Strawberry translate Turkish

Nova mensagem de Strawberry-9, sir.

Bir mesaj daha geldi, Strawberry-9'dan, komutanım.

Strawberry-9 avistou a frota principal no limite do seu alcance de 700 milhas.

Strawberry-9, ana filonun 700 milin sonunda bulunduğunu bildiriyor.

Strawberry-5 disse apenas isso.

Strawberry-5'ten gelen son haber bu.

E era mesmo o Strawberry-5?

Gerçekten de Strawberry-5 mi gönderdi?

Sim, mas essa veio do Strawberry-5?

Onu Strawberry-5 haber verdi, değimli?

Nova mensagem de Strawberry-5 :

Strawberry-5'ten ikinci mesaj :

Então Strawberry, como vais?

Strawberry, ne oluyor, ahbap?

Strawberry, eles vão entrar em tua casa!

Yolunun üzerindeler.

Este é um brinco autografado pelo Darryl Strawberry.

Bu bir Darryl Strawberry küpesi.

O Strawberry desliza para o lançamento.

Ooo, kırmızı burun içeri gelsin!

Ainda bem que se livraram do Srrawberry.

Strawberry'den kurtulduklarına sevindim.

O Strawberry vai lixá-los.

Strawberry onları harcayacak.

O Strawberry está a matá-los.

Strawberry onların işini bitirecek.

Strawberry...

Strawberry...

Strawberry enfrenta Cone.

Strawberry atışı karşılamaya hazır.

Vai ser feito o lançamento e é uma tacada muito, muito alta por cima das barreiras do Shea Stadium Strawberry poderá recorrer às bases com um destes tiros que caracterizaram a sua carreira. Bem jogado, mas talvez seja um pouco tarde

Top atıldı ve bu roket gibi bir vuruş!

Strawberry conseguiu um home run.

Üç sayılık bir koşu,

O 3º do campeonato.

Strawberry'nin bu serideki üçüncü koşusu. Mets 11'e 3 önde.

Por muito longe que Strawberry lance a bola Não poderá dar azo a suficientes voltas e pôr os Dodgers outra vez em jogo.

Strawberry, vuruş gücüne rağmen, Dodgers'ı yeniden oyuna döndürecek kadar sayı alamadı.

No banco felicitam Strawberry.

Takım arkadaşları kulübede onu tebrik ediyorlar.

Eh, Strawberry, queres um café?

Hey Strawberry, kahve ister misin?

Strawberry está preparado para eliminá-los.

Strawberry patlamaya hazır.

Strawberry que se lixe.

Strawberry'i sikim.

Fernandez e Strawberry, uma batalha de sagacidade e talento. Na última entrada aqui em Los Angeles.

Los Angeles'taki maçın bu son oyununda, Fernandez ve Strawberry, aklın ve yeteneğin savaşında karşı karşıyalar.

Strawberry prepara-se.

Strawberry hazırlanıyor.

Os Dodgers estão 3 abaixo e precisam de uma dessas batidas de Daryl.

Dodgers farkı 3 sayıya kadar düşürdü. Strawberry'den iyi bir vuruşa ihtiyaçları var.

O desconto é agora de 1 a 2

Durum şimdi 1-2 Strawberry'nin aleyhine.

Strawberry anda às voltas a pensar o que será que fará Fernandez no próximo lançamento.

Strawberry sahada dolaşıyor ve Fernandez'in sonraki atışının nasıl olabileceğini düşünüyor.

Strawberry está preparado e Fernandez também.

Strawberry hazır, Fernandez de.

A tensão aumenta. Strawberry e Fernandez enfrentam-se.

Strawberry ve Fernandez mücadele ettikçe heyecan daha da artıyor.

Strawberry fez uma excelente época com os Dodgers. e é isso que tenta continuar aqui nos play-offs

Strawberry bu sene Dodgers'ta muhteşem bir sezon geçirdi ve finalde de bu başarısını sürdürmeye çalışıyor.

Strawberry coloca-se em posição.

Strawberry yerini alıyor.

O árbitro disse que sim! Strawberry!

Iskalıyor!

Ele prolongou demasiado o movimento e está fora.

Strawberry topu karşılayamadı ve üçlü sette bertaraf edildi.

O jogo acabou. E Strawberry parece cabisbaixo.

Strawberry hiçbir şey göremeden maç sona erdi.

A expressão na cara de Strawberry diz tudo.

Strawberry'nin yüzündeki ifade her şeyi açıkça anlatıyor.

Cara a cara com Strawberry. E... e... E sei... que ele errou de propósito.

Strawberry'yle karşı karşıyaydım ve... ve anladım ki kendini yarınki büyük maça sakladığı için kasıtlı olarak oyundan çıktı.

Essa Strawberry alice... diga-me Iá...

Neredeydi bu Alice'in yeri?

Strawberry alice e silky?

Alice'le Silky'yi mi?

Por favor, cumprimentem Steve Sax, Don Mattingly, Darryl Strawberry

Steve Sax, Don Mattingly, Darryl Strawberry...

- Tu és o Darryl Strawberry.

- Sen Darryl Strawberry`sin.

O que te leva a pensar que esse tal Darryl Strawberry é melhor do que tu?

Sana, Darryl Strawberry`in senden daha iyi olduğunu düşündürten şey ne?

Não me interessa que sejam o Steve Sax ou o Darryl Strawberry ou...

İsimler umurumda bile değil. Steve Sax olmuşsunuz ya da Darryl Strawberry ya da- -

Alguns deles têm um sentido de oportunidade errado, Skip. Lá isso é verdade, Strawberry.

Arkadaşların bazıları kötü davranışlar sergiliyor, Skip.

O meu primo, o Strawberry, meu.

Kuzenim Strawberry.

- Strawberry!

- Strawberry?

- O Strawberry não está aqui!

- Strawberry burada değil.

Strawberry!

Pizzaları var.

Strawberry?

Yolunu kesecekler. Strawberry?

1 a 1, Fernandez e Strawberry empatam.

Durum 1-1.

Com essa bola rápida que Strawberry não conseguiu bater.

Fernandez öyle sert fırlattı ki, Strawberry topun geldiğini bile göremedi.