Translate.vc / Portuguese → Turkish / Strong
Strong translate Turkish
150 parallel translation
Strong e Grey, a noite passada, durante a vossa vigília, a nave foi violada e propriedade valiosa do governo foi sabotada.
Strong ve Grey. Dün gece nöbetiniz sırasında bu gemiye girildi ve değerli devlet malı sabote edildi.
Grey, Strong, preparem fogo cruzado naquelas rochas.
Grey, Strong, kayalara yaylım ateşine hazır olun.
- Rance. É Handy Strong.
- Rance, bu Handy Strong.
Strong.
Strong.
- Sr. Strong
Bay Strong.
General Strong...
General Strong.
# Ohh, but our love keeps comin'on strong
# Ohh, ama aşkımız gittikçe büyüyor
# But your lovin'is much too strong
# Ama senin aşkın öyle güçlü ki
'lf your opponent is strong, use your wits to beat him.'
Kafaya takma, göster ona sayko.
Strong-dar, Senhor de Akom, o episódio "Casamento".
Strong-dar, Master of Akom, evlilik bölümüyle.
Strong Arm, escuto!
Strong Arm, Strong Arm!
- Strong Arm, aqui Leg Lima 6!
- Strong Arm, burası Leg Lima 6!
Entendido, Strong Arm!
Anlaşıldı Strong Arm!
Leg Lima seis, aqui Strong Arm.
Leg Lima Altı, burası Strong Arm.
Compras uma casa em Strong Island à tua mãe. Certo?
Annenize Strong Island'da ev alacaksınız.
A análise de urina do Dr. Strong.
Dr. Strong'un idrar tahlili.
Ele assinou o nome Dr. Lyle Strong, seguido de "Médico".
Adını Dr. Lyle Strong diye imzalayıp yanına Doçent yazıyor.
Sr. Strong, espere!
Bay Strong, durun!
Sr. Strong!
Bay Strong!
Gíant Strong Entry!
Büyük dalma girişi!
Forte Como Montanha é....
"Strong Like Mountain" ise...
E têm nomes como Águia Voadora, Forte Como Montanha... e outros... também.
Ve adları da "Soaring Eagle", "Strong Like Mountain" ve buna benzer şeyler.
"I need love to feel strong."
Güçlü olmak içim, aşk lazım.
Todas elas foram ao Strong uma vez nos últimos três meses.
Üç kadın da son üç ayda bir kere Strong'a gitmiş.
O Ginásio Strong, onde as mulheres o mandaram passear, certo?
- Strong Spor Salonu. Kadınlar kendilerini rahat bırakmanı orada söylemedi mi?
"O teu pénis é tão forte O teu pénis é tão suave"
" Your penis is so strong Your penis is so smooth
Miss Strong.
Bayan Strong.
Chamo-me Roger Strong.
Ben Roger Strong.
For Thou art strong
Senin için güçlü sanat.
- Strong Medicine.
Güçlü İlaç.
Eu não estou apaixonada por Will Strong...
Ne? Ben Will Stronghold'a aşık değilim.
Fodam-se eles e Rob Strong.
Rob Strong'u başlarına çalsınlar!
Sim, é dos Estúdios Strong.
Evet Strong Stüdyolarının.
É o Dave Strong.
Dave Strong'a ait.
O Dave Strong é um "skateboarder".
Dave Strong kaykaycıdır.
Essas placas são clássicos do Dave Strong.
Bu prizmalar tam Dave Strong'luk.
O Strong gosta que o tornemos confrontacional.
Strong birbirimize karşı hırçın davranmamızı istiyor.
O Strong não o vai admitir, mas tem "spyware" em todos os computadores.
Bunu kabul etmez ama, Strong bütün bilgisayarlara casus program yerleştirmiş.
Basicamente, existem câmaras de captura de movimento por todo o estúdio, e se o Strong matou o experimentador, talvez se tenha esquecido dos sensores ligados.
Sahnenin her yerinde hareket algılayıcı kameralar var. Eğer testçiyi Strong öldürmüşse algılayıcıları açık unutmuş olabilir.
Esta é a captura da noite passada, quando o Strong estava a fazer os movimentos mais difíceis.
Strong burada en zor hareketlerinin tamamını yapıyor.
O Dave Strong é uma fraude.
Dave Strong ise düzmece.
Analisamos a metragem da sua captura na noite passada, Sr. Strong.
Dün gece kaydedilen görüntüleri inceledik Bay Strong.
Tenho aqui três anos com o Dave Strong.
Üç yılım Dave Strong'la geçti.
O Dave Strong fê-lo.
Dave Strong yaptı.
- Strong AirMed Flow ".
Pençelerimin Gücü Adına'ya benzemez.
Still Going Strong e Back To Basics.
Still Going Strong ve Back To Basics gibi.
Mmm, você conhece Dorothy Fisher e Edith Strong?
Dorothy Fisher ve Edith Strong'u tanıyor musunuz?
Quando eu cheguei em Albany, Eu já era Edith Strong, e Laura Whitaker era somente uma memória.
Albany'ye gelinceye kadar Edith Strong olmuştum bile ve Laura Whitaker mazi olmuştu.
Eu vi você na casa de Dorothy Fisher e Edith Strong.
Seni Dorothy Fisher ve Edith Strong'un evinde gördüm.
Para que você pudesse chantageá-la como fez com Edith Strong?
Ona, Edith Strong'a yaptığın gibi şantaj yapabilesin diye mi?
Oh, meu, a recepcionista nos Estúdios Strong tinha flores por toda a secretária.
Strong Stüdyolarının kabul görevlisinin masası çiçeklerle kaplıydı. Demek zambak.