Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sois
Sois translate Turkish
2,737 parallel translation
- Sois mesmo?
Öyle misin?
Não me importa, sois meu amigo.
Umurumda değil. Arkadaşımsın sen.
Aqui não sois o Comandante, sois apenas outro exilado e eu recebo ordens da Rainha.
Burada Lord Kumandan değilsiniz. Sürgünde bir adamsınız. Ben de emirlerimi kraliçeden alırım.
Dizem que sois um pervertido.
Ben senin de sapık olduğunu duymuştum.
Sois um tolo se o achais o mais poderoso de Westeros.
Onun Westeros'un en güçlü adamı olduğuna inanıyorsan aptalsın.
E vós... vós sois uma complicação.
Sen ise hayatını karıştırıyorsun.
Não sois eu.
Sen ben değilsin.
O quão feliz sois?
Ne kadar mutlu olduğunu söyleyebilirsin?
E vós não sois um homem maligno.
Ve siz kötü bir adam değilsiniz.
Ora, dizem-me que sois um homem inteligente.
Gel, çok zeki bir adam olduğunu duydum.
Não sois a única que se interessou por ela.
Kendisiyle ilgilenen bir siz yoksunuz.
Sois um homem inteligente, Senhor Varys.
Zeki bir adamsın Lord Varys.
Sois demasiado amável.
Çok naziksiniz.
Não, não sois.
Değilsin.
Hoje sois livres.
Artık özgürsünüz.
Eu é que sou o prisioneiro valioso, não sois vós.
Değerli olan tutsak benim, sen değilsin.
- Sois a mulher do Robb Stark.
Sen Robb Stark'ın karısısın.
Sois o Filho do Fogo.
Sen Ateşin Oğlu'sun.
- Sois mais rico do que eu.
Benden zenginsiniz zaten.
Para um homem vivido, sois estranhamente ingénuo.
Bu dünyada yaşayan birine göre, acayip şekilde safsın.
Sois um homem esperto, percebeis isso.
Akıllı adamsın sen. Anlıyorsundur.
Julgais que sois o homem mais esperto que há, que toda a gente tem de fazer vénias e de vos lamber as botas.
Kendini çok mu zeki sanıyorsun? Yaşayan herkes diz çöküp, ayağını öpmek zorunda mı?
Não sois nada sem o vosso paizinho e o vosso paizinho não está aqui.
Babacığın olmadan bir hiçsin ve babacığın burada değil.
Sois louca.
Delirmişsin sen.
Sois demasiado novo para capitão.
Komutan olamayacak kadar gençsin.
Não sois um homem que abata inocentes por ganho ou glória.
Siz masumları şan ya da şöhret için öldüren biri değilsiniz.
Sois uma rapariga musical, não sois?
Müziği seven bir kızsın sen, değil mi?
Sois boa.
İyisin.
Mas não sois tão boa como pensais.
Ama sandığın kadar iyi değilsin.
Sois Thoros de Myr.
Sen Myr'li Thoros'sun.
É porque sois uma rapariga.
Kız olduğun için.
Sois mais do que eles alguma vez poderão ser.
Sen onların olup olabileceğinden çok daha fazlasısın.
Sois uma bruxa.
Cadısın sen.
Sois um vassalo dos Stark, Lorde Bolton, eu cumpro ordens de Lady Stark para devolver o Jaime Lannister a Porto Real.
Siz Stark sancaktarısınız Lord Bolton. Ben de, Leydi Stark'ın emirleri gereği Jaime Lannister'ı Kralın Şehri'ne götürüyordum.
Sois bem-vindo de aparecer nas reuniões do Pequeno Conselho, Vossa Graça.
Küçük konsey toplantılarına siz de katılabilirsiniz majesteleri.
Vós sois um homem mesquinho.
Sen iyi bir adamsın.
Mas não sois uma rameira, senhora.
Siz fahişe değilsiniz bayan.
Sois a terceira pessoa esta semana que me dá lições sobre o destino.
Kaderle ilgili bana bir şeyler söyleyen bu haftaki üçüncü kişisin.
Se não me engano, sois Lupo Mercuri, o curador dos Arquivos Secretos.
Yanılmıyorsam siz Lupo Mercuri'siniz.
- E vós sois?
- Siz kimdiniz?
- Sois um bastardo.
- Piçin tekisin sen.
Agora sois moço de recados, Pai?
Şimdi de ayak işlerini mi yapıyorsun baba?
Sois descuidado com os vossos desenhos, Artista.
Çizimleriniz konusunda biraz dikkatsizsiniz, Artista.
Da qual sois apenas um dos membros.
Aynı fikirde olduğunuz kişiye.
Sois um homem de Deus?
Tanrı'nın tarafında mısın sanki?
Sois uma distração, é a vossa função.
Sen bir eğlencesin. İşlevin bu.
E, contudo, já não sois o banqueiro de Deus. Bem, por enquanto.
Yine de artık Tanrı'nın bankacısı olarak hizmet vermiyorsunuz.
Sois bastante bom nisto.
Bu işte epey iyisin.
Sois descuidado, Senhor.
Pervasızsın, Signor.
E mesmo que conseguísseis convencer as pessoas que não sois vós, passaríeis o resto da vida... a responder a boatos intermináveis.
Ve bir şekilde resimdekinin sen olmadığına insanları ikna etsen bile hayatını dinmek bilmeyen dedikodulara cevap vererek geçireceksin.
- Ele disse que sois um traidor.
- Hain olduğunu söyledi.