Translate.vc / Portuguese → Turkish / Snapchat
Snapchat translate Turkish
65 parallel translation
Snapchat?
Ya da Snapchat?
Val, eu disse-te para não tirares um Snapchat das tuas mamas.
Val, memelerini fotoğraflayıp gönderme demiştim.
Caso não tenhas notado, está tudo no "Facebook", "Snapchat", "Twitter".
Fark etmedin mi bilmem ama bu olay Facebook, Snapchat, Twitter'da her yerde.
Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Tinder... Qualquer aplicativo em alta hoje dá muito acesso a terceiros.
Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Tinder, günümüzde kullanılan herhangi bir uygulamayla, bir başkasına çok sayıda ulaşma imkanına sahibiz.
Eu tinha de contar que os Robinson mandaram snap.
Konuştuğumuz tek şey Robinson ikizlerinin karın kaslarını snapchat'te attığı zamandı.
E no Facebook, e no Instagram e no Vine também.
Facebook, Instagram ve Vine'da da. Snapchat'te de var mısın?
Vou bloquear-vos no Tumblr e tu, sais do meu Snapchat!
Seni de Snapchat'imden sildim.
Porém, creio que hesitou, depois do retorno dececionante da Snapchat.
Her ne kadar Snapchat'ten dönüşü konusunda hayal kırıklığı yaşamış olsa da.
Peter sempre foi um homem honesto, e sei que, se estivesse aqui hoje, diria que não ficou desiludido com a Snapchat.
Peter her zaman dürüst bir adamdı. Ve biliyorum ki eğer Peter bugün burada bizimle olsaydı Snapchat konusunda hayal kırıklığına uğramadığını söylerdi.
Caloroso, generoso e não desiludido com a Snapchat.
Ilımlı, cömert ve Snapchat konusunda hayal kırıklığına uğramayan biri.
Verificações de cartões de crédito, Snapchat.
Kredi kartı doğrulama sistemleri, Snapchat.
Pinterest, Snapchat, não têm receitas.
Pinterest, Snapchat, getirileri yok.
Não para de tentar falar comigo pelo Snapchat.
O zamandan beri benimle sürekli Snapchat yapmaya çalışıyor.
Detesto o Snapchat.
Snapchat'ten nefret ederim.
Quero lá saber o que o Billy Snapchat diz, o Billy Snapchat é uma cabra.
Billy Snapchat'in ne söylediği umurumda değil. Cazgır herifin teki.
Acedi ao Facebook da Julie, ao Instagram, ao Twitter, ao Instachat, ao Snapchat, ao A.I.M., só posts sobre Rush e "50 Sombras de Grey".
Julie'nin Facebook, Instagram, Twitter Instachat, Snapchat, A.I.M hesaplarında Rush ve Fifty Shades of Grey'den başka bir şey yok.
Se houvesse Snapchat e Instagram quando eu tinha a tua idade, teria sido banido para sempre.
Eğer ben senin yaşındayken Snapchat ve Instagram olsaydı hesaplarım sonsuza dek kapatılmıştı lan.
Facebook, Instagram, Snapchat.
Facebook, Instagram, Snapchat...
Fui um tolo em pensar que encontraria consolo entre estes idiotas, caloiros viciados no Snapchat...
Bu snapchat'çi moronların arasında teselli bulacağımı umarak yanılmışım.
Disseste-lhe quando falaram pelo Snapchat?
Bunu ona Snapchat'ten mesajlaşırken mi söyledin?
Twitter, Snapchat, Reddit.
Twitter, Snapchat, Reddit.
Deixei que o Matt Gackerack tirasse uma Kodak do rego do meu rabo!
Kamerayı göt çatalıma koyup çektiğim müstehcen fotolarımı Snapchat'ten yolladım.
Estou a ver imagens do circuito interno, câmaras de segurança, câmaras das ATMs, nada nas vizinhanças do apartamento da Alex na manhã do atentado.
Gizli kamera kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri ATM kameraları, Snapchat kayıtları bombalama sabahı Alex'in dairesinin olduğu semtteki her şeyi topluyorum.
Criou um Snapchat falso para tirar sarro de mim.
Sahte bir Snapchat hesabı oluşturup benimle alay etmek için kullandı.
Daí, encontrámos no Instagram, Snapchat e seguimos cada passo.
Oradan Instagram, Snapchat hesabını bulup hemen hemen tüm hareketlerini takip etmek kolaydı.
Costumas usar o Snapchat?
Sen Snapchat vardır?
O Raj do quinto andar disse-me no Snapchat.
Beşinci kattaki Raj, Snapchat'ledi.
Adicionem-me no Snapchat.
Snapchat'te ekleyin :
Óptimo. Estás no Snapchat?
Snapchat'in var mı?
Snapchat.
Snapchat.
O Facebook, o Instagram, o Snapchat, o Twitter e se forem como eu, a privacidade é a coisa mais importante.
Facebook, Instagram, Snapchat ve Twitter var ve eğer benim gibi biriyseniz gizlilik en önemli şeydir.
Podem dar festas, ficar acordadas a noite toda, brincar com os telemóveis, usar o Snapchat, tanto faz.
Parti verebilir, gece boyunca ayakta kalabilir telefonlarınızla oynayabilirsiniz. Snapchat falan. Beni ırgalamaz.
Ouve, enviaste-me aquele Snapchat?
Hey, o mesajı sen mi gönderdin?
Devíamos pôr no Snapchat, ou não sabem que vendemos.
Bir Snapchat story çekmemiz lazım, yoksa hiç kimse bizi tanımaz.
Estava só no Snapchat.
- Snapchat'teydim.
- Não têm de pôr tudo no Snapchat.
- Snapchat'le yollamanıza gerek yok.
- Desculpa, mas o Twitter é o novo Facebook. E agora, o Snapchat é o novo Twitter, mas... o Periscope pode ser o novo Snapchat.
Pardon ama Twitter, artik yeni Facebook ve Snapchat de yeni Twitter ama Periscope da yeni Snapchat olabilir.
Também devias aderir ao Instagram ou ao Snapchat.
Instagram ve Snapchat'e de üye olman lazım.
Toda a gente começou a "postar" o traseiro dele no "Snapchat".
Herkes kıçının resmini çekiyordu.
Pois vou sacar do meu telefone, e enviar-te uma Snapchat?
Evet, telefonumu çıkartıp sana bir Snap göndereceğim.
Não é um tipo qualquer que terminou contigo pelo Snapchat.
Snapchat'te ayrıldığın sıradan bir adam değil bu.
E... Registrei-me no Snapchat.
Ayrıca Snapchat'e kayıt oldum.
Acho que a mãe não está preparada para o Snapchat.
Annemin Snapchat'e hazır olduğunu sanmıyorum.
Agora, uma para o Snapchat.
İşte bu.
Já chega, meu.
Bir tane de Snapchat için.
Às vezes vejo o Snapchat dele.
Meşgül galiba. Ara sıra Snapchat'te Story'sini görüyorum.
Puseste tudo no Snapchat.
Her şeyi Snapchat'e atmışsın.
Brevemente, vou seduzir-te como Romeu teria feito a Julieta se eles tivessem Snapchat na época do Renascimento.
Altı, dokuz, hiç fark etmez. Yakında sana Romeo'nun, Juliet'e
FUNDAÇÃO FÉNIX ALGURES - LOS ANGELES
Rönesans'da Snapchat olsa yapacağı gibi kur yapacağım.
Vou postar no Snapchat que os meus amigos poderão vir a trabalhar num projecto ultra secreto do governo.
Snapchat'te arkadaşlarım çok gizli bir devlet projesi.. .. üzerinde çalışıyor olabilirler yazacağım.
- Vimos uns snapchats.
Bazı Snapchat gönderilerini geri açtık.