English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Soc

Soc translate Turkish

114 parallel translation
Levou uma coça há uns meses de um Soc qualquer.
Birkaç ay önce bir Sosyetik tarafından dövüldü.
Os "Southside Soc".
Güney yakası Sosyetikleri.
Sabem o que um Soc é?
Sen Sosyetik nedir, biliyor musun?
- O Johnny matou um Soc. - O quê?
- Johnny bir Sosyetiği öldürdü.
- Cherry, a Soc.
- Sosyetik Kiraz.
O que tinha o "Sr. Super-Soc" para dizer?
"Bay Süper Züppe" nin söylecek nesi varmış bakalım?
Ele não é um Soc.
O bir Züppe değildi.
Sabes que a única coisa que impede o Darry de ser um Soc, somos nós?
Darry'nin bir Sosyetik olmamasının tek sebebinin biz olduğunu biliyor musun sen?
Foste tu e o miúdo calado que mataram o Soc.
Sen ve o sessiz çocuk, o Sosyetiği öldürenlerdiniz. Değil mi?
No topo desta lista, encontra-se o abandono imediato do projecto SOC.
Karar listesinin en tepesinde, COS projesinin hemen yok edilmesi var.
Claro. Podia ter sido movido manualmente, mas quem o fez teve de desactivar o SOC.
Tabii ki elle değiştirilmiş olabilir ama bunu yapan kişinin önce COS'u aşması gerekir.
Se quisesse desactivar o SOC, o que é que?
Eğer COS'u aşmak isterlerse ne yapmaları gerekir?
O SOC regista todas as chamadas?
COS, tüm konuşmaları da izliyor mu?
Isto é a gravação que o SOC fez da chamada que o Drake recebeu antes de morrer.
Bu da, ölmeden önce Drake'in yaptığı telefon görüşmesinin COS tarafından yapılmış bir kaydı.
O SOC era responsável por grandes perdas da Eurisko.
COS projesi, Eurisko'ya büyük zararlara mal oluyordu.
Soc. Créd. Popular versus Jacob Willem Katadreuffe.
HKC bankası, J.W.Katadreuffe'ye karşı.
Parece que foi ontem... que misturavas NAV-SACs com os NAV-SOCs.
NAV-SOC ile NAV-SUP'ı karıştırdığın günler daha dünmüş gibi.
A não ser que a Soc.
Bildiğim kadarıyla.
Soc...
Yardı...
Soc!
Sokrat!
Até onde vai a brincadeira, Soc?
Tanrı aşkına Sokrat, bunu daha ne kadar uzatacağız?
É um sonho, Soc.
Bu benim hayalim Sokrat. Tamam mı?
Vá lá, Soc, estamos nisto há três horas.
Haydi Sokrat, üç saat oldu dostum.
- Então, Soc?
Haydi Sokrat!
- Soc...
- Ben- -
Os brancos falam connosco nas aulas. Mas soc ¡ almente, não há mu ¡ ta ¡ nteracção.
Beyazlar sizinle sınıfta konuşuyor, ama sosyal ortamda fazla bir ilişki yok.
Soc... Vamos.
imd... hadi.
Socorro. Soc...
Yardım edin!
JULIAN HUXLEY Filme da Soc. Eugénica Britânica, 1937 de forma a evitar a degeneração da raça JULIAN HUXLEY Filme da Soc.
Amacı ırktaki yozlaşmayı engellemek ve kalıtımsal nitelikleri iyileştirmek.
Adv. Resp. Falências Lehman Brothers Weil, Gotshal Manges, Soc. Resp.
Lehman'ın İflas Avukatı Weil, Gotshal Manges, LLP
Sim... quero fazer qualquer coisa sobre as regras do Estado em favor da filha do deportado... no caso contra o Governo Francês e a SNCF. * * ( Soc. Nacional dos Caminhos de Ferro )
Hükümete ve demir yollarına... karşı gelen sınırdışı edilmiş kız.
3493 é o SOC para abacaxi, e sei disso porque o meu ex-noivo tinha um estranho fetiche por frutas.
3493 NIIN'de ananasın koduydu. Eski nişanlımın tuhaf meyve salatası fetişinden dolayı biliyorum.
Os números grandes no computador dele são todos SOC para diferentes itens carregados no porto.
Calvin'in bilgisayarındaki şu büyük rakamlar limandan yüklenen NIIN listesindeki farklı ögelerin numaraları.
Jerry, a acumulação compulsiva é um sintoma de SOC.
Jerry, dürtüye bağlı istif OBS * belirtisidir.
Choi Soc-bong, Na Seok-ju, Duk-sam, Chu Sang-ok...
Choi Soo-bong, Na Seok-ju, Duk-sam, Chu Sang-ok...
E que raio significa "SOC"?
SOC ne oluyor hem de?
Já ouviste falar na Societal Mining?
Societal Madencilik'i duymuş muydun? SOC.
A maior parte estava encriptada, mas... Vi uma transferência com um grande montante de dinheiro de uma grande empresa Americana chamada SOC.
Çoğu şifreliydi ama SOC denen bir Amerikan firmasından çuval dolusu para havalesi yapıldığını gördüm.
Parece que têm um caso contra o SOC e contra o Alex Baker.
SOC'ye ve Alex Baker'a karşı BGY davası açacaklar gibi duruyor.
Peter, conheces o Alex Baker, presidente da SOC.
Peter, Alex Baker'ı tanırsın, SOC'nin genel başkanı.
Já ouviste falar na Societal Mining? SOC?
Hiç Societal Mining, SOC'yi duydun mu?
E se for verdade, é uma bomba. Mas se formos contra um monstro como a SOC, vou precisar de mais coisas do que um piloto de drones morto e de ficheiros de IRS roubados.
- Evet, doğruysa büyük olay ama SOC gibi dev bir hayvana karşı gelmek için ölü İHA pilotuyla çalıntı IRS dosyalarından fazlası lazım.
Com o Presidente Baker da SOC.
SOC Baker'ın yöneticisi olarak.
Penso que terá conhecimento dos fundos da SOC na Grécia.
SOC'nin Yunanistan'daki hisselerini bildiğinizi varsayıyorum.
Tenho provas do que a SOC tem feito, o que estão a esconder.
SOC'un ne yaptığı ne sakladığı konusunda kanıtım var.
Porque aconteceu depois de falar com o Sanchez sobre o documento SOC.
Sizin SOC belgenizi Sanchez'e söyledikten sonra oldu, çünkü.
O SOC está sob aviso.
Dikkatler SOC'un üzerinde.
- O que é o SOC?
- COS da nedir?
Estamos todos a cagar ouro.
Hepimiz altın soçıyoruz.
Rec... soc... rota...
... mdat...
- ou SOC. - Calma.
Yavaşla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]