English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Spaghetti

Spaghetti translate Turkish

133 parallel translation
- Quero spaghetti.
- Ben spagetti istiyorum.
O meu é cru, com spaghetti.
Benimki çiğ olsun, spagettili.
- Spaghetti.
- Spagetti.
Acabou com uma amante italiana que tem uma receita secreta para o esparguete à carbonara.
Ama adamın metresinin gizli bir Spaghetti Carbonara tarifi var.
- Que tal spaghetti?
- Makarna ister misin?
Ele faz-me spaghetti e chateia-me com o facto de eu fumer.
Bana makarna pişirir. Sigara yüzünden başımın etini yer.
- Não é digno de comer um spaghetti.
- Spagettiye layık değilsin.
É o melhor spaghetti carbonara que já comi.
Yediğim en iyi jambonlu spagetti bu.
Esparguete ornamental?
Süs spaghetti!
Espaguete.
Spaghetti.
Eu pensei que a Lynn gostasse de espaguete.
Spaghetti'yi Lynn'in sevdiğini sanıyordum.
Pensei que voce gostasse de espaguete.
Spaghetti sevdiğini sanıyordum.
Spaghetti del mare para a agente de seguros super-dedicada.
Kendini adamış sigortacı için deniz mahsullü spagetti.
Não, é uma receita para spaghetti frutti del mare.
- Deniz usullü spagetti tarifi.
Está na hora do spaghetti?
- Spagetti yeme zamanı geldi mi?
E depois? Tu nunca comeste sobras de spaghetti no café da manhã?
Kahvaltıda hiç spagetti yemedin mi?
Tu nunca comeste sanduíche de spaghetti?
Eminim, spagettili sandviç de yememişsindir.
Como Lizzie McGuire está a viver este conto de fadas E eu nem consigo que um italiano me pague um prato de spaghetti?
NasıI olur da sen bunları yaşıyor bense hala spagetti ısmarlayacak bir İtalyan erkeği bulamadım?
Uhm, Kate, Tu não comes spaghetti.
Kate, sen karbonhidrat yemezsin ki.
- Nós precisamos comer mais spaghetti. - Assim é que se fala!
Adamım benim!
Depois, spaghetti.
Bir de makarna.
Atira o esparguete.
Kap bir spaghetti.
Cabrão do spaghetti.
Bu İtalyan piç.
- O spaghetti tem bom aspecto.
- Spagetti iyi gözüküyor,
Volta para à baixa, para a rua cadela que cozinha espaguere!
Doğru! Mickey Mouse kıçını kaldır ve şehre, spaghetti pişiren kaltağın yanına dön. Yolumdan çekil, yoksa seni vururum.
As colegas de equipa chamam-lhe "Betty Spaghetti."
Takım arkadaşları ona "Betty Spagetti" diyor.
Betty Spaghetti consegue apanhar!
Betty Spagetti, yakalıyor!
Spaghetti lança!
Spagetti atış yaptı!
Betty Spaghetti?
Betty Spagetti?
O papá fez-te spaghetti al pomodoro, temperado com manjericão, a erva real para o nosso príncipe.
Baban sana en güzel spegettisinden yaptı, peynirle terbiyeledi ve prens için kraliyet baharatları ekledi.
Lar do que há de melhor na civilização... o Senado, o Coliseu... e de spaghetti pré feito e "al dente".
"Medeniyet konusunda her şeyin yurdu" "Senato, Kolezyum..." "... ve şu kabuk şeklindeki küçük makarnamsı şeyler "
Uma "spaghetti" de 9mm?
9 mm'lik mi?
Vamos comer spaghetti e beber vinho.
Şpagetti yiyip şarap içeriz.
O spaghetti não está al dente?
Spagetti tane tane olmamış mı?
Agora, fazemos novelos de "spaghetti" com a massa. O alquimista faz a sua magia.
Ve şimdi, hamuru ince spagettilere uzatın.
E, diante dos vossos olhos, a massa transformou-se num delicioso "spaghetti".
Simyacı büyüsünü gözünüzün önünde yapıyor ve hamur müthiş bir el yapımı erişteye dönüşüyor.
Vamos pôr algum spaghetti bolognese.
Birazda spagetti bolonez alalım şuradan.
Sim, é melhor ficares por aqui, a ler livros cómicos e a comer spaghetti, às 2h da manhã.
Sen iyisi mi burada otur çizgi roman oku ve sabahın ikisinde makarna ye.
Tu sabes que ele adora o meu esparguete com almôndegas.
Fakat Raymond'un benim spaghetti ve köftemi ne kadar sevdiğini bilirsin.
Se queres esparguete com almôndegas, força.
Yiyebilirsin. Eğer canın spaghetti ve köfte istiyorsa, yiyebilirsin.
Escolheste o esparguete com almôndegas em vez do meu frango com limão.
Benim tavuğumu değil de, annenin spaghetti ve köftesini tercih ettin.
Ouve, só estou a dizer que, tendo em conta tudo o que faço em casa, porque me ralo tanto por não saber fazer esparguete com almôndegas para o meu marido tão bem como a mãe dele?
Bak, demek istediğim... yaptığım onca şey varken, neden, kocama annesi kadar... güzel spaghetti ve köfte yapamadığımı bu kadar kafama takıyorum ki?
Que estás a dizer, Raymond? A Debra quer fazer esparguete e almôndegas à minha maneira?
Debra'nın, benim sana... yaptığım gibi spaghetti ve köfte yapmayı öğrenmek istediğini mi söylüyorsun, Raymond?
Eis o kit oficial da Marie Barone para o esparguete e almôndegas.
İşte, resmi Marie Barone spaghetti ve köfte araç gereçleriniz.
É que isto parece um "spaghetti"...
Bir spagetti çubuğundan bahsediyoruz.
Ele quer spaghetti e molho de tomate.
Domates soslu spagetti istiyor.
O lugar de nascimento do Spaghetti, e da massa e todas aquelas coisas oleosas :
Bence en iyisi, spagetti ve makarnanın doğum yeri olan İtalya.
Ei, Raquel! Raquel! Espaguete.
Spaghetti.
- Esparguete.
- Spaghetti.
- Spaghetti?
- Spagetti mi? - Evet.
Depois de conseguir a Paz Mundial, Diane criou o President's Own, um molho de spaghetti estilo protestante... ( sem alho, sem tomate, sem sabor ).
- Ooh, ltalian food! # # We're givin'love in a family dose #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]