Translate.vc / Portuguese → Turkish / Steely
Steely translate Turkish
32 parallel translation
Esquadra, fala Steely.
Merkez, ben Steely.
Nem os Black Sabbath, nem Steely Dan, nem os Boston e nem os Queen.
Black Sabbath, Steely Dan, Boston ve Queen olmaz.
São estas mesmas pessoas que separam o lixo, fazem jogging com os cães, e ouvem Steely Dan.
Bunlar, çöplerini ayıran köpekleri ile dolaşan, ve Steely Dan'i dinleyen insanlar işte.
- Tenho Steely Dan...
Tiger?
Serás o do fundo da sala, com barba e um impresso de apostas, a falar incoerentemente sobre bandas antigas.
Sınıfın arkasındaki sakallı çocuk olacaksın! Steely Dan'i mırıldanacaksın.
É um Steely Dan.
Bu bir Steely Dan.
Não se pode... Os Steely Dan nunca teriam uma hipótese.
Steely Dan grubunun şansı bile olmazdı.
Bem, talvez porque os Steely Dan são insuportáveis.
Steely Dan çalınca kakam geldiğindendir.
Os Steely Dan do início.
Koca Steely Dan canım.
Se alguma vez ouvir os Steely Dan, parte-me a cabeça com um LP do Al Jarreau.
Koca Steely Dan'i dinlemeye kalkarsam kafamı Al Jarreau plağıyla doğra, e mi?
Steely Dan.
Steely Dan.
Levaste o meu CD de Steely Dan?
Benim Steely Dan CD'm sende mi?
Steely Dan.
- Çelikten yapılma.
Steely Dan. Carnegie Hall. Passe de bastidores.
Steely Dan, Carnegie Salonu'nda, sahne arkası biletlerimiz var.
Porquê a música dos Steely Dan?
Neden Steely Dan çalıyor?
Como quando estou pedrado a ouvir Steely Dan.
Kafayı bulup Steely Dan dinlemek gibi.
Que tal Steely Dan?
Steely Dan nasıl?
Quem são vocês? Steely Dan?
Steely Dan mi sandın kendini?
Drogas num concerto do Steely Dan?
Steely Dan * konserinde uyuşturucu mu?
Steely Dan, toca "Deacon Blues".
Steely Dan,'Deacon Blues'çal.
- Deve ser do Steely Dan, certo?
- Steely Dan şarkısı olmalı, değil mi?
Ah, é um bilhão por cento Steely Dan.
Yüzde bir milyar eminim, Steely Dan.
Lembra quando vimos Steely Dan no Beacon Theater, nove noites seguidas?
Beacon Tiyatrosu'nda Steely Dan izlemiştik hani, dokuz gece arka arkaya?
Walter Becker, do Steely Dan, tocando guitarra como se estivesse no final de um comercial sobre insônia.
Steely Dan'in gitaristi Walter Becker, sanki Lunesta uyku ilacı reklamında oynuyormuş gibi çalar gitarını.
George, sabia que o nome Steely Dan veio de um vibrador em um romance de William Burroughs?
George, biliyor musun, Steely Dan ismi ilk kez bir William Burroughs romanında dildo adı olarak kullanılmıştı.
Você e eu sabemos muito sobre Steely Dan.
İkimiz de Steely Dan hakkında çok bilgiliyiz.
Steely Dan toca no Beacon Theater por nove noites seguidas e o som deles preenche o ar de Nova York.
Steely Dan, Beacon Tiyatrosu'nda dokuz gece arka arkaya konser verdi ve müzikleri New York'un havasını kapladı.
Qual é o seu disco favorito do Steely Dan?
En sevdiğin Steely Dan albümü hangisi?
Ah, você não sabe muito sobre o Steely Dan?
Ne, Steely Dan hakkında fazla bir şey bilmiyor musun?
Ei, vocês todos não sabem muito sobre o Steely Dan?
Hiçbiriniz mi Steely Dan hakkında fazla bir şey bilmiyorsunuz?
Você percebeu que a plateia nem sabe quem é Steely Dan?
Seyircilerin Steely Dan'i bile tanımadığını anladık.
Eles conhecem o nome Steely Dan.
Steely Dan adını duymuşlar.