Stash translate Turkish

Esta é a minha prima Vanden e o namorado, Stash.

Bu kuzenim, ve yanındaki de erkek arkadaşı.

- O maior bronco no negócio. - Diz-me, Stash... achas que o Soho está a ficar comercial?

Söylesene, sence artık ticari olmaya başlamadınız mı?

Olá, Stash.

Hey, Stash,

É o Stash e o tio dele.

O, Stash ve amcası.

São as ferramentas do Stash.

Stash'ın kilit açma aletleri.

- Stash, viste o Zach?

- Stash, Zach'ı gördün mü?

Ali está a Acie, Stash...

Bunlar Acie, Stash...

Ouvi que a pequena aquisição do Stash se transformou num banho de sangue. Tivemos uns penetras não convidados, e ele não conseguiu apanhar a mala.

Stache'in teslim alma görevinin kan banyosuna döndüğünü duydum bazı davetsiz misafirlerimiz olmuş ve çantayı alamamış.

Took it to my stash spot, Five Sixty Stage street,

* Götür beni 560 State Caddesi'ndeki zulama *

Stash Bartkowiak era como muitos outros :

STASH "HEDEF" Stash Bartkowiak da tıpkı diğerleri gibiydi...

Então o Stash apodera-se de um Gauguin roubado de uma galeria em Oslo por uns ladrõezitos.

Stash, birkaç küçük çaplı hırsız tarafından Oslo galerisinden aşırılan çalıntı bir Gauguin'i almıştı.

E a polícia apareceu antes de o Stash o matar.

Stash onu öldüremeden polisler geldi.

Porn Stash, Little Killer, Medium Killer,

Porno Zulası, Küçük Katil, Orta Katil,

Perdi minha carteira.

Benim stash kaçırdım.

Chama-se Stash Stanislas.

Adı Stash Stanislos.