Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sprout
Sprout translate Turkish
15 parallel translation
Jerome Sprout.
Jerome Sprout.
Ela está acostumada a mulheres estranhas cavalgá-la.
- Yok canım. Sprout, tuhaf kadınların onu sürmesine alışıktır.
Wow, Sprout.
Ho, Sprout!
Cindy, tira daqui o Sprout.
Cindy, 86 Sprout'u verir misin?
Almoço no Sprout Fact.
Sprout Fact'de öğle yemeği.
- Bom dia, Professora Sprout.
- Günaydın Profesör Sprout.
Tanto quanto sei, Mrs. Sprout tem Madrágoras a crescer.
Anladığım kadarıyla, Madam Sprout çok sağlıklı adamotları yetiştiriyormuş.
Segundo a Professora Sprout, ainda têm de crescer mais um bocadinho.
Profesör Sprout'a göre, biraz daha büyümeleri gerekiyormuş.
Antes de começarmos o banquete, vamos dar uma salva de palmas à Professora Sprout, Madame Pomfrey cujo Suco de Mandrágora foi administrado com tanto sucesso a todos que tinham sido petrificados.
Ziyafete başlamadan önce hep birlikte Profesör Sprout, Madam Pomfrey'yi alkışlamanızı istiyorum. Hazırladığı adamotu iksiri sayesinde taşlaşan herkes yeniden eski haline döndü.
A professora Sprout disse que tens talento para a herbologia.
Profesör Sprout bana Bitkibilim'e karşı doğal bir yeteneğiniz olduğunu söyledi.
Deve ter receado que eu fosse o professor Sprout.
Herhalde Profesör Sprout olmamdan korktunuz.
Um grupo de bandidos roubou-o na Twist'n'Sprout.
Marketin önünden hırsızlar çaldı.
E conseguiram usar'Sprout'no Sansheng.
Sansheng üzerinde Sprout kullandı.
Mas tu puxaste-me para o teu coração, como se ele tivesse sido puxado para o volante de algo chamado GEO Sprout.
Ama sen beni kalbine çektin. Aynı kalbinin, sebzelikten esinlenilmiş bir arabanın çamurluğuna çekilmesi gibi.
Em algum momento, o Aaron fez uma pergunta : "Quanto custaria abrir a JSTOR para a perpetuidade?" DIRETOR DA SPROUT AMIGO DO AARON
JSTOR'dan, kim bilmiyorum, birisine veritabanını ebediyen açmanın ne kadara malolacağını sormuştu. 200 milyon dolar gibi Aaron'ın da saçma bulduğu bir rakam verdiler.