede pozisyon almanı istiyorum.
Feliz Natal!
Hey, Skippy.
Muito obrigado, mas o Skippy é limpo.
Çok teşekkür ederiz, ama Skippy temiz.
O Skippy tem 16 anos. Mal anda!
Skippy 16 yaşında.
O Skippy, quando eu tinha 6 anos.
Skippy, 6 yaşımdayken.
Na minha opinião, está ao nível da Jif e da Skippy.
Şey, bana kalırsa... Burada Jif ve Skippy var.
Essa teve graça, Skippy.
Çok komik, Skippy. - Skipper.
É isso que estás a dizer, Skippy?
Öyle mi Skippy?
- Ouve, Skippy... És um homem muito doce e simpático, mas...
- Dinle, Skippy sen gerçekten çok hoş, çok tatlı birisin ama...
Skippy.
Skippy.
"no meu lanche"
"Skippy koyuyor!"
Pedimos ao Skippy Palumbo para tratar do cão.
Skippy Palumbo köpeğe bakmaya geliyordu.
E o Skippy para ali.
Skippy buraya...
Aqui estamos, na Austrália, e tenho uma pergunta : onde está Skippy?
İşte burada, Oz'dayız. Ve tek bir sorum var :
Aqui o Skippy deve-me oitenta dólares em cerveja.
Skippy'nin bana 80 dolarlık bira borcu var.
Afasta-te, Skippy. Toca a andar.
Şimdi kenara çekil, Skippy.
Espero que a Skippy não tenha tido os cachorrinhos em cima dela. Vou ver. Diz-me o que fiz.
Umarım Skippy'nin yavru köpeklere giydirdiği giysiler değildir onlar.
- Tenho de te relembrar do Skippy?
- Sana Skippy'yi hatırlatmama gerek var mı? - Skippy mi?
- Skippy? - Não acredito que fales nisso.
- Skppy'den bahsettiğine inanamıyorum.
- O Skippy era o nosso hamster.
- Skippy bizim hamster'ımızdı.
- O que lhe aconteceu?
- Skppy'ye ne oldu? Skippy'ye hiçbir şey olmadı.
Skippy, também vais?
YENİ EVLİLER Tanrım, Skippy, nasıl gidiyorsun?
- Cala a boca, Skippy.
- Kapa çeneni, Skippy.
é o Skippy.
Ben Skippy.
Skippy.
- Oh, Tanrım.
Depois dos 60, não deveríamos ter de obedecer a um puto chamado Skippy para ganhar a vida. Não é nada contra o pessoal do Burger King.
... bir punkçuya karşılık vermemelisiniz.
E aí, marinheiro?
- Nasılsın Skippy?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]