Translate.vc / Portuguese → Turkish / Spice
Spice translate Turkish
193 parallel translation
Era navegador numa Fragata Espacial.
O spice taşıyan bir gemide görevliydi.
Ele é o único que conheço que usa essa loção aftershave "Old spice".
Benim bildiğim, Old Spice tıraş losyonunu kullanan tek kişi, O.
Old Spice.
Old Spice.
O cheiro do seu "Old Spice" trouxe-me mais lembranças do que os filmes caseiros.
"Old Spice" parfümünün kokusu, bana eski filmleri anımsatırdı.
Porque é que as cabeças dos miúdos cheiram a Old Spice?
İkizlerin kafası neden parfüm kokuyor acaba?
Acho que alguém aqui usa Old Spice.
Sanırım Goldilocks, Old Spice kullanıyor.
Quem é que usa Old Spice?
Kim Old Spice sürdü?
O Old spice do Boris não sai, sou alérgico.
Boris'in Old Spice'ı hala etrafta dolaşıyor.
- Foi só mais um tipo do Old Spice.
- Evet, bir başka Old Spice'lı adam.
E vocês são os "Spice Boys" ou coisa do género?
Yoksa sizler de "Baharat Erkekler" falan mısınız?
Não há motivo para desculpas nos 50 anos seguintes, a não ser as Spice Girls.
Sonraki 50 yılda Spice Girls'ten başka af dileyecek bir şey yok.
- Pai, essa é a música de "Old Spice".
- Baba, parfüm reklamı müziği. - Öyle mi?
Preciso de um homem normal, não o do anúncio do Old Spice.
- Bana sıradan bir erkek lazım. Old Spice şampuan reklamlarına çıkan bir erkek değil.
Bem, não é um Beatle, mas é uma Spice Girl, ou um Beanie Baby.
Şey, daha çok bir Spice girls üyesi gibi, ya da Beanie Baby.
Os homens têm umas fantasias estúpidas do Canal Spice sobre duas mulheres juntas, com cintos de ligas, soutiens com chumaços e saltos altos.
Erkekler aptalca Penthouse fantezileri kuruyor. Jartiyerli, sutyenli yüksek topuklu ayakkabılı iki kadın falan.
Não estive preso, não conheço o Marilyn Manson e não dormi com a Spice Girl.
Hapishanede değildim. Marilyn Manson'u tanımıyorum ve Baharat Kızlar'dan biriyle yatmadım, sanırım.
Não é Spice.
Baharat değil.
E que Deus te ajude se esta coisa tinha o Canal Picante!
Ve eğer Spice Channel'ı yayınlayan o şeyse, Tanrı yardımcın olsun!
Vamos mas é procurar aquelas Spice Girls e resolver isto.
Şu Spice Girls'ü bulalım da kurtulalım.
Cuidei de Julia Roberts Salman Rushdie...
Listemde Julia Roberts, Salmon Rushdie, Posh Spice bulunuyor.
Mas a Ginger era as Spice Girls.
- Ama Ginger Spice Girls'un onemli bir parcasiydi.
- Não. Bem, só um bocadinho de "Old Spice".
Sadece biraz Old Spice.
Ao lado do Old Spice, atrás dos cintos.
Kokunun yanında, kemerlerin arkasında.
Espera, camarada.
Bekle, Old Spice.
Sabe, ela provavelmente parecia, você sabe, Baby Spice.
Yani, muhtemelen eskiden çıtır gözüküyordur.
Mas agora ela pode parecer como- - Old Spice.
Fakat şimdi... kart olmuştur.
"Wipeout". Agora vamos abrandar...
Şimdi biraz Spice Girls'le tempo düşürelim.
Um pouco de Spice Girls.
Orada dur Çok teşekkür ederim
Spice Girls.
Spice Girls.
Que é isso, Old Spice?
Nedir bu? Old Spice mi?
As Spice Girls ou isso.
Spice Girls.
As Spice Girls.
Selam Spice Girls.
Com quem que estas "spice girls" pensam que estão falando?
Siz iki küçük Spice Girl kiminle konuştuğunuzu zannediyorsunuz?
Maldito sejas, Old Spice.
Lanet olsun, eski baharat.
Querida, só estou a dizer que há uma razão pela qual a Sporty Spice é a única do grupo sem namorado.
Tatlım, söylemek istediğim bu yüzden tek erkek arkadaşsız kalanın Sporty Spice olduğu.
Não, outro gajo escreveu-o por mim, o mesmo que escreveu o das Spice Girls.
Hayır, başkasına yazdırdım. Şu Spice Girls kitabını yazan herife.
Parou no Dade Sugar and Spice, às 9h09.
Dade Şeker ve Baharat'a uğramış.
De roupa, comida, da Posh Spice e do David Beckham, e é tudo.
Kıyafetlerden, yemeklerden, Victoria ve David Beckham'dan konuşuruz.
"Sugar and Spice", que é mais ousado do que o habitual... mas era o que ditava a minha disposição.
- Çok güzel. - Her zaman sürdüğüm ojelerden biraz daha iddialı, ama bugün o havadaydım.
Não sabia que tínhamos um canal para adultos. - Viste aquilo.
Spice Kanalı yayınını aldığımızı bilmiyordum.
Velho Old Spice.
Yıllanmış Koku.
a Posh Spice.
Basta, Posh Spice.
Spice Girls... aqui... aqui...
Spice Girls! burada aşağıda!
- Aqui, ao pé do anúncio da Old Spice.
Old Spice reklamının oradayım.
Não vou deixar que o presente de turma seja uma árvore, - para a Ginger Spice ter o baile de sonho.
"Gınger Spice" hayallerindeki mezuniyet balosuna kavuşacak diye aptal bir ağaç hediye etmeye razı olamazdım.
O candeeiro do macaco no armário, o rabi cantor numa gaveta... e as coisas das Spice Girls sob a tua cama.
Tamam, maymun lambası dolapta şarkı söyleyen haham çekmecede ve bütün Spice Girl eşyaları yatağın altında.
Como alguém que não tem coisas das Spice Girls.
Spice Girl'e ait hiçbir eşyası olmayan bir kadın gibi.
Preferes dar ouvidos à "Salsa Spice" do que a mim?
Ortağının kararlarını çiğneyecek misin?
- As Spice Girls? - Adoro-a!
- Spice Girls mü?
Onde arranjou o "Old Spice"?
- Old Spice'ı nerden buldun?
Eu e o Alex falámos sobre tudo o que planeávamos fazer, como nos queríamos vestir... e coordenámos tudo, pelo que sabia todas as peças que tinha de levar, incluindo o colar das Spice Girls, que tenciono usar no sábado, pois concordámos que seria extravagante.
Alex ile yapmayı düşündüğümüz her şeyi konuştuk. Onun nasıl giyineceğini... Benim nasıl giyineceğimi...