Small translate Turkish

Small Change...

Hey, Bozukluk...

Tínhamos um bom, mas ele foi para Small Springs.

- Fırıncımız iyi ama Small Spring'e gitti.

Fundámos uma nova em Small Springs.

Small Springs'de yeni birisini bulduk.

- Em Small Springs?

- Small Springs'den mi? - Evet.

Chamava-se Emma Small... Emma Small...

# Onun adı Emma Small idi, Emma Small idi #

Estão todos no cemitério, para o funeral do Sr. Small.

Herkes Bay Small'ın cenazesi için mezarlıkta.

Espere aí, filho. Eu próprio quero um pouco!

Tut şunu, oğlum, I built up a small hanker myself.

Sentindo-me tão pequeno

Feeling two foot small

Íamos ao Palm's Cafe, ao Small's, ao Spotlight, a lugares perto da Rua 125, no Harlem,

Palm's Cafe'ye, Small's'a, Spotlight'a falan takılırdık. Harlem'de, 125. Caddenin oralara takılırdık.

O que quer beber, Sra. Small ( Pequena )...

Ne içersiniz... Bayan Küçük... yani Hall!

Bertha 3-1 para Small Fry!

Bertha 3-1'den Small Fry'a!

Small Virtue é o Nº 4, e Sunday's Child é o Nº 5.

Small Virtue 4 numarada, yanında Sunday's Child 5 numarada.

Man Stopper é o sexto cavalo e T.T.'s Baby, Small Virtue.

Man Stopper altıncı sırada, arkasında T. T.'s Baby ve Small Virtue.

Nigel Small-Fawcett, embaixada britânica, Nassau.

Nigel Small-Fawcett, İngiliz Elçiliği, Nassau.

É Small-Fawcett que fala.

Ben Small-Fawcett.

"Small Hotel".

"Smal Hotel."

Comecem as operações. Aqui é "Sea dog" para "Small boy", ativem o "Rainbow 1".

Deniz Köpeği, burası Ufak Çocuk, Gökkuşağı 1'i devreye alın.

Aqui é "Small boy".

Ufak Çocuk, anlaşıldı, bitti.

"Small boy" para "Sea dog", respondam!

Burası Deniz Köpeği, tamam.

"Chamo-me Ben Small dos Small's de Coney Island."

"Adım Ben Small. oney lsland'lı Small'lardanım."

Se tornou muito small, muito fraco,..... muito fraco uma palavra forhim.

Bu onun için çok küçük, çok zayıf,... çok yanlış bir kelime olmuştu.

Sargento Small, o espectáculo agora é seu.

Çavuş, Gösteri sırası sizin.

- A Lena Small consta da lista.

- Hey, Lena Small listede.

- Lena Small?

- Lena Small?

Bernard Small.

Bernard Small.

- Mr. Small, levante-se.

Bay Small, ayağa kalkın.

- Só perseguiram o Benny Small.

Sadece Benny Small'ı takip ettiler.

Bem, o Benny Small, para começar.

Benny Small, mesela.

Antes disso, foi escrivã do Small e supostamente tiveram um caso.

Öncesinde Small'ın katipliğini yaptı, ve sözüm ona, aralarında bir şey olmuş.

Tem uma caixa de sapatos com a etiqueta, "Cordéis demasiado pequenos para usar."

She's got a shoebox IabeIed : "Pieces of string too small to use."

- Falta dinheiro à escola Small Frye.

- Small Frye Okuluna nakit gerekli.

- SmallFrye School.

- Small Frye Okulu.

Está em nome de Bertrand Small.

Bertrand Small olmalı. Batı 14.

Sou a Tracey Kimberly, em directo do Capitólio, onde fomos convidados a seguir os diversos acontecimentos orientados por um desconhecido advogado da firma Whiteman Small Johnson.

Senatodan canlı yayındayım. Nispeten pek tanınmamış küçük bir hukuk firması olan Whiteman, Small, Johnson tarafından gerçekleştirilen şaşırtıcı bir olaylar dizisine şahit olduk.

- Whiteman, Small, Johnson?

- Whiteman, Small, Johnson mı?

Vai haver uma limpeza étnica da Small World.

Küçük Dünya turunda etnik temizlik yapıyoruz.

Tal como a canção Small World. " Arrisca, Luke. Avança.

- Small World şarkısı gibiydi değil mi?

Canta a canção Small World durante as próximas 48 horas.

Önümüzdeki 48 saat boyunca Small World şarkısını söyle.

Como vamos tirar da cabeça a canção Small World, é claro... que ainda não sei.

Ama Small World şarkısını nasıl hafızamızdan sileceğimizi henüz düşünmedim.

- Ele chama-se Henry Small.

- Adı Henry Small.

- Dos Small de Smallville?

- Smallville Small'u gibi mi?

- Mr. Small?

- Bay Small?

Chama-se Henry Small.

Adı Henry Small.

Mr. Small.

Bay Small.

Já falaste com o Henry Small sobre isso?

Henry Small'a bundan bahsettin mi?

Defender uma boa causa parece-me algo que Henry Small defenderia.

Bu iyi amacı savunmak Henry Small'un ilgileneceği bir şeye benziyor.

Obrigada pela ajuda, Mr.

Yardımınız için sağ olun Bay Small.

Small. É muito simpático.

Bunu yapmanız harika bir şey.

- Infantário Small Wonders.

- Küçük Mucizeler Çocuk Yuvası.

Bem, pessoalmente, chamar-lhe-ia Mrs. Small. Mas isso sou eu.

Şahsen ben ona Bayan Small derdim, ama bu benim fikrim.

Bem, talvez me vejas desse modo porque somos amigos. Mas, para a Jennifer Small, sou apenas a filha ilegítima do marido, a tentar entrar na vida dele.

Beni sadece dost olduğumuz için böyle görüyorsun ama Jennifer Small'a göre kocasının hayatına girmeye çalışan gayri meşru kızıyım.