Translate.vc / Portuguese → Turkish / Spotted
Spotted translate Turkish
18 parallel translation
E temos spotted dick para mais tarde.
Ve sonra da kuru meyveli puding var.
É uma verdadeira pena, mas pode provar o meu spotted dick.
Çok üzüldüğümü söylemeliyim. Hala puding yiyebilirsiniz.
Eu voltava de uma corrida em Sturgis, na minha moto.
Güney Dakota, Sturgis'deki bir motosiklet sergisinden dönüyordum, Spotted Horse'un oradaki 14.
O mini spotted dick acabou comigo.
Benekli pipi beni çok tıkadı.
Sim, nós fomos ao "Spotted Pig" jantar.
Akşam yemeğini Spotted Pig'de yedik.
No Spotted Pig às 18 : 30?
Spotted Pig Restaurant, 6 : 30, iyi mi?
# Spotted me, a tender thing There you are, come on, baby #
* Hassas bir şey beni buldu * * haydi bebek, buradasın işte *
Está perto do Spotted Horse no Condado de Campbell.
- Campbell ilçesinde benekli at yakınlarında.
Ela ouviu dizer que os Spotted Dick estavam cá instalados, por isso tive de vir para não se meter em alhadas.
Spotted Dick'in burada kaldığını öğrendi, bu yüzden onunla birlikte ona göz kulak olmaya geldim.
Está possuída, tem posters em luz negra dos Spotted Dick, lençóis e fronhas dos Spotted Dick,
Büyülenmiş gibi. Duvarında fosforlu Spotted Dick posterleri var. Yatağında Spotted Dick örtüleri, yastık kılıfları.
- T-shirts dos Spotted Dick...
- Spotted Dick tişörtleri.
É só meter álbuns deles na aparelhagem 24 horas por dia!
24 saat boyunca boyuna Spotted Dick albümünü çalıyor yahu!
Split Lits, Spotted Dick, teclas.
Split Lits, Spotted Dick'ten, klavyeci.
Vamos ao The Spotted Pig.
Spotted Pig'e gideceğim. Nasıl fikir?
Pudim Manchado. ( Pila Manchada )
Spotted dick.
Sempre pensei que "Pudim Manchado" tivesse alguma coisa a ver com o Morgan Freeman.
Spotted Dick'in her zaman Morgan Freeman'la bir ilgisi olduğunu düşünmüştüm.
Fui ao Spotted Dog em Digbeth. Um copo ou dois de rum.
Bir kaç bardak rom için Digbeth'deki çocukların yanına gittim.
Na auto-estrada 14, mesmo à saída da Spotted Horse, atropelei uma corça.
Otoyoldan. Bir geyiğe çarptım, başka şansım yoktu.