Translate.vc / Portuguese → Turkish / Suh
Suh translate Turkish
105 parallel translation
Entretanto, a conferência para a paz pública foi convocada pelo No Shin-young, o Primeiro Ministro onde Jung Ho-young, o Ministro local e Suh Dong-Bum o procurador-geral do ministério público acedeu discutir os recentes...
Bu arada, Başbakan No Shin-young, İçişleri Bakanı Jung Ho-young ve Adalet Bakanı Suh Dong-Bum iç barışı sağlamak için bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Porque tive que esbofetear um tipo que diz "suh"?
Ne diye "bayım" diyen bir herifi tokatlamak zorundaydım?
Talvez possamos ouvir mais sobre essas palavras proibidas, de alguém com uma voz sensualmente sedutora.
Belki bu yasak kelimelerin ayrintisini seksi suh sesli birinden dinleyebiliriz.
Suh Tae... yoon, oficial senior.
Suh Tae... yoon, kıdemli memur.
Inspector Suh!
Dedektif Suh!
Vai perguntar ao Suh, ele andou 4 anos numa universidade.
Git Suh'a sor. O 4 yıllık üniversiteye gitti.
O Inspector Suh vai estar a acompanhá-la de perto.
Dedektif Suh onu çok yakından takip ediyor olmalı.
- Inspector Suh!
- Dedektif Suh!
É Suh Tae-yoon, Investigação de crimes.
Ben Suh Tae-yoon, kriminal laboratuarından.
KIM Sang-Kyung como Inspector Suh
Dedektif Suh rolünde ; KIM Sang-Kyung.
Os parentes do Sr. Suh, que morreram quando o caminhão que conduz o pedido para o pagamento do seguro pelo acidente industrial.
Parkettiği aracının kaymaya başlaması sonucunda ölen Bay Suh'un ailesi, sigorta şirketinden ölüm tazminatı talep etti. Ailenin açtığı dava görevli yargıç tarafından Seul merkez mahkemesinde incelendi ve reddedildi.
Eu sou o Suh, um lutador pela independência da Coreia.
Adım Suh, Kore'nin bağımsızlığı için çarpışan bir savaşçıyım.
Dra. Hus... suh...
Dr. Hus... suh...
Su.
Suh.
Tradução : Derek Darla Suh
Muratcan Berber mcb77 @ mail. com
Suh Rabello NatLittleHand Revisão : otanaris cricknick
İyi Seyirler Dilerim.
O... estatuto de limitações para o caso da Suh-jin expira na próxima semana.
Suh Jin'in davasının zamanaşımı süresi gelecek hafta doluyor.
Sou a Ha-kyung.
Ben Suh Jin'in annesiyim.
Senhor, já ouviu falar do caso de sequestro de Suh-jin em 1997?
Amirim, 97'de kaçırılan Suh Jin'in davasını duymuş muydun?
- O caso de Suh-jin?
- Suh Jin'in davası mı?
Suh-jin, não, não é culpa tua.
- Suh Jin, senin hatan değil. Sen hata yapmadın. Yanlış bir şey yapmadın.
Também te adoro, minha querida!
Suh Jin, ben de seni seviyorum!
é a Ha-kyung.
Ben Suh Jin'in annesiyim.
É a Ha-kyung, Vou directa ao assunto.
Ben Suh Jin'in annesiyim. Hemen sadede geleceğim.
Suh-jin,
Suh Jin.
Suh-jin, querida, a mãe está aqui.
Suh Jin. Suh Jin, annen geldi.
Estou aqui por ti.
Suh Jin, annen geldi.
Suh-jin, por favor acorda.
Suh Jin, kendine gel.
Querida, abre os olhos.
Gözlerini aç Suh Jin.
Suh-jin, a mãe está aqui.
Suh Jin, annen geldi.
YOON Suh-jin 1990-1997
Yoon Suh Jin 1990-1997
Sra. Suh, já enviei o manuscrito.
Bayan Suh, çizimleri yükledim.
Suh Mi-sook, Diretora do Daum webcomic, tinha 39 anos de idade.
Suh Mi-sook, Daum Web Çizgi Romanları'nın başkanı. 39 yaşındaydı.
Sra. Suh!
Bayan Suh!
A Sra. Suh que conheço nunca faria isso.
Bildiğim kadarıyla Bayan Suh bunu asla yapmaz.
Olha, posso dizer assim toda alegre :
Şöyle şuh bir şey yapsam?
O teu irmão é um tipo muito sensual.
Kardeşinin şuh bir numarası var.
Murnau era considerado um realizador intelectual em Hollywood, porque exigia que os atores percebessem completamente a personagem.
... huzurlu ve saf köy hayatını. Şuh kadın genç bir kocanın zihnine ölümcül bir düşünceyi yerleştirmiştir.
Talvez possamos ouvir mais sobre essas palavras proibidas, de alguém com uma voz sensualmente sedutora.
Belki bu yasak kelimelerin ayrıntısını seksi şuh sesli birinden dinleyebiliriz.
A sedutora morena e o Menino Van Dort escapuliram-se na noite!
Koyu renk saçlı şuh kadın ve Bay Van Dort karanlığa karışıp kayboldular!
" 1, cantar canção porca em público.
" 1 - Herkesin ortasında şuh bir şarkı söyle 2
Ainda não comecei a beber. - Kevin... - Vê como ela inclina a cabeça, enquanto ele fala com ela.
Hadi ama, baksana baban onunla konuşurken kafasını nasıl şuh bir şekilde sallıyor.
Tens de arranjar um novo visual sexy, deslizar até ele e dizer :
Sadece, yeni ve seksi bir görüntüyle, ona şuh bir bakış atarak şöyle diyeceksin,
Olhas para mim e falas de outro?
O şuh bakışlarınla bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?
A perigosa e audaciosa agente do Mossad.
Şuh asi Mossad ajanı.
Achas que a Ziva está menos sexy?
Ziva artık daha mı az şuh?
Sabe, não é todo mundo que pode usar essas letras após o nome. Parabéns. Me dê o cheque.
Sadece okyanus ve fahişelerin, şuh bir tavırla, seks organımın muazzamlığını, kesik seslerle söyleyen fahişelerin sesi var.
Para muitas pessoas, o Steven Hirschbaum pode ter sido um criminoso condenado, mas também é um pai e marido de uma viúva ridiculamente vistosa.
Çoğu kişiye göre, Steven Hirschbaum sadece mahkum olmuş bir suçlu olabilir. Ama aynı zamanda bir baba ve acayip şuh bir dulun kocası.
E assim começou a carreira de lutador de dois fatos minúsculos e das valentes mulheres que os enchiam.
Ve böylelikle şuh kıyafetler giyen bu iki cesur kadının dövüş kariyeri başlamış oldu.
Podem ser emotivas, recatadas ou sedutoras.
Duygusal ya da utangaç ya da şuh olabilirler.
Um perfume sedutor atrai-a para baixo, para a segurança.
Şuh bir koku, onu emniyetli derinliğe çekiyor.