English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Stuff

Stuff translate Turkish

54 parallel translation
Stuff that made you a household word.
Seni meşhur eden tarzdan.
Apanhei-o a tentar roubar-me a carteira.
Öyle değil mi Short Stuff?
- Ao Golf N'Stuff?
- Golf N'Stuff?
- Vamos ao Golf N'Stuff.
- Golf N'Stuff'a gidiyoruz.
- ( rádio ) * BiIIie holiday : " Grande Material'- ( cheire )
[ Billie Holiday : "Big Stuff" ]
* Grande material
# Big stuff
É Donna Summer com... "Hot Stuff".
Donna Summer'dan "Hot Stuff."
-... "o material".
... "the stuff".
" struttin'her stuff on the street.
Salına salına yürüyordu.
E as coisas que ele anda fazendo, tudo se encaixa.
And the stuff that's been going on, it all fits.
Não me sinto orgulhoso mas distinguia o teu Puff n'Stuff em qualquer lado.
- Nasıl? Senin çavuşu bir sürü içerisinden rahatlıkla seçebilirim.
Têm interesse em coisas espaciais?
Are you interested in space stuff?
Oh, stuff and fluff.
Ortalık yine dağıldı.
Sabes, li um artigo na "Stuff".
Stuff'ta bir makale okudum.
Há uma festa da revista Stuff no Ghost Bar, esta noite.
Bu gece Ghost Bar da yine parti var,
Acho que o li na revista "Stuff"?
Sanırım şeydeydi...
Quando apareceu pensei que ele estava a falar em dialecto, mas afinal voltou à ganza.
When he showed up I thought he was speaking in tongues, but turns out he's just back on the stuff.
Estava a ler a revista Stuff e podes arranjar uma rapariga para limpar...
Eve gelip temizlik yapacak kızlar getirebiliriz.
Hot stuff.
Müthiş.
You know, because of all the rules and stuff, it's just I would think it's gotta be really hard.
Sen çünkü tüm kuralları ve malzeme, biliyorum, sadece ben lazım olduğunu gerçekten zor düşünürdüm olduğunu.
As noites eram piores para mim, e eu a convencia de não sair e assistir versões entendidas de Lawrence da Arábia, "Bridge on the River Kwai" e "The Right Stuff", o qual vimos duas vezes.
Benim için en zoru gecelerdi ben de onu gece kalmaya ve Arabistanlı Lawrence Kwai köprüsü ve Right Stuff gibi iki kere gördüğümüz filmleri izlemeye ikna ettim.
HIMYM Temporada 2 Episódio 16 "Stuff"
Bölüm Stuff Çevirmen : Albus
Não. Deve haver alguma equipa por aí que poderia aproveitar... "Downtown Funky Stuff" Malone, Estão a ouvir-me?
"Üçlükcü Müthiş Eleman" Malone'u almak isteyecek bir takım muhakkak vardır... bundan adım gibi eminim, anlıyor musunuz?
- e "Downtown Funky Stuff" Malone e doce Dunkerton.
- ve "Downtown Funky Stuff" Malone ve Sugar Dunkerton.
- Eu preciso que stuff. Homem.
- Buna ihtiyacım var, dostum.
- Estou em contacto com a Stuff e acho que temos a capa. - Isto é inacreditável.
Yani bu inanılmaz.
Fazes mesmo aquilo tudo? all that stuff?
Gerçekten bunların hepsini yapıyor musun?
Sim, high-end stuff.
Evet, üst düzey işler.
Aconteceram coisas em casa e queria conversar contigo.
I told you I have stuff Seninle evde olan şeyler hakkında konuşmamış mıydım?
Need me a triple Shot of that stuff
* Üç tek istiyorum o içkiden *
Podemos beber água, sumo, aquele negócio roxo.
Su olur, gazoz olur, Purple Stuff olur.
Aqui estão todas as coisas que Pai Jack recebeu das crianças ao longo dos anos. Milhares e milhares de cartas, arquivadas por ordem alfabética e por data.
Burada Noel Baba Jack'in bütün o yıllar boyunca Here's all the stuff Santa Jack çocuklardan aldığı binlerce ve binlerce mektup alfabetik ve tarih sıralı.
Mas mostre-me uma mulher que saiba agitar as coisas
♪ But show me a woman who knows how to shake her stuff ♪
Sim, ele chama-se'Coisas Quentes'.
Adi da "Hot Stuff"
'Coisas Quentes'.
"Hot Stuff"
♪ Wore a lot of suits and said that stuff was "legendary" ♪
# Sürekli takım elbise giyip Efsanevi deyip duran #
Hot Stuff.
Arkalarından Mr. Hot Stuff geliyor.
Brasinha? Não sabia que tu eras assim tão mau.
Hot Stuff mı?
Eu só tenho materiais para crianças.
I only have kids'stuff here.
Stuff.
- Dur.
Desculpe. Stuff!
- Üzgünüm.
Lança o alarme!
- Stuff!
Stuff, leva-a daqui.
- Stuff, götür onu.
Castle - 7x16 The Wrong Stuff
Çeviri : Cem İltir twitter : @ cemiltir
E não te ponhas a dar sermões, moralista.
Bana vaaz falan vermeye kalkma, Puff Stuff.
Estamos a roubar agora.
We're stealing stuff right now.
Adoramos-te, agente Puff'n'Stuff.
"Eşcinseller hayranlık içinde" Seni seviyoruz, memur "Puff'n'Stuff".
stuff cabeça, material garganta, coisas estômago.
Havasız kafa, havasız boğaz, mide şeyler.
Eu li a Maxim, li a Stuff, mas sabem que mais?
Maxim'i okudum, Stuff'ı da, ama biliyor musun ne?
Killer stuff! Where did you get it from?
Nereden buldun?
Está a ameaçar-me?
Castor and Pollux and all that stuff.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]