Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sob
Sob translate Turkish
22,016 parallel translation
Tens de te banhar sob a meia lua, Chip.
Yarım ayın altında yıkanman gerek, Chip.
Só descobri uma suspensão por condução sob efeito de álcool há dois anos.
Sadece iki yıl önce alkollü araç kullanmaktan görevden uzaklaştırılmış.
Sob as estrelas
- # Yıldızlar... #
Quero colocá-lo sob proteção.
Korumalı gözaltına alınmasını istiyorum.
Vamos colocar-te sob proteção na K6G, a ala gay.
Seni korumalı gözaltına alacağız. K6G, gey bölümü.
- Sra. Foxton, o seu marido, teve um ataque cardíaco sob a custódia.
Bayan Foxton, kocanız sorguda kalp krizi geçirdi. - Ne? !
Lembra-te, mano, estás sentado sob a espada de Dâmocles.
Unutma çünkü Demokles'in Kılıcı'nın altında oturuyorsun.
Três milhões de americanos sob vigilância por causa do 5 / 9 e sem mandato?
Bu ölçekte değil. Üç milyon Amerikan vatandaşı 9 Mayıs saldırının ardından izinsiz gözetim altında.
O FBI tem três milhões de cidadãos inocentes sob vigilância, por nenhuma razão.
FBI üç milyon masum vatandaşı sebepsiz yere gözetim altında tutuyor.
Dizem que têm dezasseis suspeitos sob vigilância.
Dediklerine göre gözetim altında 16 şüpheli var.
Sabes como acabou ele aqui, dois metros sob os nossos pés?
Ayağımız iki metre altında olmasına rağmen nasıl yalan söylediğini biliyor musun?
Já devem ter a casa sob escuta.
Muhtemelen evine dinleme cihazı yerleştirmişlerdir.
Coloquei-a sob vigilância desde então.
O zamandan beri seni takip ettiriyorum.
Porque não a colocámos sob vigilância?
Neden izlemeyi düşünmedik?
Ela está sob a minha protecção, Aisha.
O benim himayem altında Aisha.
Estou a trabalhar sob disfarce há meses e ainda não vi nada que justifique a separação ou acusação de membros da "Five-O".
Aylardır gizli görevdeyim ama Five-O'yu dağıtacak veya suçlayacak kesin bir kanıt görmedim.
Vai regressar à "Five-O", e permanecerá sob disfarce até conseguir alguma coisa.
Five-O'ya dönecek ve bir şey bulana kadar kimliğini saklayacaksın.
Eu estava sob supervisão do Coughlin.
- Bilmiyorum. Coughlin'in gözetimi altındaydım.
Senti como seria fácil desistir... E deslizar sob as ondas.
Pes etmek ve dalgaların arasında kayıp gitmek çok kolay geldi bana.
Tenho tudo sob controlo.
Her şey kontrolüm altında.
Capitã, estava tudo sob controlo até a patrulha aparecer.
Amirim, o polisler yoluma çıkana kadar her şey kontrol altındaydı.
Os registos dos funcionários são mantidos sob sigilo.
İşçi kayıtları örtülerin altında tutuluyor.
E podias ter escrito outra coisa sob ele.
Sen sadece altına yeni bir madde yazabilirdin.
Repara, estou a usar uma roupa de mergulho sob a minha camisa.
Bak tişörtümün altına en son teknoloji can yeleği giyiyorum.
Só uns minutos! Sob controle.
Bu işte en iyisi biziz!
Quantas vezes tenho a oportunidade de pôr sob escuta num escritório?
Yani kaç kere bir ofise dinleme cihazı yerleştirme fırsatı bulabilirim ki?
Estão enjaulados com o mais elevado nível de segurança e costumam estar sob o efeito de muitos sedativos.
Yüksek güvenlikli kafeslerde tutuluyorlar ve genelde yatıştırılmış oluyorlar.
Tenho a situação sob controlo.
Durum kontrolüm altında.
Que toda a família Valois e esta grande nação da França fiquem descansados sob o seu cuidado excecional.
Bütün Valois ailesi ve muhteşem Fransız halkı onun fevkalede öneminde.
Estava sob o efeito de drogas, pelo menos é o que diz o relatório.
Uyuşturucu almıştı... onun etkisindeydi. Ya da rapor öyle söylüyor.
Estou a trabalhar sob disfarce há meses, e ainda não vi nada que justificasse a dissolução ou acusação dos membros da "Five-O".
Aylardır gizli görevdeyim ama onları dağıtacak veya suçlayacak kesin bir kanıt görmedim.
Quando a Polícia de São Francisco concordou em participar nesta investigação, foi com o entendimento que você estaria sob a minha exclusiva supervisão.
San Francisco polisi soruşturmaya katılma kararı alınca senin tamamen benim emrimde olacağına söylendi.
Ele tem tudo sob controlo.
Her şey kontrolü altında.
O Flash Gordon aqui permanecerá sob guarda - até chegarmos à costa.
- Buradaki Flash Gordon kıyıya ulaşana kadar gözetimde kalacak.
É 20 % mais alto que o teu habitual quando estás sob stress
Stresliyken olduğundan % 20 daha fazla.
Não, o senhor está a proteger-se porque o Kennedy quase morreu na rua, sob a vigilância do Hoover, e o senhor devia saber disso.
Hayır, kıçını kurtarmaya çalışıyorsun çünkü Hoover görev başındayken Kennedy neredeyse sokak ortasında vurulacaktı ve senin bundan haberin olması gerekiyordu.
Poderás unir a Inglaterra e a Escócia sob o vosso governo.
İngiltere'yi ve İskoçya'yı saltanatın altında birleştirebilirsin.
Olhai este rei e a sua rainha sob uma nova luz, pois eles construíram este reino sobre o sangue dos seus próprios súbditos.
Kral ve Kraliçe'ye yeni ışıkta bakın çünkü onlar bu krallığı kendi halklarının kanından oluşturdular.
Sob custódia.
Göz altında.
Temos tudo sob controlo. Obrigado por tudo.
- Tamam, bundan sonrasını biz hallederiz.
Estamos algures sob o Texas.
Şu an Teksas üzerindeyiz.
Vós e o Pai executaram 13 cavaleiros sob falsa acusação de heresia, por não lhes conseguirem pagar.
Babam'la sen uydurma bir sapkınlık suçlamasıyla 13 şövalyeyi sırf onlara ödeme yapamadığınız için idam ettiniz.
Promete-me que não vais, sob qualquer circunstância, repetir essa história enquanto estiveres a testemunhar.
Kürsüde bu hikayeyi hiç bir koşul altında anlatmayacağına dair bana söz ver.
A minha irmã lançou um feitiço de protecção sob o edifício.
- Kız kardeşim binaya koruma büyüsü yapmış.
Receio que não possa, está sob um feitiço de sono.
- Korkarım ki gelemez. Uyku lanetinin etkisinde.
Deixaria a sua própria filha sob um feitiço de sono?
- Kendi kızını uyku lanetinin etkisi altında bırakacak kadar mı nefret ediyorsun benden?
Mas, sob circunstância alguma, afundem aquele navio.
Önlemleri de alın ama gemide ne olduğunu öğrenene kadar...
O pai e vós executaram 13 cavaleiros sob uma falsa acusação de heresia, só por não conseguirem suborná-los?
Sen ve babam uydurma bir sapkınlık suçlamasıyla 13 şövalyeyi sırf onlara ödeme yapamadığınız için mi idam ettiniz?
NÃO FUMAR SOB PENA DE EXPULSÃO
# Bizim yaşlı moruk bile jilet gibi #
- Ela estás sob...
- Uyku...
Tenho tudo sob controlo.
Bana bırak.