Translate.vc / Portuguese → Turkish / Spoon
Spoon translate Turkish
62 parallel translation
Está na gelataria dos Spoon.
Spoon'un Dondurmacı Salonu'nda çalışıyor.
Disse à mãe que ia à loja dos Spoon buscar a Pearl.
Anneme, Pearl'ü almak için Spoon'a geleceğimi söylemiştim.
Dizer o quê, Walt Spoon?
Söyle işte. Walt Spoon!
- Que o Senhor tenha piedade de ti.
Tanrı ruhuna merhamet etsin, Walt Spoon.
Walt Spoon, isso é para quando há doenças cá em casa!
Walt Spoon, bu evin bereketsizliğinin nedeni bu işte!
Acredito que assim tenha sido predestinado, irmão Spoon.
Belki de Tanrı böyle buyurmuştur, Birader Spoon.
Ora viva, Sra Spoon.
- Vay, vay!
Já não sei o que fazer, Sra Spoon.
Sabrımın sonuna geldim artık, Bayan Spoon.
Adeus, Sra Spoon.
- Hoşça kalın.
E obrigado mais uma vez.
- Güle güle, Bayan Spoon.
E traz-me a minha Yater Spoon,
sörf kayığımı getirin.
Estes são os de madeira, o driver, o brassie, o spoon e o cleek.
Tahta, ağaç, pirinç, kaşık ve topuz sopaları var.
Por que não usar a colher para lá e ser esperto?
Neden Jones ve Hagen'la beraber spoon'u kullanmıyorsun?
Eu fui lá e o Hector vai concorrer... com três Honda Civic com motores Spoon.
Demin içeri baktım, Hector Spoon marka motoru olan... üç Honda Civic yarıştıracak.
Há Goodnight Spoon... e The Horse That Wanted To Bark.
"İyi geceler kaşık" var. "Havlamak isteyen At" var.
Spoon, Terry, estão em estágio.
Spoon, Terry, siz burada kalın.
Bom trabalho Spoon, seu idiota.
İyi iş, Spoon, seni beceriksiz.
E tu Spoon?
Sen ne diyorsun, Spoon?
Quer dizer como ao Spoon?
Spoon'dan mı söz ediyorsun?
Brucie, Spoon, vocês primeiro.
Brucie, Spoon, ilk siz tutacaksınız.
- Agora não, Spoon.
- Şimdi değil, Spoon.
- Mas... - Agora não, Spoon!
- Şimdi değil, Spoon!
Agora não, Spoon!
Şimdi değil, Spoon!
Corta-o Spoon!
Yakaladın, Spoon!
Spoon?
Spoon?
Spoon, pôe uma ligadura naquela ferida.
Spoon, yarayı kapatacak bir giysi bul.
Spoon, vem comigo
Spoon, benimle gel.
Joe, Spoon, parece que vamos ficar.
Joe, Spoon, burada kalıyoruz.
O que está a acontecer aqui, Spoon?
Burada neler oluyor, Spoon?
Calma Spoon, a Megan talvez tenha razão.
Ağır ol, Spoon, Megan'ın tavsiye edebileceği bir şeyler olabilir.
Aí está o Spoon.
Oradaki Spoon.
Spoon, baixa-te!
Spoon, yere yat!
Quais são os danos, Spoon?
Hasar nedir, Spoon?
Spoon, corre!
Spoon, koş!
Vamos, Spoon!
Hadi, Spoon!
Onde está o Spoon?
Spoon nerede? !
O Spoon já era!
Spoon yok.
O trabalho sobre a antologia Spoon River?
- Spoon River Antolojisi ödevi için mi? - Evet.
Spoon!
Spoon!
- Spoon, onde tens estado?
- Spoon, nerelerdeydin?
- Vai para casa.
- Eve git. - Çok adisin, Spoon.
Total : 46.50 dólares.
- 46,50 $. Sağ olun, Bay Spooner. - Spoon.
O que procuras, Spoon?
Ne arıyorsun, Spoon?
Vim de lá. Que robôs?
Spoon, şimdi o tünelden geldim.
Spoon, pára!
Spoon, dur!
- Cuidado!
- Spoon, dikkat et Ian!
Lloyd Spoony, se te levantares, e me assustares, vou lançar-te gás pimenta outra vez.
Lloyd Spoon, birden ortaya çıkıp beni korkutursan, seni yine biber gazına boğarım!
Na manhã seguinte, ela leva-os ao Greasy Spoon...
- Veya bir Light in The Attic şovuna... Ardından, sonraki sabah onları üçüncü sınıf bir yerde kahvaltıya götürür.
Arma-se toda em miúda do Greasy Spoon e eles ficam entusiasmadíssimos.
"Ben böyle mekanların kızıyım" falan der. Sonra ondan çok, çok etkilenirler.
Isso chama-se dar Spoon no telemóvel.
Buna sızdırma telefon denir.
Sinto, Spoon.
Üzgünüm, Spoon.