Stern translate Turkish

Levantei-me da cama para atender, e lá estava o Sr. Stern.

Kapıyı açmak için yataktan kalkmam gerekti. Gelen Bay Stern'di.

Perguntei : "Alguma coisa errada?" Eu estava de pijama.

"Bir sorun mu var, Bay Stern?" dedim. Pijamalarımlaydım.

Stern, um estudante judeu em Amsterdão,

Stern, Amsterdandan bir Yahudi öğrenci,

Tenho conversado com estes meninos, Sr. Stern... têm um ideal.

Bu çocuklarla konuşuyorum Bay Stern.

Pensam que você tem errado, Sr. Stern. Heroísmo!

Sizin sandığınızın aksine düşünceleri var, Bay Stern.

Há 42 queimaduras de laser distintas no corpo de Julie Stern.

Julie Stern'in vücudunda 42 ayrı lazer yanığı var.

Sim, Mrs. Stern estava ao meu cuidado.

Evet, bayan Stern benim gözetimimdeydi.

Vamos obter uma ordem do tribunal para os registos de Mrs. Stern.

Bayan Stern'in kayıtları için mahkeme kararı çıkartacağız.

Stern, fiz uma investigação aos seus antecedentes e, recentemente, ultrapassou o limite de três cartões de crédito.

Bay Stern, ben sizin geçmişinizi de araştırdım, buna göre son zamanlarda 3 kredi kartınız da limiti aşmış.

É quimicamente diferente do arsénico ingerido pela Sra. Stern.

Bu haliyle de Bayan Stern'de bulunan arsenikten oldukça farklıdır.

Tal como, Julie Stern.

Ah... tıpkı Julie Stern gibi.

Vendeu Spray Dorian a Renita Loakes e a Julie Stern.

Renita Loakes ve Julie Stern'ın her ikisine de Dor spreyi satmışsınız.

Mesmo que Mrs. Loakes e Mrs. Stern, bebessem uma grade desse spray, a quantidade de arsénico não seria letal.

Bakın, eğer bayan Loakes ve bayan Stern spreyin tamamını içseler bile, arsenik miktarı öldürecek dozda olmaz.

Precisamos dos registos médicos de Mrs. Stern e Mrs. Loakes.

Bayan Stern ve bayan Loakes'ın tıbbi kayıtlarını almamız gerekiyor.

Segunda-feira passada, dois dias antes da remoção das manchas de fígado, Mrs. Stern estava envolta... terapia de água oxigenada.

Evet, geçen pazartesi, karaciğerlerinden örnek alınmadan 2 gün önce, bayan Stern güzelleşme kürüne girmiş ve... hidrojen peroksit terapisi yaptırmış.

Estou a falar sobre Julie Stern, e Renita Loakes

Julie Stern ve Renita Loakes hakkında konuşuyorum.

aquela é Norma Stern.

- Norma Stern.

É o Capitão Lincoln F. Stern?

Kaptan Lincoln Sternn siz misiniz?

Lincoln Stern, está aqui acusado... de 12 acusações de assassinato em primeiro grau... 14 acusações de roubo à mão armada de propiedade da Federação... 22 acusações de pirataria em alto espaço... 18 acusações de fraude... 37 acusações de violação... e uma multa de trânsito.

Lincoln Sternn, burada birinci dereceden on iki cinayet, Federasyon malına yönelik on dört silahlı soygun, Yirmi iki uzay korsanlığı,

Stern, muda a tua declaração para culpado.

Dinle Sternn, savunmanı suçluya çevirmelisin.

Conhece o acusado, o capitão Stern?

Davalıyı tanıyor musunuz?

Sim, conheço o capitão Stern... e nunca existiu um homem mais amavel e generoso.

Evet, Kaptan Sternn'i tanıyorum. Hiç bu kadar nazik ve cömert birini tanımadım.

Sou o Detective Stern.

Ben Dedektif Stern.

Acabou-se o seu negócio, Stern.

Artık çalışmıyorsun Stern.

Deviam deixar os rapazes contarem o que vos acontece se trabalharem para o Stern.

Bu adamlara sorun da size Stern adına çalışmazsanız ne olacağını anlatsınlar.

E o Stern não tem dinheiro para pagar a estes tipos.

Stern'in o adamlara verecek hiç parası yok.

O Stern ficará sem negócio.

Stern saf dışı kalacak.

É que o Stern fez os pagamentos dele.

Şimdi Stern maaşları ödeyebilecek.

Olha, vou juntar uns quantos rapazes para descobrir os tipos que estão ajudar o Stern.

Tamam, bak. Bir grup adam alıp Stern'e yardım eden şu adamları bulacağım.

O Stern costuma estar aqui.

Stern bu saatte burada olurdu.

Stern!

Hey, Stern!

- Emergir. - Proa a cima 10. Stern até 5.

Baş 10 derece, kıç 5 derece yukarı.

Clifford Stern.

Clifford Stern.

Stern, és mais louco do que me disseram!

Stern, söylenenden daha çılgınmışsın.

Espera.

Hey, Stern, bekle.

MacArthur Stern, o superpolícia...

Vay vay. MacArthur Stern, süper polis.

Que profundo, Stern...

Bu derin bir zırvalık, Stern.

MacArthur Stern?

MacArthur Stern?

- Que raio trazes aí, Stern?

- Elindeki ne öyle Stern?

Ellis Fielding, este é Mac Stern.

Ellis Fielding, Mac Stern.

Ninguém gosta de ti, Stern.

Sevilmeyen birisin, Stern.

Detective Stern, fiquei impressionado com o pormenor com que questionou o meu relato.

Dedektif Stern, açıklamamı sorgularken detayları anımsayışınızdan çok etkilendim.

Mr. Stern?

Bay Stern.

O planeta reuniu-se e falou sobre o problema de Mac Stern?

Gezegendeki herkes toplanıp Mac Stern'ün sorununu mu tartıştı?

Detective Stern...

Dedektif Stern.

- MacArthur Stern.

- MacArthur Stern.

Vou pedir ao Sandy Stern para me defender.

Sandy Stern'den beni savunmasını isteyeceğim.

Stern!

Sternn?

Olá, Stern.

Hey, Stern.

Boa noite, Sra. Stern.

iyi akşamlar Bayan Sterd,

Clifford Stern.

- Ben Clifford Stern.